Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Tıp Fakültesi’nde, 13’üncü Dönem Mezuniyet ve Ant İçme töreni gerçekleştirildi. Törende, 122 genç hekim, mezuniyet sevinci ve gururu yaşadı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene; Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. İdris Türel ve Doç. Dr. Mervan Bekdaş, Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Nur Öğün, akademisyenler, mezunlar ve aileleri katıldı.
Törende ilk olarak Dönem Birincisi Dr. Hande Gül Aba konuştu. Aba, özetle “Sadece 6 yıllık Tıp Fakültesi hayatımızla sınırlı olmayan, bu zorlu çalışma ve eğitim sürecini mezuniyetimizle taçlandırdığımız, uğruna çok emek verdiğimiz ve vermeye devam edeceğimiz hekimlik görevinin unvanını aldığımız bugünün bizler için önemi çok büyük. 6 senelik eğitim hayatımızın başında mezuniyetimizin insanlık tarihine kazınacak olan bir pandemi sürecine denk geleceğini sanıyorum hiçbirimiz hayal dahi edemezdik. Hekimlik, usta-çırak ilişkisinin bulunduğu, tecrübelerin yetişmekte olan hekimlere aktarıldığı, görerek, uygulayarak öğrenilen bir meslek grubudur. Pandemi döneminde, bizler hocalarımızla, asistan ablalarımız ve abilerimizle ve tüm sağlık çalışanları ile geleceğin hekimleri olarak ülkemize, hastanemize ve bizlere ihtiyacı olan tüm hastalarımıza büyük bir görev bilinciyle hizmet ederek geçirdik.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Dr. Hande Gül Aba, yaş kütüğüne dönem birincisi plaketini çaktı.
“Ülkemize 13 Yılda Toplam 966 Hekim Kazandırdık.”
Törenin açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu, “Merhum, fedakâr büyüğümüz İzzet Baysal’ın ismini taşıyan Üniversitemizin Tıp Fakültesi’nde bugün itibariyle 122 öğrencimizi daha mezun etmiş bulunmaktayız. Bugün geride kalan 13 yılda verdiğimiz 844 mezuna eklenecek pırıl pırıl genç hekimlerimizle ile birlikte ülkemize bugüne dek toplamda 966 hekim kazandırmış bulunmaktayız.” dedi.
Konuşmasında genç hekimlere seslenen Prof. Dr. Kurtoğlu, hekimliğin zor bir meslek olduğuna işaret ederek, özetle şunları söyledi:
“Sevgili genç hekim kardeşlerim, pandeminin bitme arifesinde olduğumuz bugünlerde sizler için daha eğlenceli bir mezuniyet töreni düzenleyemediğimiz için üzgünüz. Temennimiz, ülkemizin bu pandemiden en kısa zamanda kurtulmasdır. 6 yıllık uzun bir sürecin sonunda sizler artık şifa dağıtan birer hekimsiniz. Rabbimizin dediği gibi, her zorluğun arkasında bir ferahlık, bir kurtuluş vardır. Hekim olmak zordur, kolay bir zanaat değildir. Hekim olmak, orta öğretim yıllarından itibaren gece-gündüz ders çalışarak, test çözerek, sınavlara hazırlanarak gelinen bir süreçtir. Hekim olmak, başarılı bir üniversite sınavından sonra aileni sevindirmek olup, başarılı bir hekim olduğunuzda da onların sizinle gurur duymasını sağlamaktır. Hekim olmak, eğitimin başında temporal kemiğin üzerindeki anlamını bilmediğiniz 50’ye yakın Latince terimi görünce korkmak, ama yılmadan çalışmaya alışmaktır. Gençliğin en verimli dönemlerini, kitaplar arasında, uyumamaya çalışarak geçirmektir. Tıp Fakültesi boyunca tam 308 sınava girdikten sonra uzman olmak için yeniden zorlu bir sınava tabi tutulmaktır. Bilgilerinizi güncel tutmak için ömür boyu okumaya devam etmektir. Kendi çocuğun ateşler içinde yanarken hiç tanımadığın bir çocuğun ateşini düşürmek için gitmek zorunda olmaktır. Çocuklarının ne kadar hızlı büyüdüklerine şaşırmaktır. Hekim olmak, başkalarının şikayetlerini sabırla dinlemek ama şikayet etmemektir. Başkasının hayatını kurtarmaya çalışırken kendi sevdiklerinin cenazesine yetişememek ve bu yüzden ömür boyu vicdan azabı duymaktır. Zordur hekim olmak. Zordur ama o zorluğa karşılık yaptığın işin, çektiğin zorluğa değmesinin huzurunu yaşamaktır. Başkalarının bilmediğini bilmek, yapamadığını yapmaktır. Küçük çocukların ve yaşlı teyzelerin son umudu olmaktır. Hekim olmak, hikmet ehli, Yaradan’ın gizli sırlarını bilmesi olmaktır. Sevgili hekim kardeşlerim, idealist duygularınızla çıkacağınız yolunuz açık olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun.”
Rektör Alişarlı: “Cumhurbaşkanımızın Müjdesi ve Sağlık Bakanlığımızın Özverili Çalışmalarıyla Önümüzdeki Dönem İnşallah Öğrencilerimizle Yüz Yüze Eğitime Tekrar Kavuşacağız.”
Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, pandemi süreci ve aşı kampanyasına değinerek başladığı konuşmasında, “Tüm dünya zorlu bir süreçten geçti. Ümidimiz de aşıların inşallah sonuç vermesiyle mutlu, güzel, sağlıklı günler bizlerin olması. Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdesiyle, gelecek eğitim öğretim döneminde yükseköğretim kurumlarının yüz yüze eğitime geçeceği haberini almıştık. Bu minvalde Sağlık Bakanımız, aşı programında 18 yaş üstünün aşılanacağını duyurmaları, önümüzdeki akademik dönemde yüz yüze eğitime kavuşacak olan bizler ve öğrencilerimizi ziyadesiyle memnun etti. Yani artık camdan değil, candan bir eğitimin yapılabileceğini bize Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Sağlık Bakanımız müjdelemiş oldular. Ümidimiz odur ki, inşallah önümüzdeki dönemde öğrencilerimizle yüz yüze eğitime kavuşuruz. Malum, salgın hastalıklarla mücadelede en büyük tedbirlerden birisi koruyucu hekimliktir. Onun da en büyük etkenlerinden birisi aşı uygulamasıdır. Salgınla mücadeleyi kazanmak için aşı kampanyasının destekçisi olduğumuzu üniversite olarak duyurmak isterim. Aşı olan ve olacak öğrencilerimize şifalar dilerken, büyük emeklerle, gece gündüz demedeni, bizlere salgın döneminde hizmet veren ve hala sahada çalışmalarına devam eden sağlık çalışanlarına; hasta bakıcısından, hemşiresi ve doktoruna kadar canı gönülden teşekkür eder saygılarımı sunarım.” dedi.
Konuşmasında mezunları ve onları yetiştiren velileri ve öğretim elemanlarını tebrik eden Rektör Alişarlı, özetle “Değerli hocalarım, bugün burada hep beraber bir mutluluk yaşıyoruz. 6 yıl eğitim verdiğiniz, sizlere emanet olan öğrencilerimizi bugün mezun ediyoruz. Hepsi Türkiye’nin farklı illerine dağılacaklar. Sizlerden öğrendiklerini ve sonrasında üzerine ekleyerek geliştirecekleri mesleklerini icra edecekler. Bu en büyük mutluluk olmalı sizler için. Bugün aynı zamanda velilerimiz için de çok mutlu bir gün. Çünkü doğumundan itibaren canlarından, mallarından katarak büyüttükleri evlatlarının mutluluklarını bugün birlikte yaşıyorlar.” diye konuştu.
“Pandemi Sürecinde, Türkiyemiz ve Sağlık Teşkilatımız Tüm Dünyadan Alkış Aldı.”
Hekimlik eğitimin zorlu bir eğitim olduğunu vurgulayan Rektör Alişarlı, “Pandemi süreci de bazı zorlukları beraberinde getirdi. Tüm sağlık çalışanlarına hakikaten minnetarız. Fedakârca, canı gönülden bir hizmet sundular. Yani cana can kattılar. Böyle bir süreci hep beraber yaşadık. Zorlukları elbette kendileri çektiler, buna da şahidiz. Türk sağlık sistemi, bunu sadece ben söylemiyorum, Dünya Sağlık Örgütü Teşkilatı da bunu bizatihi vurguluyor ve tüm sağlık çalışanlarımızı alkışlıyorlar. Bu süreci başarıyla yürüttüler. Ülkemizde de tüm mesajlarıyla desteklerini, sağlık çalışanlarımızın yanında olduklarını vurguladılar. 100 yılda bir ortaya çıkan bir kriz. Elbette bazı zorlukları olacak. Krizler sayesinde devletler de liderler de ne kadar güçlü olduklarını ispatlıyorlar. Bu süreç içerisinde Türkiyemiz tüm dünyadan alkış aldı. Sağlık teşkilatımız alkış aldı. Sayın Cumhurbaşkanımız dünya lideri olduğunu, bu kriz sayesinde bir kez daha göstermiş oldu. Böyle krizleri yönetmek, başarılı olmak kolay şeyler değil. Ancak güçlü bir iradeyle, güçlü bir millet desteğiyle, güçlü bir eğitim sistemiyle oluyor. Elhamdüllillah bunlara da sahip olduğumuzu hem eğitim camiamız, hem idari kadromuz, hem de buradan mezun olan öğrencilerimiz bunu göstermiş oldular.” ifadelerini kullandı.
“Zor Bir Meslek Sizleri Bekliyor.”
Son olarak genç hekimlere seslenen Rektör Alişarlı, “Sevgili öğrencilerimiz, bugün sizlerin günü. Mezuniyetinizden sonra birçok görev alacaksınız, Türkiye’nin farklı illerine dağılacaksınız. Ümit ederim, gittiğiniz yerde başarılı olursunuz. Aldığınız eğitimler doğrultusunda mesleğinizi hakkıyla yapacağınıza, başarıya ulaşacağınıza inancım tamdır. Hekimlik cübbesinin yakası, cebi ve düğmesi yoktur. Yakasız olması, kefeni temsil eder. Cebi olmaması, dünya malına meyletmediğini gösterir. Dünya malına tamah edip de kötü işlere bulaşmayacağını gösterir. Düğmesiz olması da, hiç kimsenin önünde, cübbesini iliklemeyeceğini gösterir. İlim sahibi olduğunun ispatıdır bu cübbe. Sizinlerin giydiği önlük de beyaz. Sizlerin de cübbeniz bu. Beyaz, hiçbir lekeyi kabul etmez. Beyazı temsil etmek zor bir görevdir. O yüzden bu geçen 6 yıl süreç içerisindeki başarılarınızın da hayatınız boyunca devam etmesini arzu ediyorum. İnşallah hem üniversitemizin, hocalarımızın, hem de burada sizin yanınızda olan anne babalarınızın yüz akı olarak uzun, hayırlı, başarılı bir ömür geçirmeniz için dua ediyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından öğrencilere mezuniyet belgeleri Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı başta olmak üzere öğretim elemanları tarafından verildi. Hekimlik yemini eden mezunların keplerini fırlatması ve fotoğraf çekimi ile tören sona erdi.