Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen Anneler Günü programında, hepimizin en değerli varlıkları annelerimiz sevgi ve şükran duygularıyla dile getirildi. Türk Anneler Derneği ve Mengen Dernekler Federasyonu tarafından üniversitemiz ev sahipliğinde Anneler Günü nedeniyle “Anneler” temalı program düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa; Bolu Valisi Aydın Baruş ve eşi Nagehan Baruş, AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ve eşi Fatma Alişarlı, şehit anneleri, Türk Anneler Derneği Genel Başkanı Gül Baysal ve yönetim kurulu üyeleri, TBMM eski Başkanı Köksal Toptan’ın eşi Saime Toptan, Mengen Dernekler Federasyonu üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Türk Anneler Derneği Genel Başkanı Gül Baysal, 60 yıllık köklü bir kuruluşun genel başkanı olarak bu anlamlı günde aramızda olmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Toplayıcı, birleştirici, barış ve sevgi dolu bir günü yansıtan Anneler Günü, tüm analara, ulusumuza, dünyaya kutlu olsun, mutluluk ve barış getirsin diyoruz. Bu yıl ve gelecek yıllarda, vatanın birlik ve beraberliği, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve tek millet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet var olması için canlarını veren sevgili evlatlarımızın, şehitlerimizin annelerini ve eşlerini yılın anneleri olarak ilan ediyoruz.” dedi.
AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, “Büyük bir sorumluluk, fedakârlık, sevgi, şefkat ve merhametin timsali olan annelerimiz hepimizin en değerli varlığıdır.” diyerek, “Cennet annelerin ayakları altındadır’ diyebilen ve buna inanan bir medeniyetin mensupları olarak, annelerimize daima saygı ve sevgi göstermeye önem vermeliyiz. Bu noktada hayatımızın en büyük parçası olan annelerimize daima sevgi ve saygımızı hissettirmeli ve çocuklarımıza da örnek olmalıyız.” diye konuştu.
Rektör Alişarlı: “Annelik Makamı Toplumun Temelini Oluşturmaktadır”
Rektör Alişarlı, “Geleceği emanet edeceğimiz çocuklarımızın, dünya sorunlarına duyarlı, insan sevgisi ile dolu, barışı, dostluğu, kardeşliği özümsemiş bireyler olarak yetişmelerini sağlamak hepimizin sorumluluğudur, lakin bu hasletleri öncelikle annelerimizden alırız. Bu yönleri ile annelik makamı sadece aile düzeninin değil toplumun temelini oluşturmaktadır. Karşılıksız emek ve inanılmaz özverileriyle bizleri dünyaya getiren ve en iyi biçimde yetişmemizi sağlayan annelerimiz bu zor, ancak kutsal görevi severek yerine getirmektedirler. Hayatımızın her anında yanı başımızda olan, varlıklarıyla hayatımıza anlam katan, dünyamızı zenginleştiren annelerimiz, ilk öğretmenimiz, hayat boyu yaşamımızdaki en büyük hazinemizdir. En mutlu anlarımızda olduğu gibi, başa çıkamadığımız tüm güçlüklerde sığındığımız, yanımızda bulacağımızdan emin olduğumuz annelerimizin gülen yüzleri de bizim için çok değerlidir. Bizleri koruyup kollayan, mutluluğumuzu kendi mutluluğu, üzüntümüzü kendi üzüntüsü bilen, annelerimizin yüreklerini sevgiyle doyurmak, onların ilgisine layık olmak, hepimiz için asli bir görev olmalıdır.” ifadelerini kullandı. Rektör Alişarlı, başta şehit ve gazi anneleri olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutlayarak sözlerini tamamladı.
Vali Baruş: “Kalbimize Duyguyu, Aklımıza Bilgiyi Annelerimiz Nakşeder”
Bolu Valisi Aydın Baruş ise yaptığı konuşmada, anneliğin dünya hayatındaki en yüce duygu olduğunu vurgulayarak, “Annelik, evladını ruhunda ve tüm benliğinde yaşatmaya devam etmektir. Bu duyguyu da sadece anneler bilirler. Anneler, varlığın sebebidir. 9 ay bizi karnında taşıyarak varlık âlemine göz açtıran, ak sütüyle bizlere can veren annelerimizdir. Anne, öğretendir. Hiçbir şeyden haberimiz yokken kalbimize duyguyu, aklımıza bilgiyi nakşeder.” dedi.
Arif Nihat Asya, Sezai Karakoç gibi şairlerin şiirlerinden örnekler vererek anneliğin önemine değinen Vali Baruş, özetle “Lokman Suresi’nde yer alan Ayet-i Kerîme’de şöyle buyuruyor Yüce Rabbimiz: ‘Biz insana, anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye ettik.’ Her anne hürmete layıktır. Sadece evlatları için değil, bilakis hepimiz için. Konu şehit anneleri olunca bu hürmetkârlık aynı zamanda bir vatandaşlık vazifesi haline gelir. Bugün, bu aziz vatan toprakları üzerinde, ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesi ve tek devletin çatısı altında tek millet olarak, hür ve başımız dik yaşayabiliyorsak bunu şehitlerimizin fedakârlığına, şehit annelerimizin metanetine ve dik duruşuna borçluyuz.” şeklinde konuştu.
Şehit Annesi Eren: “Eğer Bir Anne, Vatan Görevi İçerisinde Oğul Kaybetmişse, Yüreği Çok Derinden Yara Alır”
Açılış konuşmalarının ardından 4 anne, evlatlarına ve bu özel güne yönelik duygu ve düşüncelerini dile getiren konuşmalar yaptılar. İlk konuşmayı yapan Şehit Annesi Nurgül Eren, “Anne, evladını yüreğiyle sever ve korurmuş. Eğer vatan görevi içerisinde oğul kaybetmişse, yüreği çok derinden yara alır. İşte benim yüreğimde böyle. Yaşamın devam ettiğini fark ederek, topluma faydalı ve eğitimli gençlerle beraber olursak yüreğimizi biraz serinletebilir, mutlu olabiliriz. Bu anlayışla biz de gençlerin eğitimine destek verdik. İşte kanayan yüreğin çaresi, dermanı buydu. Bu bizi çok teselli etti, ayakta kalmamızı, yaşamımızı devam ettirmemizi sağladı.” diye konuştu.
Engelli Annesi Nejla Aslankurt ise konuşmasında, otizmin tek tedavisinin eğitim olduğunu vurgulayarak, öğretmen adaylarına seslendi. Aslankurt, özetle “. Otizmde zeka değil, iletişim sorunu vardır. Otizmin ilaçla tedavisi yoktur, tek tedavisi eğitimdir. Burada Eğitim Fakültesi’nden öğrenciler var. Hepinizin bölümü Özel Eğitim olmasa bile hepinizin sınıflarında otizmli olacak. Çünkü otizm, çevresel faktörlerin tetiklemesiyle gün geçtikçe artıyor. Onun için lütfen, farklı gelişen çocuklarımız için neler yapabilirim diye düşünün. Böylece iletişim kuramayan, yıkıp döken değil eğitim alan daha az bağımlı kişiler yetiştirmiş olacaksınız.” dedi.
Girişimci Anne Ayla Fetholmaz ise, bütün annelerin Anneler Günü’nü kutladı. Çocuklarını okutmak ve onlara daha iyi bir hayat sağlamak için iş kurmaya karar verdiğini anlatarak, “Ben, ilkokul mezunuyum, eşim fabrikada çalışıyor. Küçük yerlerde bu tarz işletmeler kurmak zordur ama ailemin ve arkadaşlarımın sayesinde gece gündüz çalışarak işimi büyüttüm. Bunu, tüm anneler yapabilirler.” dedi.
“Her Anne Bir Öğretmendir”
TBMM eski Başkanı Köksal Toptan’ın eşi Saime Toptan ise, “Her Anne Bir Öğretmendir” temalı konuşmasında, ilk öğretmeni annesini ve çocukluğunu anlattı. Toptan, kadınların iyi eğitim almasının önemine değinerek, özetle “ Yüce Yaradan, kadına annelik sorumluluğunu boşuna vermemiştir. Bilgili bir anne, çocuklarını yetiştirirken sorun yaşamaz. Ömrünün sonuna kadar evlatlarının, yakın çevresinin eğitmeni, öğretmeni olur. Buradan toplumsal kalkınma, huzur ve mutluluk doğar. Hiçbir eğitim desteği olmadan, kendi çabasıyla her anne bir öğretmen olabiliyorsa, çevresine ışık tutabiliyorsa, bu desteği aldığında onun gücü nerelere ulaşır? Bunu iyi düşünmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Kıbrıs ve Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü öğrencileri, müzik eşliğinde “Anne” temalı şiir dinletisi sundular.
Programın sonunda Türk Anneler Derneği Genel Başkanı Gül Baysal tarafından Bolu Valisi Aydın Baruş ve AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’ya teşekkür plaketi takdim edildi. Rektör Alişarlı ise, programa katılan tüm şehit annelerine tablo ve çeşitli hediyeler takdim etti.
Programına ardından Rektör Alişarlı, şehit anneleri ve konuklarını onurlarına verdiği öğle yemeğinde ağırladı.