Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından İzzet Baysal Kültür Merkezi’nde ‘Bolu Meyveciliğini Geliştirme’ konulu panel düzenlendi. Panelde, çeşitli üniversitelerin alanında uzman akademisyenleri konuyla ilgili önemli bilgiler verdiler. Paneli; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Bolu Ziraat Odası temsilcileri ile öğretim üyeleri ve öğrenciler izledi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Bahar, yeni kurulan fakültelerimizden biri olan Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin sanayi ve üniversite ile bütünleşmiş Bolu için ‘olmazsa olmazlar’ arasında yer aldığını ifade ederek, “Bolu’ya gelmeden önce burayı daha çok Abant’ı Yedigöller’i Kartalkaya’sı ve Bolu Dağı’yla tanıyorduk. Fakat Bolu’nun patates yetiştiriciliğinden beyaz et sektörüne kadar ne kadar önemli olduğunu gördük. Fakültemizde 8 bölüm var, tüm bu bölümlerin faaliyete geçirilmesiyle birlikte inşallah fakültemiz; bilimsel, endüstriyel ve teknolojik uygulama ve araştırma merkezleri ve Yeni Gıdam’la birlikte Bolu’ya çok önemli katkılar sağlayacak. Çok kıymetli hocalarımızı burada bir panelde ağırlamaktan son derece gururluyuz. Bu panelin Bolumuza çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları da yaptığı konuşmada, Bolu’nun tarım arazileri az ve iklimi soğuk bir şehir olduğunu hatırlatarak, az emekle çok kazanç elde edilecek, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gerektiğine işaret etti ve Seben’deki elma ve üzüm ile karpuz, ceviz ve salep çalışmaları hakkında bilgi verdi. Cevizin toplanmasından saklanmasına ve pazarlamasına kadar artılarını sıralayan Zahteroğulları, “Bunun için deneme bahçeleri kurmaya başladık. Bu yıl 60 bin ceviz fidanını toprakla buluşturacağız. Yılda 50 bin-60 bin fidan dikersek birkaç yıl içinde Bolu’yu bir ceviz memleketi haline getirebiliriz. Üzerinde çalıştığımız bir ürün de salep, çünkü doğal olarak bizim coğrafyamızda var. Türkiye’de ihtiyaç duyulan ve pazarlama problemi olmayan bir ürün ve saleple ilgili de birkaç çalışmamız olacak.” şeklinde konuştu.
Zahteroğulları: ‘AB’ye Göre Dünya’da En Stratejik Sektörler Gıda ve Tarım’
Tarımın uzun bir süre ülkemizde göz ardı edildiğini ifade eden Zahteroğulları, oysa toprağımızın her metrekaresini değerlendirip üretime dönüştürmemiz gerektiğini vurgulayarak, “Dünya’da değeri gittikçe artan iki şey var. Bunlar ne silah ne de bombalar… Biri su diğeri ise gıda. Avrupa Birliği bir strateji belgesi hazırladı. Buna göre, gıda ve tarım Dünya’da en stratejik sektörler olarak tespit edildi.” dedi.
Türkiye’de ziraatin üç sorunu olduğunu anlatan Vali Zahteroğulları, özetle, “Ar-Ge’ye zaman ve kaynak ayırmamız lazım. Fidanını, fidesini, tohumunu, aşısını bütün doğal materyallerini dışarıdan ithal eden bir ülke, tarım ülkesi olamaz. Bilimsel çalışmayı ürüne dönüştürecek, o ürünü alıp arazide kullanacak üreticiyi bir arada bulamıyoruz. İkincisi gerçek anlamda modern büyük işletmelere ihtiyaç var. Üçüncüsü ise pazarlama. Biz çiftçimizden hem mal sahibi olmasını, tarlada çalışmasını, mühendis olmasını, lojistiği, pazarlamayı ve yetiştirmeyi bilmesini bekliyoruz. Tarımda ileri gitmiş ülkelerde ise bunların hepsinin yerli yerine konulduğunu düşünüyorum. Bizim bunu mutlaka oluşturmamız lazım. Bu konuda Bolu olarak biz şanslıyız ve Türkiye’ye de önderlik edebiliriz. Çünkü, Bolu kanatlı sektöründe kendine özgü bir yöntem geliştirdi.” ifadelerini kullandı.
Bolu Meyveciliğini Geliştirme Paneli…
Panelin başkanlığını yapan Kastamonu Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Genetik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen, ülkemizde ceviz yetiştiriciliği konusunda sunum yaptı. ‘Ceviz, Anadolu’nun öz meyvesidir, binlerce yıldır burada üretilir. Dünya’nın en fazla tohumdan çıkan ceviz ağacına sahip ülkesiyiz.’ diyen Prof. Dr. Şen, “1970’lere kadar cevizde Dünya 1’incisiyiz. Bugün ise Dünya ceviz üretiminde 4’üncü sıradayız. Birinci Çin, Dünya ceviz üretiminin yarısını üretir. Dünya ceviz ticaretinin yüzde 45’i ise ABD’nin elindedir.” dedi.
Prof. Dr. Şen, ülkemizde bir ara tarımın ihmal edildiğini belirterek, “Teknoloji devlerini sayın. Çin’dir, ABD’dir, Japonya’dır ve hepsi tarımda ileri gitmiştir. Yani tarımda gelişmemiş hiçbir sanayi ülkesi yoktur. Tarımsal ürünlerin değeri hiçbir zaman azalmaz, artar.” dedi. Konuşmasında sağlımız için mutlaka ceviz tüketmemiz gerektiğine de işaret eden Prof. Dr. Şen, baklava börek içinde, tatlılarla ceviz yemek yerine cevizi tek başına yemenin gerektiğini de sözlerine ekledi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Atilla Aşkın ise ‘Meyvecilikte Bahçe Tesisi ve Fidancılık’ konusunda yaptığı sunumda, tarımda sanayileşmenin önemine değindi ve üretimin mutlaka Türkiye’de yapılması gerektiğinin altını çizdi. Aşkın, “Elmada, Dünya 3’üncüsüyüz ama satarken 30’uncu bile değiliz. Dışarı satamıyorsak, döviz gelmiyorsa bir anlamı yok. Biz tarım toplumuyuz. Bütün ihracatımız tarımdan yaklaşık 2 milyon dolar. Genel ihracatımız 160 milyar dolar. Bugün tarımı olmayan Almanya’nın ihracatı ise 1 trilyon 450 milyar dolar.” şeklinde konuştu.
Panelin Kapsamı…
AİBÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahdettin Çiftçi ‘Bolu Tarımının Genel Durumu’, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faik Ekmel Tekintaş ‘Bodur Meyve Yetiştiriciliği’, Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Özkan ‘Meyvecilikte Budama ve Önemi’, Ordu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Saim Zeki Bostan ‘Meyve Yetiştiriciliğinde İklimin Önemi’, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz ‘Cevizin Çevirme Aşısı İle Aşılanması’, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kazankaya ‘Üzümsü Meyveler Yetiştiriciliği’, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Cangi ‘Bağ Yetiştiriciliği’ ve Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Yılmaz Boz ‘Müdürlüğün Ar-Ge Çalışmaları’ konularında sunum yaptılar.