Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün teşrifiyle, Kongre ve Kültür Merkezi Bordo salonda gerçekleştirildi. Törende, Türkiye’nin yükseköğretiminde çeyrek asrı geride bırakan üniversitemizin 25’inci, İzzet Baysal Vakfı’nın ise 30’uncu kuruluş yıldönümleri de kutlandı.
Yeni akademik yılın başlaması dolayısıyla ilk tören, Gölköy İzzet Baysal Kampüsü’nde yapıldı. Atatürk ve İzzet Baysal anıtlarına çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı okundu.
Kongre ve Kültür Merkezi Bordo salonda gerçekleştirilen ikinci törene, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu Milletvekilleri Ali Ercoşkun ve Fehmi Küpçü, Bolu Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Aydoğan Budakçı, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu Cumhuriyet Başsavcısı Önder Yaman, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal ve eşi Solmaz Baysal, vakıf mütevelli ve yönetim kurulu üyeleri, Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ile TÜBİTAK heyeti, il protokolü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı sözlerine, “Türkiye yükseköğretiminde çeyrek asrı geride bırakan üniversitemizin akademik açılışı dolayısıyla bir arada olduğumuz bu güzel ve özel günde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vatanı ve milleti uğrunda canını feda etmiş tüm şehit ve gazilerimiz ile 15 Temmuz’da demokrasi ve milli iradeye sahip çıkan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ayrıca, üniversitemizin kurucusu büyük hayırsever merhum İzzet Baysal’ı bir kez daha şükranla yâd ediyorum.” diyerek başladı.
Kuruluşundan bu yana 25 yılı geride bırakan AİBÜ’nün devlet-millet dayanışmasının en büyük sembollerinden biri olduğunu vurgulayan Alişarlı, “Merhum İzzet Baysal’ın bizlere bıraktığı bu emanet, 25 yılda hızla büyüyerek, O’nun izinden giden İzzet Baysal Vakfı’mız ve eğitime gönül veren diğer kıymetli hayırseverlerimizin sağladığı destekler, devletimiz ve hükümetimizin yükseköğretim alanına yaptığı güçlü yatırımlar ve akademik-idari kadrosunun özverili gayretleri ile ülkemizdeki üniversiteler arasında önemli bir mevkiye yükselmiştir. Rektörlük görevini, tüm çalışanlarımız ve paydaşlarımızla en iyi şekilde yerine getirerek üniversitemizi kararlılıkla daha da ileriye taşıyacağımızı ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.
Rektör Alişarlı: “2023 Hedefleri ve Güçlü Türkiye’nin İnşasına Azami Katkıda Bulunmaya Çalışacağız.”
Konuşmasında üniversitemiz hakkında bilgi veren Alişarlı, özetle sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversitemiz bugün 11 fakülte, 4 enstitü, 6 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu ve 15 uygulama araştırma merkezi bulunan, 1329 akademik ve 795 idari personeli ile ülkemizin değişik illerinden ve dünyanın 59 ülkesinden gelen toplam 33 bin 765 öğrencisine eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir. Üniversitemiz yaptığı bilimsel çalışmalar, ürettiği projelerle ülkemiz gelişmesine katkı sunan, ayrıca sağlık alanında Bolu’ya ve bölgeye sunduğu hizmetlerle göz dolduran büyük bir kurumdur.
Üniversitemiz önümüzdeki dönemde sadece eğitim, öğretim ve araştırma misyonlarını yerine getiren bir kurum değil, toplumu için değer üreten, ülkemizin 2023 hedefleri ve güçlü Türkiye’nin inşasına azami katkıda bulunmaya çalışan, ülkesinin ve milletinin derdiyle dertlenen, içinde yer aldığı şehri duyan, bu aziz toprakların irfanını özümseyen ve coğrafyamızın yaşadığı krize karşı vicdanının gür sesini haykıran gençleri yetiştirmek en birinci önceliğimizdir.”
Konuşmasında öğrencilere de seslenen Rektör Alişarlı, “AİBÜ olarak sizleri, tarihini bilen, kültür düzeyi yüksek, araştırıcı kimliği ile çözümleyici, daima ilerlemeye ve gelişmeye yönelik düşünce yapısında, dünyadaki gelişmeleri izleyen ve başarı çıtasını yükseğe taşımaya çalışan gençler olarak yetiştirmeyi arzu etmekteyiz. Merhum İzzet Baysal’ın manevi mirasını hep hafızanızda tutarak, devlet-millet iş birliği ile sizlere sunduğumuz tüm bu imkanlardan en iyi şekilde yararlanmanızı, üniversite hayatında sizlere verilen hak ve özgürlüklerden saygı ve sevgiyi gözeterek azami faydalanmanızı ve tüm bunları kaide ve kurallara uyarak yapmanızı bekliyor, her türlü sorununuzda yanınızda olacağımızı bilmenizi istiyorum.” şeklinde konuştu.
Ahmet Baysal: “Rektör Alişarlı’ya Yeni Görevinde Başarılar Diliyorum.”
Açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal ise, görevine kısa süre önce atanan Rektör Alişarlı’ya başarılar dileyerek, “Rektörümü, zor fakat sorumluluğu yüksek, onurlu bir görev bekliyor. Konuşmasında da bahsettiği üzere, üniversitemizi daha ileri noktalara götürme yönündeki gayretlerinden emin bulunuyorum.” dedi.
Üniversitemizin 25’inci, İzzet Baysal Vakfı’nın ise 30’uncu kuruluş yıldönümlerinden duyduğu mutluluğu ve memnuniyeti duygulanarak dile getiren Ahmet Baysal, özetle “Hakikaten o günlerden bugünlere ne çabuk gelmişiz. Çok zahmetli ve meşakkatli yıllardı ama çok da mutlu olduk hep. Bu nedenle bu imkânı bana veren yüce Allah’ıma şükrediyorum. 3 fakülteyle başladık, şimdi rektörümden duyuyorum ki 11 fakülteye ulaşmışız. Bunda muhakkak ki devletimizin büyük katkısı var. Ben her zaman Allah devletimize zeval vermesin diyorum.” ifadelerini kullandı.
Alaaddin Yılmaz: “Yeni İzzet Baysalların Memleketimize Kazandırıldığı Üniversite.”
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise, vakıf medeniyetimizin temsilcisi olan merhum İzzet Baysal’ın adını taşıyan, İzzet Baysal ve vakfı sayesinde yeni İzzet Baysalların memleketimize kazandırıldığı, özel bir üniversiteye sahip olunduğunun altını çizerek, “Çeyrek asırdır Türkiye’ye hizmet eden bir üniversitemiz. Şehriyle bütünleşmiş, şehre kültürel, sosyal ve ekonomik olarak çok ciddi katkılar sağlayan bir yapı oluşturmuş. Böyle bir üniversitemizin açılışında bulunmanın onurunu hep beraber yaşıyoruz.” dedi.
Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun ise, üniversite eğitimini tamamlayıp Bolu’ya döndüğü 1992 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi’ni kazandığını ancak iş hayatı sebebiyle çok istemesine rağmen eğitimini tamamlayamadığını belirterek, İzzet Baysal Üniversitesi’nden mezun olmanın bir ayrıcalık olduğunu, üniversitemizde okuyan gençlerimize bu ayrıcalığın nasip olmasını temenni etti.
Bolu’nun en önemli kaynağının İzzet Baysal Üniversitesi’nden mezun olan öğrenciler olduğunu kaydeden Ercoşkun, “Bunun için de Bolu’nun sadece sanayiyle değil, sosyal ve kültürel hayatıyla da üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleriyle bir entegrasyonu olmalı. Bu mânâda ortaya muhakkak bir gayret konuyor. Bunu daha ileri noktalara nasıl götürürüz hep birlikte çalışmalıyız. Bolu’nun potansiyelini, yani geleceğe eğitimle, sağlıkla, turizmle gitmeyi hedefleyen potansiyelini harekete geçirelim.” dedi.
Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü ise, yardımlaşma ve hayırseverlik üzerine kurulu bir medeniyetin evlatları olduğumuzu anlatarak başladığı konuşmasında, üniversitemizin yıllar içerisindeki gelişimine değinerek, 6-7 yıl önce, 20 bin olan öğrenci sayısının bugün 34 binlere yaklaştığını söyledi. Küpçü, “Gençlerimizin önünü açma noktasında, onlara kerem-i hikmetli, bereketli eğitim verebilme noktasında, ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitimi gören öğrenci sayımız 6 milyona yaklaştı. Bu önemli bir potansiyeldir. Derdimiz, muradımız bu potansiyelle beraber kendi coğrafyasında yerli ve milli olan, kendine güvenen, değerlerine inanan, kendi medeniyet kodlarından taviz vermeden yola devam eden gençler yetiştirmektir.” şeklinde konuştu.
Bolu Valisi Aydın Baruş: “İzzet Baysal Vakfı’nın 30’uncu, Üniversitemizin 25’inci Yıldönümlerini Tebrik Ediyorum.”
Bolu Valisi Aydın Baruş, “1992’de kurulmuş ve o günden bugüne Bolu’nun ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına hareketlilik getirmiş, bugünde aynı ivmeyle Bolu’nun çeyrek asırlık maziye sahip, köklü bir eğitim kurumu olarak Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin gelecekte de başarılarını sürdüreceğine, hem Bolumuza hem ülkemize çok değerli katkılar getireceğine inanıyorum.” diyerek, hem İzzet Baysal Vakfı’nın 30’uncu, hem de üniversitemizin 25’inci kuruluş yıldönümlerini kutladı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin Bolu’nun kültürel, sosyal ve ekonomik hayatı için eşsiz bir değer ifade ettiğinin altını çizen Baruş, üniversitemizin yalnızca tarım, sanayi, turizm ve sağlık alanında ilimize getirmiş olduğu değerli katkılarla değil, aynı zamanda ilimizin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlayacak sanayicilerimizle birlikte sanayimizi çok daha ileri noktalara taşıyacak değerli katkılar sunmaya devam ettiğini söyledi.
Görevine yeni atanan Rektör Alişarlı yönetiminde üniversitemizin bundan sonra ki çalışmalarında ivme kazanarak, bu katkıları çok değerli noktalara taşıyacağına olan inancını dile getiren Baruş, Bolu insanına hayırseverlik ilhamı veren ve halkla devletin bütünleşmesinin simgesi olan İzzet Baysal Vakfı’nın başkan ve üyelerine, yapmış oldukları katkılardan dolayı şükranlarını ifade etti.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü: “İzzet Baysal, kendi ifadesiyle ‘En büyük eseri olan İzzet Baysal Vakfı’ ile bugün Türkiye’nin en hızlı büyüyen üniversitelerinden birine cansuyu döktü.”
Protokol konuşmalarının ardından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, salondaki konuklara hitap etti. 2017-2018 Akademik Yılı’nın hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Bakan Özlü, “Abant İzzet Baysal Üniversitesi, kurulduğu 1992’den bu yana sadece Bolu’da değil, Türkiye’de kendisine ayrıcalıklı bir yer edinmiştir. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak memleketime, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne gelmek benim için ayrı bir onurdur. Çünkü burada, sadece bir üniversitenin akademik yılı açılışını yapmıyoruz. Hayatını sanayiye ve eğitime adamış bir büyük insanın çıktığı yolu, hep beraber takip ediyoruz. Bildiğiniz gibi, Bolu’nun babası merhum İzzet Baysal, ülkemizin en büyük sanayicilerinden biriydi. Ancak bu büyük iş adamı sadece sanayiye değil, çok daha büyük bir şeye yatırım yaptı. Kendi ifadesiyle ‘En büyük eseri olan İzzet Baysal Vakfı’ ile bugün Türkiye’nin en hızlı büyüyen üniversitelerinden birine de cansuyu döktü. Bilimle sanayiyi kendi kimliğinde buluşturmayı başardı. İzzet Baysal’ın en büyük eserinin meyvelerinden biri olan bu üniversite, 10 fakültesi, 4 enstitüsü, 6 yüksekokulu, 7 meslek yüksekokulu ve 15 araştırma merkezi ile 30 bini aşkın öğrenciyi geleceğe hazırlıyor.” ifadelerini kullandı.
“Bilimden beslenmeyen, teknolojiyle desteklenmeyen sanayi dışa bağımlıdır, düşük katma değerlidir ve tarihin gerisinde kalmaya mahkumdur.” diyen Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla üniversiteler bu anlamda sadece eğitim kurumu olarak görünemezler. Üniversiteler, ortaya çıkaracakları yeni ürünler ve fikirlerle sanayinin ve üretimin de lokomotifi olmalıdırlar. Türkiye’nin en hızlı gelişen üniversitesi olmayı hedeflerken bu büyümede, araştırma geliştirmeye daha fazla ağırlık vermenizi bekliyoruz. Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren TEKNOKENT, bilim ve teknoloji ile sanayinin iş birliğinin çok güzel bir örneğidir. Teknoloji geliştirme bölgeleri sayımız 68’e ulaştı. Bilgi üretmek, teknoloji üretmek, katma değer üretmek, istihdam üretmek isteyen herkese buralarda yer vardır.
“Üniversitelerde Araştırma Geliştirme Seferberliği Başlatıyoruz”
Üniversitelerde araştırma geliştirme seferberliği başlatıyoruz. Buradan tüm üniversitelerimize seslenmek istiyorum. Ar-Ge denizinden kaçmayın, bilgi okyanusunda yüzmek istiyorsanız Ar-Ge denizinde ıslanmanız, bu denizi geçmeniz gerekiyor. Ar-Ge seferberliğinde en büyük görev üniversitelerimize düşüyor. Kağıt üzerinde Ar-Ge merkezleri istemiyoruz. İşleyen, üreten, somut araştırmalara ve sonuçlara imza atan Ar-Ge merkezleri istiyoruz. Çünkü kağıt üzerinde kalan bilgi, bilim değildir. Bilim, ete kemiğe bürünmelidir. Bilgi ve teknolojiyi ete kemiğe büründüren sanayidir. Bu bakımından bilgi, teknoloji ve sanayi arasında kuvvetli bir bağ kurmalıyız. Biz bakanlık olarak bu konuda üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız.”
1 Temmuz’da yürürlüğe giren üretim reform paketi hakkında da bilgi veren Bakan Özlü, söz konusu paketin üniversitelerimiz için çok önemli fırsatlar sunduğuna işaret ederek, “Eskiden bilimsel araştırma bütçelerinden sadece cihaz ve sarf malzemelerine harcama yapılıyordu. Yeni düzenlemeyle, projelerde görev alacak tezli yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize de burs veriyoruz. 2023 hedeflerimiz kapsamında yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesi sürecinde bilginin teknolojiye ve ürüne dönüşmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu amaçla artık üniversitelerimiz, teknoloji transfer şirketleri kurabilecekler. Yapılan bir başka düzenleme, doktora sonrası araştırmacı düzenlemesidir. Böylece yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesi artacaktır.” diye konuştu.
Bakan Faruk Özlü’ye törende Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı tarafından günün anısına plaketi ile Çevre Kuruluşları Yardımlaşma Derneği’nin “Bir Fidan Bir Hayat” projesi kapsamında, adına dikilen fidanların belgesini takdim etti.
Ödül Töreni…
Törende daha sonra İzzet Baysal Vakfı’nın kuruluşunun 30’uncu, üniversitemizin kuruluşunun ise 25’inci yıldönümleri anısına belge ve plaket takdimi gerçekleştirildi.
İlk olarak İzzet Baysal Vakfı’nın kuruluşunda bulunan ve halen vakıfta aktif olarak görevlerine devam eden İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal ile İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeleri Şerafettin Erbayram, Mustafa Yaman, Mebrure Bağışgil, Müzeyyen Gültopu, Prof. Dr. Yücel Özkaya, Ayten Eşmeli ve Pınar Özkaya’ya 30’uncu yıl anısına plaket takdim edildi.
Plaketini Bakan Özlü ve Rektör Alişarlı’nın elinden alan Ahmet Baysal, burada söz alarak, İzzet Baysal Vakfı’nın 50’nci kuruluş yıldönümünün, kendisi aramızda olmasa da, Bolu’da üniversitemizle birlikte kutlanmasının son arzusu olduğunu söyledi. Ardından Rektör Alişarlı’ya plaket takdim etti.
Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’a Onursal Doktora Payesi…
1986 yılında kaleme aldığı ve Üniversitemizin kuruluşuna dayanak teşkil eden bilimsel bir rapor ve gerekçe metni hazırlayıp, Bolu’da bir Üniversite fikrinin hayata geçirilmesinde İzzet Baysal Vakfı, Bolu Valiliği, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu düzeyinde iş birliğinin oluşmasında üstün katkıları bulunan ve aynı zamanda 198-1995 yılına kadar üniversitemizde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Orhan TÜRKDOĞAN’a, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 14. Maddesi uyarınca Üniversitemiz Senatosu tarafından onursal doktora payesi verilmesi oy birliği ile kabul edildi. Törende, onursal doktora belgesi, rahatsızlığından ötürü törene katılamayan Türkdoğan adına, Prof. Dr. Zeki Tekin’e verildi.
Profesörlük Unvanı Alan Akdemisyenlere Belgeleri Takdim Edildi
Üniversitemizde Profesörlük unvanı alan 136 akademisyeni temsilen, Senato Üyesi dekanlar ile Enstitü, Yüksekokul, Meslek Yüksekokulu müdürlerine belgeleri verildi. Prof. Dr. Zekeriya Nartgün, Prof. Dr. Hamit Coşkun, Prof. Dr. Ahmet Ural, Prof. Dr. Ömer Zorba, Prof. Dr. Hasan Oruçoğlu, Prof. Dr. Nesrin Kalyoncu, Prof. Dr. Turan Karadeniz, Prof. Dr. Himmet Hülür, Prof. Dr. Erol Ayaz, Prof. Dr. Duran Karakaş, Prof. Dr. Türkan Argon, Prof. Dr. Yeşim Bakar, Prof. Dr. Kadir Murat Yalçıntaş, Prof. Dr. Elif Yücetürk, Prof. Dr. İbrahim Çakır ve Prof. Dr. Kamil Gürel, belgelerini Bolu protokolünden aldılar.
Törende, üniversitemizin kuruluşunun 25’inci yıldönümü anısına akademik ve idari personel ile öğrencilerimiz adına Çevre Kuruluşları Yardımlaşma Derneği’nin “Bir Fidan Bir Hayat” projesi kapsamında diktiği 95 fidanın belgeleri takdim edildi.
Üniversitemiz öğretim üyelerinden Kemal Bilsel Sarısözen, Neşe Sarısözen Adalı ve öğrencimiz İbrahim Kıvrak tarafından Türk Halk Müziği dinletisi sunuldu.
İlk Ders…
2017-2018 Akademik Yılı’nın ilk dersi, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından “Popüler Kültür ve Gençlik” konusunda verildi. Gençlerle kuşak çatışmasının tarih boyunca hep var olduğunu, söz konusu çatışmanın günümüzde hız kazandığını anlatan Tarhan, sunumunda ileride sadece popüler kültür mü olacak sorusunu irdeledi.
Dersinde popüler kültürün, genç ve çocuklar üzerindeki uyuşturucu etkisine değinen Tarhan, sosyal medya bağımlılığının artık klinik bir vaka olarak değerlendirmeye başlandığını ifade etti. Tarhan, ‘Gelecekte nasıl bir kültür üretimi olacak?’ sorusunun önemine değindiği konuşmasında, ‘iyi ve ahlaklı insan’ kavramlarını, tarihsel süreçte batı ve doğu toplumlarının değerlerinden yola çıkarak ele aldı. Tarhan, konuşmasının sonunda “Bilgi çağından, bilgelik çağına bir geçiş yaşanıyor. Yüksek teknolojiyi üretmeyi başaran ve bilgiye hükmeden ülkeler çağa da hükmediyor. İyi insan yetiştirerek bilgelik çağını yakalayabilmemiz önem arz ediyor. İnsan, iyi bir insan olup aynı zamanda inançlarının gereğini yaşayabilir. Bu, birbirinin karşıtı değil birbirinin tamamlayıcısıdır. Bunun için, kendi kültürümüze kendi modernliğimizi oluşturmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Açılış töreni, Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı’nın katkılarıyla öğrencilerimize verilen geleneksel “Hoş geldin” yemeği ile sona erdi.
Rektör Alişarlı, 2017-2018 Akademik Yıl Açılış Töreni münasebetiyle, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, il protokolü ve misafirleri onuruna rektörlük binasında öğle yemeği verdi.