Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Rektörlüğü’nün Mefkûre Topluluğu’nun katkılarıyla düzenlediği “Türkiye’nin Geleceğini İnşa Meselesi” konulu konferansta konuşan Gazeteci Yazar Ahmet Taşgetiren, “İslam, geleceği inşa projesidir ve bu bütün zamanları kapsayan bir hedeftir.” dedi.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe salonda düzenlenen konferansa, Rektör Prof. Dr. Hayri Coşkun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Ayaz, KYK Bolu İl Müdürü Şerafettin Çilkara, dekanlar, bölüm başkanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansa, Türkiye’nin, İslam dünyasının ve insanlığın geleceğini hazırlama sürecinde olduğumuzu vurgulayarak başlayan Ahmet Taşgetiren, “İslam geleceği inşa projesidir, yani doğduğu andan itibaren her insana ve bütün insanlığa ulaşma hedefindedir. Her insanın yüreğini ve o insanların oluşturduğu toplum yapılarını, kültürü ve medeniyeti inşa etme hedefindedir. Bu, bütün zamanları kapsayan bir hedeftir.” dedi.
2023, 2053 ve 2071 yıldönümlerinin tarihteki önemlerini hatırlatan Taşgetiren, “Bizler bu medeniyetin devam eden unsurlarıyız ve tarihten kopuk bir gelecek inşa edemeyiz. Türklerin İslamı kabul edişinden Selçukluların Anadolu’ya girişine, Yusuf Has Hacip döneminden Osmanlı’ya kadar gelen bir yürüyüş bu. Genelde söylenen Türklerin yürüyüşünün batıya doğru olduğudur. Doğrudur batıya yürüyoruz ama kendi değerlerimizi batıya taşımak üzere yürüyoruz. Çünkü bizim kitabımız doğuda, batıda Allah’ındır diyor. Dolayısıyla bütün insanlığa ulaşma hedefimiz vardır.” diye konuştu.
Osmanlı’nın güçlü bir medeniyet kurduğu dönemlerde kendi değerlerimizden kuşku duymadığımızı örnekler vererek anlatan Taşgetiren, “Biz, yeniden aşk ve şevk yüklendik. Yeniden ‘biz’ olabiliriz. Bir kere büyük bir medeniyet kurmuşsak İstanbul’da, Endülüs’te, Bağdat’ta, Kahire’de gene kurabiliriz. Onun anahtarı bizde, o insanlık değerlerinin anahtarı bizde. Ama şu anda ne kadar o insanlık değerleriyle hemhaliz. Bunu düşünmeliyiz. Bunu üniversitelerde konuşuyorum çünkü biz buralarda bir gelecek inşa ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“2023, 2053 ve 2071’e hazırlanıyor muyuz gerçekten?” diye soran Taşgetiren, özetle “Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana yaklaşık 100 yıl geçmiş. Bu 100 yıl boyunca biz daha farklı çalışsaydık şu an geldiğimiz nokta daha farklı olabilir miydi? Almanya’yla Japonya’yla kıyaslamalar yapılıyor, bu ülkeler 2. Dünya Savaşında yerle bir oldular, neredeyse bir kuşağı yok ettiler ama kendilerini toparlamayı başardılar. Allah insana belli birikimleri, malzemeyi veriyor. Onu işlemek insanın sınavı oluyor. Bu sınavı, ülkelerde toplumlarda veriyor. Önümüzdeki 50 yıl içinde nasıl bir Türkiye olsun? Biz Allah’a şükür sömürge olmadık ama sorunun en temelinde eğitim var. İnsan kalitemizin ne olduğu meselesi var. Bir insanın kalbine ve dimağına ne koyuyorsunuz çok önemli. Biz, insan unsurumuza yeterli emeği vermedik. Bu aynı zamanda İslam dünyasının da bir problemi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ve İslam dünyasının geleceğin inşasında bir karar vermesi gerektiğinin altını çizen Taşgetiren, “İnsan kalitemizi inşa ederken güzel bir Müslüman olmaktan, aynı zamanda sosyal bilimlerde ve fen bilimlerinde birinci sınıf insan yetiştirmekten bahsediyorum. Kalpler ancak Allah’ı zikrederek huzura erer. Allah’ın her zaman kendisiyle birlikte olduğunu idrak eden bir insan, başka bir canlıya kötülük yapabilir mi? Cinayet işleyen, eşini döven, çocuklarını sevmeyen, hayvanlara eziyet eden bir Müslüman olabilir mi? Güzel bir Müslüman, Allah ile, kendisiyle, aile, toplum, eşya ve tabiatla barışık olan güvenilir insan demektir. Bu insan yapısına, kalitesine ulaşmak zorundayız.” dedi.
Konferansın sonunda Ahmet Taşgetiren’e Rektör Prof. Dr. Hayri Coşkun tarafından çiçek ve tablo takdim edildi. Konferans, Taşgetiren’in kitaplarını imzalamasının ardından sona erdi.