Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Kütüphane Topluluğu tarafından 52. Kütüphane Haftası kapsamında “Sabahattin Ali ve Kürk Mantolu Madonna” konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşide, AİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hanife Özer, Türk edebiyatının önemli ismi Sabahattin Ali’nin edebi kişiliği ve yaşamını, Yrd. Doç. Dr. Metin Akyüz ise Sabahattin Ali’nin önemli eserlerinden Kürk Mantolu Madonna’yı ele aldı.
Sabahattin Ali’nin toplumcu ve gerçekçi bir edebiyatçı olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Hanife Özer, “Ama Sabahattin Ali’nin -özellikle romanları için söylüyorum- çok kuru, natüralist bir gerçeklikten uzak bir tutumu var. Mesela kahramanlarının genellikle romantik olduğunu görüyoruz. Fakat onların içinde yaşadıkları toplum ile yüz yüze geldikleri olayların çok gerçekçi bir tutumla kurgulandığını söyleyebiliriz. Bu gerçekliği neden bu kadar önemsiyor Sabahattin Ali? Bunun cevabı dünya görüşüyle, muhalif tutumuyla doğrudan ilişkili. Çünkü 1940’lı yıllarda bizim edebiyatımızda bu, gittikçe kuvvetlenen bir anlayış haline geliyor. O’nun gerçekliği, muhalif ve eleştirel tutumu yine 1950’li yıllardaki edebiyatımıza, Kemal Tahirlere, Yaşar Kemallere bir yol açıcı nitelikte taşıyor.” diye konuştu.
“Kuyucaklı Yusuf, İnce Memed’e İlham Olmuş Bir Kitaptır.”
Yazarın romanları hakkında da bilgi veren Özer, Sabahattin Ali’nin hayatını etkileyen roman olarak nitelendirdiği Kuyucaklı Yusuf’u öğrencilerin mutlaka okumaları gerektiğini vurgulayarak, “Yusuf gerçekten Madonna’dan Raif Efendi’den çok daha naif ve yalnız bir kişi. Çok önemli bir roman, çünkü köye ve köylüye yahut da taşraya dair yazılmış ve çok keskin eleştirileri barındıran bir kitap. Genelde eşkıya kitaplarının yol açıcısı olarak söylenir. Mesela İnce Memed’e ilham olmuş bir kitaptır.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Metin Akyüz ise, Kürk Mantolu Madonna’da muhalif bir aşk hikayesinin olduğunu anlatarak, özetle “Aşk, önemli bir yere sahip Sabahattin Ali’nin bütün romanlarında. Aynı zamanda yabancılaşmayı da görüyoruz. Kürk Mantolu Madonna’da da bu yabancılaşma önemli bir yer tutuyor. Yüzey yapıda daha çok bir aşk romanı olmakla beraber, aynı zamanda aşkın özellikle muhalif tutumunu da göz önünde bulundurarak yer yer feminist özelliklerin yer aldığı, bunların dışında da aşk kavramı içerisine yerleştirilmiş bir modernizm eleştirisinin olduğunu da görebiliyoruz.” şeklinde konuştu. Söyleşinin sonunda öğretim üyelerine teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi.