Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete irtihâlinin 84’üncü yıl dönümünde, Üniversitemizde düzenlenen anma programında, bir kez daha rahmet, minnet ve saygıyla yâd edildi.
İlk tören, Gölköy yerleşkesindeki Atatürk Anıtı önünde yapıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saat 09.05’te sirenlerin çalmasıyla saygı duruşunda bulunuldu, İstiklâl Marşı okundu ve bayraklar yarıya indirildi.
Törenin ardından Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı’nda görev yapan Öğr. Gör. Dr. Ahmet Ercivan, “Atatürk ve Millî Mücadele” konulu konferans verdi. İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen konferansa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, dekanlar, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
“Büyük Atatürk, vefatının üzerinden 84 sene geçmesine rağmen bıraktığı eserleri ve fikirleri ile bizlerin yolunu aydınlatmaya devam etmektedir.” diyerek konferansına başlayan Öğr. Gör. Dr. Ahmet Ercivan, 18’inci yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin bir dağılma ve çözülme dönemine girdiğini anlatarak, özetle “Bu süreç yaklaşık 100 yıl boyunca devam etti. 19’uncu yüzyıla gelindiğinde bu süreç daha da hızlandı. İşte bu dönemde Osmanlı devlet adamları, devleti dağılmaktan kurtarmak amacıyla önce askeri alandan başlayarak daha sonra ise geniş bir alana yayılacak şekilde yenilik hareketleri başlattılar. Ancak ne yazıktır ki bütün bu çalışmalardan istenilen sonuç elde edilemedi. Bununla birlikte yeni tarzda açılan askeri okullarla Cumhuriyeti kuracak kadroların da yetişmesi sağlanmıştır. 19’uncu yüzyılda ve 20’nci yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu büyük ölçüde zayıflamış, girdiği savaşların çoğunda mağlup olmuş, bunun neticesinde ülkenin bazı yerleri işgal edilmiş ve topraklarının bir kısmı ayrılmaya yüz tutmuştur. Devlet ekonomik ve siyasi bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetmiştir. İşte Atatürk bu ortamda yetişmiştir.” diye konuştu.
“Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatının Hep Mücadeleyle Geçmiştir”
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının hep mücadeleyle geçtiğini vurgulayan Dr. Ercivan, özetle “Önce Osmanlı Devleti’nin son dönemlerde katılmış olduğu pek çok savaşta görev almış, daha sonra işgaller başlayınca Milli Mücadelenin lideri olmuştur. Bütün bunlara ilave olarak yeni ve modern bir ülkenin kurulmasını sağlamıştır. Türk gençliğine de hedef olarak muassır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı göstermiştir. Milli Mücadelenin lideri ve Cumhuriyetimizin kurucusu olan Atatürk, askeri liderliği, siyasi liderliği ve insani yönüyle örnek bir kişilik olmuştur. O’nun anlaşılması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesinin ve şimdiki zamanın anlaşılması demektir.” dedi.
Dr. Ercivan, Mustafa Kemal Atatürk’ün İnkılapçı Özelliğini Vurguladı
“Yeni Türk Devleti’nin kuruluşunun baş özelliği inkılapla kurulmuş olmasıdır. Dolayısıyla onu kuran lider de inkılapçı bir liderdir.” diyen Dr. Ercivan, özetle “Atatürk, yeni kuracağı devletin bir inkılap gibi şekilleneceğine değinmiştir. ‘Maksadım inkılabımızın incelenmesinde tarihe kolaylık sağlamaktır.’ demek suretiyle bütün eylem ve eserleri bir inkılap olarak görmekte ve değerlendirmektedir. Yine Atatürk Nutuk’ta ‘Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da Hakimiyet-i Milliyeye müstenit kayıtsız şartsız müstakil yeni bir Türk Devleti tesis etmek.’ diyerek, inkılapçılığını ve devrimciliğini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, yalnız bir devlet kurucusu değildir. O, kurduğu devleti Türk Milleti’nin tarihi ve sosyal şartlarının gerekli kıldığı geliştirici, sağlam temellere oturtmayı da ön planda tutmuş olan bir inkılapçıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Konferansın sonunda Öğr. Gör. Dr. Ahmet Ercivan’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
