Page 83 - BAİBÜ Etkinlik Kataloğu
P. 83

SONUÇ


                                                                               RAPORU





           Gerede  Araştırmaları  ve  Halk  Kültürü  Sempozyumu’nun  amacı,  üniversiteyle  halkı  buluşturmak,
           Gerede’nin  dericilik,  turizm,  halk  kültürü,  dini  hayatı,  gastronomisi  hususlarında  sahip  olduğu
           potansiyeli  ortaya  koymak  ve  ilçenin  dinamiklerini  ve  değerlerini  açığa  çıkararak  Gerede  arşivi
           bünyesinde kayıt altına almaktır. Sempozyumumuza 32 farklı üniversiteden katılım sağlanmıştır.
           Sempozyum çerçevesinde 2 çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalıştaylarda 30, sempozyumlarda ise 25
           oturumda 142 Bilim insanının hazırladığı 119 bildiri sunulmuştur. 17 hoca önderliğinde 10 atölye,
           10 ayrı sergi, 4 canlı performans, 1 müzik dinletisi, 1 defile icra edilmiştir.


           Bu amaçlar doğrultusunda değerli katılımcıların sunmuş olduğu bildirilerin ve gerçekleştirilen çeşitli
           çalıştayların neticesinde ortaya çıkan sonuç ve önerileri şöyle sıralanabilir:

           TARİH VE EDEBİYAT
           Gerede  ve  çevresinde  yapılan  arkeolojik  kazılar  sonucunda  elde  edilen  buluntular,  Gerede’nin
           tarihinin Roma ve Bizans dönemine kadar uzandığını göstermektedir. 1071 Malazgirt Zaferi’nden
           sonra  Türkmen  aşiretlerinin  Anadolu’ya  gelmesiyle  birlikte  Gerede  ve  çevresi  de  yoğun  bir
           yerleşime  sahne  olmuştur.  Kayı,  Avşar,  Eymir,  Salur  ve  Yapar  gibi  24  Oğuz  boyuna  ait  adların
           Gerede’deki yerleşim birimlerine ad olarak verilmiş olması bunun açık bir göstergesidir.

           Bugün Gerede ilim camiasında ve bürokraside yetiştirmiş olduğu çok sayıda önemli şahsiyetleriyle
           öne  çıkmaktadır.  Sempozyumda  sunulan  bildirilerden  anlaşılmıştır  ki  bunun  tarihi  bir  arka  planı
           bulunmaktadır. Sadece II. Abdülhamit döneminde görev alan 61 kişi tespit edilmiştir. Bunlardan
           32’si bürokraside, 15’i sarayda, 14’ü ise ulema sınıfında yer almıştır.


           Osmanlı’dan  tevarüs  ettiği  geleneğe  bağlı  olarak  Gerede  tekke  ve  tarikatların  uhrevi  havasını
           günümüze taşıyan ve Halvetilik’te görüldüğü gibi bugün de bunları muhafaza ederek yaşatan bir
           beldedir.  Ramazan  Dede,  Aziz  Halil  Efendi,  Geredeli  Abdullah,  Geredevi  Hasan  Efendi,  Geredeli
           Abdülgani  Efendi,  Geredeli  Ganizade  Nadiri,  Hacı  Emin  Efendi  ve  Ekrem  Doğanay  gibi  isimlerle
           inşa edilen manevi gelenek günümüzde de sürdürülmektedir.


           Gerede’nin edebi geleneğinin oldukça köklü olduğu, önemli divan ve halk şairlerinin yetiştiği, pek
           çok kurmaca eserde de Gerede’nin yer aldığı belirtilmiştir. Geredeli Aşık Figani’ye ait bir destan ilk
           defa bu sempozyum vesilesiyle ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, Gerede’nin dinî musıki alanında önemli
           bir bölge olduğu ve mutlaka saha araştırması yapılarak bu alanın repertuarının genişletilmesi teklif
           edilmiştir.  Kültür  ve  dilbilim  açısından  Gerede’nin  sözlü  kültürünün  yazılı  kültüre  dönüştürülmesi
           için araştırmaların yapılması önerilmiştir.


           Gerede’nin  Osmanlı  Vakıfları  açısından  da  önemli  bir  belde  olduğu  ortaya  konulmuş  ve  bu
           geleneğin GERKAV ile sürdürüldüğünün altı çizilmiştir.
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88