Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda, Yetenek Her Yerde temasıyla Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilen Batı Karadeniz Kariyer Fuarı (BATIKAF) etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Kariyer ve Hizmet” konulu söyleşinin konuğu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. İsrafil Kışla oldu. Kışla, 4 başlıkta kariyer planlaması hakkında gençlere aydınlatıcı tavsiyelerde bulundu.
BATIKAF’tan sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Gürel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe; Bolu Valisi Ahmet Ümit, il protokolü, akademisyenler, öğrenciler ve mezunlar katıldı.
Dr. İsrafil Kışla, gençlerle yaptığı söyleşisinde, iyi yetişmiş bir gençliğin, Türkiye’nin yarınları açısından çok daha parlak bir gelecek vaat ettiğini vurgulayarak, “Bu da iyi donanımlı gençler sayesinde olacak. Bugün, bunun emarelerini görüyoruz. Sevgili gençler, savunma sanayisini düşünün, bizim kuşak; bir tank, bir helikopter, bir silah, bir denizaltı, bir savaş uçağı yapamadı. Ama bugünkü gençler, bunları yapabiliyor. Yarının gençleri, bunların çok daha iyilerini yapacak. Bugünün gençleri bizlerden daha iyi yetişti. Sizler de, bugün iş başında olan gençlerden çok daha iyi yetişeceksiniz ve ülkeye hizmet edeceksiniz.” dedi.
“Nerede Çalışmak İstediğinizin Kararını Üniversitedeyken Verin.”
Konu üniversite gençliği olunca, kariyer planlamasını 4 başlıkta düşündüğünü anlatan Dr. Kışla, “Burada, üniversiteye belki ilk tercihiyle, belki de son tercihiyle yerleşenler var. Madem artık üniversitedesiniz, mezun olduktan sonra neler yaşayacağınızın farkına varmanız lazım. Çünkü hayata atıldığınızda birçok şeyle karşılaşacaksınız. Kariyer hedefinizin olması sizlere ne kazandırır? İstediğinizi tercih etme şansı kazandırır. Diğer türlü belki de mecbur kaldığınız işi yapmak zorunda olacaksınız. Örneğin, akademisyen olmak isteyen öğrenciler, kamuda üst düzey yönetici olmak isteyenler, özel sektörde çalışmak isteyenler ve kendi işini kurmak isteyenler, bunun kararını şimdiden vermeli.” vurgusu yaptı.
“Yarın Sizleri Neler Bekliyor ve Ne Yapmalısınız?”
“Yarın sizleri neler bekliyor ve ne yapmalısınız?” sorusuyla konuşmasına devam eden Dr. Kışla, “Mesela hangi üniversite mezunları ile karşılaşacaksınız. Sizlerden avantajlı olanlar var; sizler onları yakalamaya çalışacaksınız. Üniversitelerde 8 milyon öğrenci var ve bir kişi tercih edilecek. Tercih edilecek kişi ‘Ben’ olabilir miyim? Bunun için bir adım önde olmaya gayret edeceksiniz. Bu da, şu anı iyi değerlendirmekle olur. Mezun olduktan sonra bu, çok zor olur. Mezuniyet dereceniz de önemli evet. Akademik olarak çalışmak istiyorsanız, ALES puanınızı soracaklar; yabancı dilin var mı diyecekler. Önünüze bu sorular çıkacak. Kamuda görev almak istiyorsanız, birçok alanla ilgili sınavlara tabi tutulacaksınız. Burada onların önünde olmanız gerekiyor ki, tercih edilebilesiniz. Özel sektör daha farklı. Özellikle mühendisler özel sektörü düşünüyor. Önünüze en çok, ‘Biz tecrübeli eleman arıyoruz’ çıkacak. Yeni mezun gencin ne tecrübesi olsun! Aslında bu şunu gösteriyor: Üniversitedeyken de tecrübe edinme gayretinizin olması gerekiyor. Bütün bunlar kendinizi iyi tanımanızla, başarılı olabileceğiniz ve gerçekten severek yapacağınız mesleği seçmenizle mümkün olur. Karar vermek ve bunu bir an önce yapmak önemli. İstemek çok önemli ama zamanı verimli kullanmak bunlardan çok daha önemli.” cevabını verdi.
“Bu Düzeyde Okul Dışı Eğitimle, Hamili Karta İhtiyaç Yok.”
Üniversitelerde, devam zorunluluğu olduğu için belli kurallara uyulması gerektiğini hatırlatan Dr. Kışla, “Üniversitelerde, devam mecburiyeti var; yani derse girmek zorundasınız. Ama bunun dışındaki zamanlarda yapacağınız istekli ve gönüllü çalışmalara harcadığınız efor, boşa gitmeyecektir. Sizler de bunların katkısını göreceksiniz. Bu nedenle, arta kalan bu zamanları çok iyi değerlendirmeniz lazım. Örneğin, 12 yıldır İstanbul’da sürdürdüğümüz İlimler ve Sanatlar projemiz var. Her yıl buraya 20 öğrenci kabul ediyoruz. Genelde akademisyen olmak isteyenlere öncelik verilir ve 80’den düşük notu olan öğrenci kabul edilmez. 4 yıllık süreçte, notu 80’in altına düşen de projeden çıkarılır. Okul eğitimi dışında gördükleri eğitim, 1 yılda 700 saat. Bu düzeyde bir eğitimle, hamili karta ihtiyaç yok. Şu anda 100’ün üzerinde öğrenci, üniversitelerde asistan oldu. Çünkü girdikleri her sınavda, başarılı oluyorlar.” dedi.
“Bir Başkasının Aldığı Puan 90’sa, Benim Aldığım Puan 70’se ‘Beni Tercih Edin’ Diyemem; Böyle Bir Dünya Yok.”
Gençliğinde talebe teşkilatları olduğunu ve kendisinin de bu teşkilatlarda yetiştiğini anlatan Dr. Kışla, “Buralarda, her işin fikir, proje ve eylem safhasında bulunurduk. Bu tür sosyal, kültürel, sanatsal, akademik ekstra faaliyetlerde, birileri sizlere rol biçip, ‘Gelin burada figüran olun’ dediklerinde kabul etmeyin; esas oyuncu siz olun. O işin fikir, proje ve eylem safhasında siz olun. O zaman o proje hem daha çok sahiplenilir, hem de başarılı olur. Örneğin, özel sektörde çalışmak isteyen gençlerin, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nın kapısına dayanmalarını isterim. Şimdiden biz, kendimizi yetiştirmek istiyoruz deyin. Birileri size, ‘Gelin sizi şu, bu yapalım’ demesin. Siz kendinize güvenin. Plan yapın, proje üretin. Bir işte başarılı olmak istiyorsak, o işe hak ederek gelmemiz lazım. Hak etmeden gelinen hiçbir yerde ne başarı, ne hizmet olur. Siyasette de bulunduk; bizlerden her zaman referans isteyenler oldu. Tabii ki referans olunabilir. Ama liyakatiyle, ehliyetiyle, müktesebatıyla hak ediyorsa o gence sahip çıkılır. Bir başkasının aldığı puan 90’sa, benim aldığım puan 70’se ‘Beni tercih edin’ diyemem. Böyle bir dünya yok. Bunun size de hayrı olmaz zaten. Hayatta bir şeylere mecbur kalmamanız ve tercih edebilme özgürlüğünü kullanabilmeniz için fırsat, şimdiki zamanı iyi değerlendirmenize bağlı.” ifadelerini kullandı.
“Selçuk Bayraktar, Bir Gencin, Bir Ülke İçin Neler Yapabildiğinin İşareti. Bir Selçuk Bayraktar Niye Siz Olmayasınız?”
“Elhamdülillah Türkiye’de yüksek teknolojide bir ekosistem yakalandı. Türk insanının kendine güveni geldi. Türkiye’nin müteşebbislerinin, Balkanlar’dan Çin’e, Orta Asya’dan Kafkaslar’a kadar firmaları ve ciddi yatırımları var. Yarın buralarda sizler görev alacaksınız.” diyerek konuşmasını sürdüren Dr. Kışla, özetle “Ben sizlerin bu ülkeyi çok daha güzel yarınlara taşıyacağınıza inanıyorum. Kendinize inanın, güvenin. Bizler de gençlerin baktığı yerden bakmalıyız. Bugünün gençleri teknolojiye bizden daha hevesli. Selçuk Bayraktar’a 80 milyonun hayran kaldığını düşünüyorum. Bir gencin, bir ülke için neler yapabildiğinin işareti. Sizler de ülkenin kaderini değiştirebilirsiniz.Bir Selçuk Bayraktar niye siz olmayasınız? Ama bu da tabii ki gayretle, çalışmayla, özveriyle oluyor; tesadüfen hiçbir şey olmuyor. Bunları yapınca Rabbim’de ‘Yürü ya kulum’ diyor elhamdülillah.” şeklinde konuştu.
“Üniversiteleri, Özel Sektörle Biraz Daha Entegre Etmemiz Gerekiyor.”
Kamu, özel sektör ve STK’ların el ele verdikleri zaman, çok önemli bir sinerjiyi oluşturabildiklerini belirten Dr. Kışla, özetle “Gençlerin projeleri yeterli desteği alırsa, üniversiteler, STK’lar ve meslek odaları gerekli desteği verirse, çok daha güzel işler yapacağımızı düşünüyorum. Özel sektörün burada, elini taşın altına koyması lazım. Gençler henüz eğitimdeyken, bunların yetişmesi için emek harcanması lazım. Şimdi meslek liselerinde bunu yapabiliyoruz. Üniversiteleri, özel sektörle biraz daha entegre etmemiz gerekiyor.” dedi. Dr. Kışla, sözlerini Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ailesine teşekkür ederek tamamladı.
Etkinliğin sonunda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. İsrafil Kışla’ya, Bolu Valisi Ahmet Ümit tarafından çiçek ve katılım sertifikası takdim edildi.