Birleşmiş Milletler’in 2011 yılında aldığı kararla Down Sendromlular Günü olarak kabul edilen 21 Mart nedeniyle Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) down sendromlu bireylerin özellikleri ve eğitimi konusunda konferans düzenlendi. Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü tarafından düzenlenen konferansta, down sendromlu bireylerin meslek sahibi olup yaşamlarını tek başlarına sürdürebilmelerinin önemi vurgulandı. Dünya’da 6 milyon, Türkiye’de ise 100 bin civarında down sendromlu birey olduğu bildirilen konferansta, bu bireylerin eğitimlerinin teşhis konulduğu andan itibaren başlaması gerektiğinin altı çizildi.
Konferansı veren Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Emine Sema Batu, down sendromunun hiçbir ırka, sosyoekonomik gruba ve bölgeye özgü bir yetersizlik olmadığını ifade ederek, bu durumun genetik düzensizliklerden dolayı ortaya çıktığını söyledi. Down sendromlu bebeklerin sağlık durumları hakkında bilgi veren Batu, “Bu bebeklerin kas gerginliğinin düşük olduğunu biliyoruz. Ailelere, ‘Hayatınıza down sendromlu bir birey katıldıysa…’ diyorum, mutlaka bir fizyoterapist de size katılmalı. Bebekken nasıl oturması gerektiğinden büyüdüğünde hangi spora yönlendirilmesi gerektiğine kadar mutlaka size tavsiyelerde bulunmalı. Fizyoterapistle, kasları güçlendirici programlar izlenmeli.” diye konuştu.
Down sendromlu bireylerin zihinsel yeterliliklerinin farklılıklar gösterdiğini anlatan Batu, “Yapılan çalışmalar ve gözlemler, down sendromlu bebek ve çocuklara uygun çevresel düzenleme ve müdahaleler sağlandığında, erken özel eğitim sunulduğunda, var olan potansiyellerini en üst düzeyde kullanabildiklerini, toplumsal ve zihinsel becerileri öğrenerek yaşamlarını sürdürdüklerini gösterir niteliktedir. Bu nedenle erken eğitim almaları çok önemlidir. Down sendromu teşhisi anne karnında konduysa bu öncelikle annenin eğitimi demektir. Teşhis, bebek doğduktan sonra konulduysa, eğitimin teşhisin konulduğu gün başlaması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Down sendromluların toplum içinde farklı sorumluluklar alabileceklerine işaret eden Batu, bireylere bu sorumlulukları alabilmeleri için mesleki beceriler kazandırılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Konferansın sonunda Prof. Dr. Emine Sema Batu’ya Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hakan Yaman ve Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlknur Çifci Tekinarslan tarafından teşekkür plaketi ve çiçek takdim edildi.