Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin (AİBÜ) en yeni fakültelerinden Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe salonda düzenlenen törenle eğitim öğretime başladı. Törene; Rektör Prof. Dr. Hayri Coşkun, Dekan Prof. Dr. Vahdettin Çiftçi, İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal ve eşi Solmaz Baysal, vakfın mütevelli heyeti üyeleri, öğretim elemanları ve fakültenin ilk öğrencileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Üniversitemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Yılmaz ve kendisine bağlamasıyla eşlik eden Kemal Bilsel Sarısözen mini bir konser verdiler. Ülkemizde son günlerde yaşanan acı olaylardan ötürü hüzünlü türküler seslendiren sanatçılara, konserin sonunda Rektör Coşkun ve Ahmet Baysal tarafından çiçek takdim edildi.
Konserin ardından törenin açılış konuşmasını yapan Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahdettin Çiftçi, 8 bölümü olan AİBÜ Ziraat ve Doğa Bilimleri’nin ülkemizin en genç fakültelerinden biri olduğunu belirterek, “Sevgili gençler, sizler de bu fakültenin öncü nesillerisiniz. Sizden sonra gelecek nesillere iyi bir örnek olacaksınız. Bu konuda sizlere büyük sorumluluklar düşmekte. Hem Bolu’nun hem Türkiye tarımının sorunlarını biliyoruz. Yaptığımız araştırmalar ve ürettiğimiz projelerle bu sorunlara çözüm üretmeye devam edeceğiz.” dedi.
Fakültenin aktif hale gelmesinde emeği olan Bolu Bağışçılar Vakfı Başkanı Şerafettin Erbayram ise yaptığı konuşmada, vakıf ve üniversite iş birliğinin Bolu’ya katkı sağladığını vurgulayarak, “Mesela tarla bitkileri konusunda biz hububat rekoltesinde Türkiye ortalamasının 1.5 katını alırız. Aynı zamanda şu anda beyaz et sektöründe Türkiye’de lider iliz. Türkiye ortalamasının yüzde 30’a yakını Bolu’da üretilmektedir. Bolu’nun iklimi soğuk ve tarım alanları az olmasına rağmen bunu başarıyoruz. Ben gençlerin proje üretmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz Bolu olarak üniversitemizin bu fakültesinden çok umutluyuz. Gelin hep beraber ürettiğimiz projelerle Bolu’ya katkı sağlayalım.” dedi.
‘AİBÜ’nün Geliştiğini Gördükçe Biz Çok Mutlu Oluyoruz’
İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal ise, üniversitemizin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Burası arkasında bir vakfın desteği olan bir devlet üniversitesidir. Devlet, üniversitemizin kuruluşundan sonra çok büyük katkılar verdi. Örneği de fakültenizdir. AİBÜ’nün geliştiğini gördükçe biz çok mutlu oluyoruz.” şeklinde konuştu.
AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun ise, şehitlerimizi rahmetle anarak başladığı konuşmasında gençlere seslenerek, tarih boyunca da milletimizin bu tür acı olaylarla karşılaştığını örneklerle açıkladı. Coşkun, “Örneğin Malazgirt Savaşı’nda ince bir noktayı öğrencilerimizle paylaşmak istiyorum. Sultan Alparslan Anadolu’yu işgal etmemiştir. Bilakis bu büyük hakanı ortadan kaldırmak üzere gelen ordu durdurulmuştur. Bir gün içinde sayısı 25 binler civarında olan bir orduyla kendisinden 10 kat fazla bir orduyu yenerek Anadolu’nun kapılarını açmıştır. Burada şunu ifade etmek istiyorum. Bu millet bütün Dünya’ya adalet getirmek üzere hizmet etmiş bir millettir. Bizim tarihimizde işgal ve zulüm olmamıştır. Aynı şekilde Kıbrıs’ta da soydaşlarımız katledilmişlerdir. Bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti ordusu Kıbrıs’a müdahale etmek durumunda kalmıştır. Bizi bölmek, parçalamak, dağıtmak isteyen bir güç var. Bilmediğimiz birtakım karanlık şer odakları var. Bu her zaman olacak. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasında da bu şer güçler aynı faaliyeti göstermişlerdir. Ama Mustafa Kemal başkomutanlığında, bütün milletin birlik beraberliğiyle ve büyük bir gayretle Anadolu topraklarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmak suretiyle bugünlere kadar gelinmiştir. Bu örnekleri arttırmak mümkün. Ama şunu unutmamalıyız, bunlar hep olacak. Yapmamız gereken şu: Biz ziraat mühendisi olacaksak, hangi mesleğe sahip olacaksak olalım, gençler, çok iyi yetişmeliyiz. Önümüzde güzel örnekler var. İzzet Baysal ve üniversitesi var. Ahmet Baysal ve Şerafettin Erbayram’ları örnek almalıyız. Kendimizi iyi yetiştirmemiz, ülkemiz için çok çalışmamız, etrafımızda olup biteni iyi bilmemiz ve büyük insanları örnek almamız terör örgütlerine verilecek en iyi cevaptır.” ifadelerini kullandı.
‘Ülkemiz, Tarım ve Tarım Sanayisine Dayalı Kalkınmak Zorunda’
Konuşmasına fakülte hakkında bilgi vererek devam eden Coşkun, Bolu’nun tarımsal potansiyelinin yüksek olduğuna ve bunun değerlendirilmesinde fakülteye çok iş düştüğüne dikkati çekerek, “Tohum Bilimi ve Teknolojisi Bölümü Türkiye’de ilk kez bu fakültede açıldı. Türkiye’nin ihtiyacını karşılayabilecek bütün çalışmaları, araştırmaları bu fakülteden bekliyorum. Ayrıca Türkiye’de Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği Bölümü de ilk kez bu üniversitede açılmış durumda. Dolayısıyla bu bölüme de sahip çıkılmasını istiyorum. ABD, Avrupa ve Avusturalya kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde çok önde ama biz hâlâ bölümü açalım mı açmayalım mı tartışması yapıyoruz. Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü ise ormanlar ve orman ürünleri üzerine çalışıyor. Bolu’nun yüzde 65’i ormanlarla kaplı, bölümümüz bu konularla ilgilenecektir. Bunu bekliyorum. Bu fakülte, çok önemli bir fakülte. Bu ülke kalkınacaksa, Bolu kalkınacaksa tarıma ve tarım sanayisine dayalı kalkınmak zorunda.” diye konuştu. Konuşmaların ardından tören, kokteylle sona erdi.