Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) 15 Temmuz’da vatanı ve milleti için canlarını feda eden aziz şehitlerimiz için Mevlid-i Şerif okundu.
AİBÜ Rektörlüğü tarafından düzenlenen ve AİBÜ Ali Ericek Uygulama Camiinde Cuma namazı öncesi gerçekleştirilen Mevlid-i Şerif, Kuran-ı Kerim Tilaveti ve Hatim duasına çok sayıda vatandaş, akademik ve idari personel katıldı. Ali Ericek İlahiyat Fakültesi Öğretim üyelerinin icra ettiği programda, 15 Temmuz Şehitlerimiz için yapılan hatimlerin duası Bolu İl Müftü yardımcısı Abdullah Eroğlu tarafından yapıldı. Cuma namazını kıldıran AİBÜ Ali Ericek İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimoğlu ise irad ettiği Cuma hutbesinde önemli mesajlar verdi.
“Müslüman’ın Özü Sözü Birdir”
Müslüman olmanın kolay, ancak bu sıfat ve kimliği muhafaza etmenin zor olduğunu, çaba ve sabır istediğini vurgulayan Mollaibrahimoğlu hutbesinde şunları kaydetti:
“Bizler, Müslümanca yaşamalı, kindarlığı değil, daima dindarlığı ön plana çıkarmalıyız. Camide nasıl davranıyorsak evimizde, iş hayatımızda, çarşı-pazarda ve sosyal hayatımızda da öyle davranmalıyız. İçimiz- dışımız, özümüz -sözümüz bir olmalı ve herkese güven telkin etmeliyiz. Emredildiği gibi dosdoğru olmalıyız. Hz. Peygamber Müslümanı, ‘Herkesin, elinden ve dilinden emin olduğu kişi’ olarak tanımlamıştır. Hz. Peygamber’i her alanda örnek almalıyız ve sadece yüce Yaratan’a boyun eğmeli, Kur’an ve Sünneti baş tacı etmeliyiz. Dinî bilgilerimizin doğruluğunu test etmeli ve sadece bir kişiye endeksli dinî bilginin ve bağlılığın bazen telafisi imkânsız yıkım ve felaketlere sebep olduğunu, tarihte ve özellikle 15 Temmuz gecesinde yaşanan darbe teşebbüsünün buna örnek teşkil ettiğini unutmamalıyız.”
“Meşru Olmayan Yöntemlerle Hakka Ulaşılamaz”
Bir Müslümanın inancının doğru olması gerektiği kadar yolu ve yönteminin de doğru olması gerektiğini vurgulayan Mollaibrahimoğlu şöyle devam etti:
“Yanlış yollar doğruya değil, yanlışa götürür. Meşru olmayan yöntemlerle hakka ve menzile ulaşmak mümkün değildir. Hele İslâm’ın yasak kıldığı yalanı, hileyi, iftirayı, aldatmayı, şantajı, insanların özel hayatlarını ifşa ederek menfaat sağlamayı, zulmetmeyi ve başkalarının hak ve hukukunu çiğnemeyi menzile ulaştıran yegâne yol olarak görmek hıyanettir. Bilin ki yüce Allah hainleri sevmez. Hele yerine göre namazı ve orucu terk etmeyi, içki içmeyi ve her türlü hayâsızlığı caiz görmek, İslâm inancıyla asla bağdaşmaz. Dahası, iyi niyetleri istismar ederek, çeşitli hile ve yöntemlerle para tahsil etmek, sonra bu paraları ülkenin ve milletin aleyhinde kullanmak, İblisleşmektir. Ayrıca samimi Müslüman grupları dışlayarak Yahudi ve Hıristiyanlara şirin görünmek, son olarak da ülkeyi başkalarına peşkeş çekmek için darbe teşebbüsünde bulunmak, böylece nice masum insanımızın ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak, Allah’ın azap ve lânetini hak etmektir.”
Hutbesinin sonunda her Müslüman’ın dini yaşantısı, ihlas ve samimiyetini sorgulaması ve akıllarını başkalarının ipotek altına almasına izin vermemesi gerektiğine işaret eden Mollaibrahimoğlu 15 Temmuz darbe kalkışmasındaki hain saldırılarda şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar ve milletimize başsağlığı dileklerini iletti.