Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Şiddetle ve Suçla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Üsküdar Üniversitesi Şiddet Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adem Solak, sıra dışı olayların faillerinin mutlaka ‘tacize, tecavüze ya da travmatik bir olaya’ maruz kaldıklarını ve bugünün faillerinin geçmişin mağdurları olduklarını vurgulayarak, “Rencide edilmiş adalet duygusu şiddeti doğurur.” dedi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Türkiye Genç Sosyologlar Topluluğu tarafından ‘Aşk ve Şiddet’ konusunda bir konferans düzenlendi. Konferansta 27 yıldır cezaevlerinde çalışan ve yarısı cinayetten hüküm giymiş 6 bin mahkumla görüşen Prof. Dr. Solak, sadece şiddet konusunda ilginç bilgiler verdi.
Aralarında kamuoyunda da tanınan Şemdin Sakık, Ogün Samast, Mardin Bilge Köyü katliamını gerçekleştirenlerden Şıh Mehmet ile profesör annesini öldüren Hukuk Fakültesi öğrencisi Başak’ın olduğu pek çok mahkumla görüşen Prof. Dr. Solak, böyle kişilerin ortak özelliğinin geçmişlerinde yaşadıkları travmatik olaylar ile rencide edilmiş adalet duyguları olduğuna dikkati çekti.
Konuşmasında Norveç’te 2011 yılında Anders Behring Breivik’in 77 kişiyi katletmesine de değinen Prof. Dr. Solak, “Olayda şu dikkatimi çekti. Yakın mesafeden yüzüne bakarak bir insanı öldürmek en zor şey. Breivik, dakikalarca onlarca insanı yakın mesafeden öldürdü. Olayın bu yönü çözümsüz, mutlaka araştırılmalı. Barış zamanında insanlık tarihinde bildiğim böyle bir örnek yok.” dedi.
‘Çocukluğumuz Hayatımızı Ciddi Şekilde Etkiliyor’
‘Aşk ve Şiddet’ konusunda yaptığı sunumda da,
kişiliğin doğum öncesinden 12 yaşına kadar ‘hızlı, ciddi ve yoğun’ bir süreçten geçerek oluştuğunu, temel kişilik özelliklerinin yüzde 30’unun 3 yaşına kadar, yüzde 70’inin ise 6 yaşına kadar tamamlandığına dikkati çeken Prof. Dr. Solak, bunların sonraki hayatımızı ve sevgilerimizi ciddi şekilde etkilediğini anlatarak, şöyle konuştu:
“12 yaşına kadar sevgiyle mi nefretle mi büyüdük. Bunları sorgulama şansımız olsaydı niye o kız benim sevgimden anlamıyor ya da niye bu adam benim aşkımdan bihaber bunları çözebilirdik. Çevremizde, sevgiden, hoşgörüden, ilgiden, merhametten, şefkatten nasibini almadan büyüyen binlerce insan var. Bunların en az yarısının ciddi psikolojik sorunları var ve bu sorunların temeli çocukluk yıllarına dayanıyor.”
Prof. Dr. Solak, 12 yaşına kadar çocuklara ailede ‘yapma, etme, bakma, gitme, oturma, kalkma’ gibi engel cümlelerinin 140 bin kez söylendiğini yani farkında olmadan çocuğa on binlerce kez saldırı cümlesi kurulduğunu ve bunların çok ciddi sonuçları olduğunu da sözlerine ekledi.