Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tahire Özen Öztürk’ün eşi Fen Edebiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ali Öztürk sevenlerinin gözyaşları ve dualarıyla anma töreni gerçekleştirildi.
1997-1999 yılları arasında Üniversitemizde araştırma görevlisi olarak görev yapan ve 2008 yılından bu yana üniversitemizin akademik kadrosunda yer alan geçtiğimiz günlerde vefat eden Dr. Öğr. Üyesi Ali Öztürk’ü anma töreni BAİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
Yoğun katılımla gerçekleştirilen anma törenine Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ekrem Gürel, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Gökkır, Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Muhammet Güzel Kurtoğlu ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ahmet Serkan Ece ile akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra merhum Öztürk’ün yakınları katıldı.
“Ayrılma Vakti Geldi Ey Sevgili Dostlar. Şimdi Hepimiz Kendi Yollarımıza Gideceğiz; Ben Ölmeye, Sizler İse Yaşamaya…”
Anma töreninde konuşan Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ekrem Gürel “bugün burada tarifi zor, yüreklerimizi derinden acıtan bir duyguyu birlikte yaşarken, ne çare ki vakitsiz veda etmek zorunda kalan sevgili Ali Hocamıza, “Allah’a emanet ol ve bir gün mutlaka tekrar görüşeceğiz, şimdilik hoşça kal” demek için buradayız. Her ölüm erkendir. Her ölüm acıtır, incitir ve derin bir özlem uygusu bırakır geride kalanlarda. Ve her nefis, malumunuz tadacaktır ölümü ve inanıyoruz ki ilahi adaletin en büyük esası da bu değişmez kuralda yatmaktadır. Onun içindir ki “Nasihat istersen ölüm yeter” diye evrensel bir tavsiye bize hep kılavuzluk etmiştir. Sokrates, Atina’daki kalabalığa yaptığı ölüm temalı konuşmasını şöyle bitirmiştir: “Ayrılma vakti geldi ey sevgili dostlar. Şimdi hepimiz kendi yollarımıza gideceğiz; ben ölmeye, sizler ise yaşamaya… Hangisi daha iyi, onu yalnızca Tanrı bilir”. Doğrusu şu anda iyi olan biz miyiz yoksa sevgili Ali Hoca mı, emin değilim! Ölen herkesin arkasından, “İyi insandı, Allah rahmet etsin” deriz. Bunu derken de çoğumuz, çoğu zaman nezaketen ya da içsel bir alışkanlıkla sarf ederiz bu cümleleri. Ama kimileri vardır ki, gerçekten kelimenin tam anlamıyla hak eder bu tanımı ve samimi niyazı. Hiç şüphesiz, Ali Hoca bunlardan biriydi. Ne diyelim, mekânı cennet, sevenlerinin ve yakınlarının başı sağ olsun” şeklinde konuşarak sözlerini noktaladı.
Anma Töreni Merhum Öztürk’ün Dersinin olduğu Saatte Yapıldı
Gürel’in konuşmasını bitirmesinin ardından anma töreninin merhum Öztürk’ün dersinin olduğu saatte yapılması hasebiyle merhum Öztürk’ün yerine emekli Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Cesur, Pisagor konusunu kısaca anlattı. Akademik ve idari personelden merhum Öztürk’le hatırası olanlar Öztürk’le olan hatıralarını anlatıp merhuma rahmet dileyip dua etti. Konuşmaların ardından İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Sinan Özdemir’in Kur’an-ı Kerim okuması ve sonrasında yapılan dua ile anma töreni sona erdi. Törenin sonunda katılımcılara gül suyu ve lokum dağıtıldı.