Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Nükleer Radyasyon Dedektörleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜRDAM) yürütücülüğünde geliştirilen “Nano-Desenli Gazlı Dedektörler (NPGD) ile Yeni Nesil Radyasyon Algılama: Nano-GEM ve Nanotüp Yapılarının Gaz-Dolu Dedektörlerde Devrimi” başlıklı proje, TÜBİTAK 1001 – Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Aynı program kapsamında, “3D Yazıcı ile Üretilmiş Belirsiz Yapılar için Frekans Domaini Kullanan Etkin Bir Yorulma Tahmin Metodolojisinin Geliştirilmesi” ve “Tarımsal Alanlarda Birlikte Meydana Gelen İki Yeni Drosophilid Türün Çoklu Biyolojik Mücadelesi” başlıklı projeler de destek almaya hak kazandı.
Bu projeler, malzeme mühendisliği ve imalat teknolojileri alanında 3D yazıcıyla üretilen yapıların dayanıklılığını incelerken, ziraat ve biyoloji alanında tarım zararlılarıyla mücadele yöntemlerini araştırıyor. NÜRDAM’ın projesi ise nanotüp tabanlı mikro desenli gazlı dedektörlerin geliştirilmesi ve karakterizasyonu açısından bilimsel literatürde bir ilki temsil ediyor.
Günümüzde nükleer fizik, yüksek enerji fiziği, tıbbi görüntüleme ve endüstriyel radyasyon ölçümlerinde yaygın olarak kullanılan gazlı radyasyon dedektörleri, büyük boyutları, yüksek gaz tüketimleri ve çevresel etkileri nedeniyle önemli sınırlamalara sahip. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi yürütücülüğünde geliştirilecek yeni nesil Nano-GEM dedektörler, Anodik Alüminyum Oksit (AAO), Bor Nitrür Nanotüpleri (BNNT) ve polimer bazlı nanotüpler (PVDF, PTFE, PMMA) kullanılarak üretilecek. Bu dedektörler, geleneksel Gas Electron Multiplier (GEM) sistemlerine kıyasla çok daha küçük boyutlarda, daha yüksek kazanç ve hassasiyetle çalışabilecek; gaz tüketimini ve maliyeti önemli ölçüde azaltarak çevresel etkiyi en aza indirecek. Bu yeni teknolojinin uluslararası patent başvurusu (PCT), geçtiğimiz yıl içerisinde üniversitemiz adına gerçekleştirildi.
Proje, CERN’in DRD1 (Development of Gaseous Detectors Technologies) iş birliği ile yürütülecek. Geliştirilecek prototipler, NÜRDAM ve CERN laboratuvarlarında çeşitli aktivitelere sahip radyasyon kaynaklarıyla ve demet hatlarında test edilecek, uzun süreli kararlılık ölçümleri yapılacak ve farklı gaz karışımlarında performans değerlendirmelerine tabi tutulacak. Proje fikri, geçtiğimiz yıl Çin’de düzenlenen MPGD24 konferansında CERN tarafından sözlü bildiri olarak sunulmuş ve büyük yankı uyandırmıştı.
NÜRDAM Müdürü Dr. Yalçın Kalkan’ın proje yürütücülüğünü üstlendiği projede, Üniversitemiz öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cabir Terzioğlu da yer alıyor. Üç yıl sürecek proje sonunda nükleer tıp, uzay araştırmaları, yüksek enerji fiziği ve endüstriyel radyasyon ölçümleri gibi alanlarda kullanılabilecek kompakt, yüksek performanslı ve yerli üretim dedektörler geliştirilmiş olacak. Proje yürütücüsü Dr. Yalçın Kalkan, destek kararının Türkiye’nin ileri dedektör teknolojilerinde uluslararası düzeyde söz sahibi olabilmesi adına önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Bu proje, gazlı dedektör teknolojilerinde dünya çapında bir paradigma değişimi yaratma potansiyeline sahip. Nano-mühendislik ile hem performansı artırıyor hem de çevresel etkileri azaltıyoruz. CERN iş birliği ile bu teknolojiyi uluslararası ölçekte doğrulayıp Türkiye’nin adını dedektör teknolojilerinde ön sıralara taşımayı hedefliyoruz,” dedi.