Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün ortak olduğu Erasmus+ kapsamında uluslararası yürütülen Move Agains Rash Statements and Actions (MARSA) projesi kapsamında, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) ev sahipliğinde “Türkiye’de ve Dünya’da Mülteciler, Göçmenler ve Sığınmacılar” konusunun ele alındığı panel gerçekleştirildi.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen ve moderatörlüğünü BAİBÜ Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden Arş. Gör. Dr. Fatma Dilek Tel’in yaptığı panele, Kuzey Makedonya, İtalya ve Türkiye’den mülteciler ve göçmenler konusunda çalışmalar yapan 3 konuk katıldı.
Paneli; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Ayaz ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Aydın Him ile akademisyenler ve öğrenciler izledi.
Panelde ilk konuşmayı “Türkiye’de Mülteci Entegrasyonu Olanakları ve Zorlukları” konusunda Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü Doktora Öğrencisi Mohammad Sajid Khan yaptı.
Türkiye’nin dünyada en çok mülteci barındıran ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Khan, “Türkiye’de 3 milyon 630 bin 767 mülteci bulunmaktadır ve Avrupa ülkelerine göre çok fazla bir problem görülmemektedir. Türkiye’nin politikası da bu açıdan iyidir. Hükümet bu konuda başarılıdır. Asıl problem mültecilerin olması değil, mültecilerin düzgün bir şekilde yönetilememesidir.” diye konuştu.
Avukat ve Aktivist Mersiha Smailovikj ise sunumunu “Mülteci Olmak ve Siyasilerin Bakışı” konusunda yaptı. Ülkeler arasındaki dikenli tel örgülerin sınırları ve insani krizleri simgelediğine dikkati çeken Smailovikj, bu durumun doğru çözüm yolları ile değiştirilebileceğini söyledi.
Ülkesi Kuzey Makedonya’nın aslında Avrupa Birliği’nin bir parçası değil ama oraya açılan bir kapı olduğunu belirten Smailovikj, bu kapının 2016 Mart ayında mültecilere tamamen kapatıldığını kaydetti. Mülteci, göçmen ve sığınmacı kavramlarının birbirinden farklı olduğunu ancak medyada ve bazen siyasette bu kavramların bilerek veya bilmeyerek yanlış aktarıldığını vurgulayan Smailovikj, mültecilerin ayrıştırılarak kimliksizleştirilmeye çalışıldığını söyledi ve “Oysa hiç kimse mülteci olmayı kendi isteği ile seçmemeştir.” dedi.
İtalya Bicocca Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alberto Mascena ise, uluslararası bir kuruluş olan Filistin Çocuk Yardım Vakfı’nda Gazze’deki ruh sağlığı gelişimine yönelik gerçekleştirdikleri proje ve saha tecrübeleri hakkında sunum yaptı.
Panelin kapanış konuşmasını yapan Arş. Gör. Dr. Fatma Dilek Tel ise, 2015 yılında ülkelerindeki çatışmalardan kaçan ve daha iyi ekonomik beklenti arayışlarında olan yaklaşık 1 milyon insanın Avrupa Birliği’nin yolunu tuttuğunu ifade ederek, “2016 yılında sayılar azalma eğilimi gösterse de BM İnsan Hakları Konseyi’nin verilerine göre, Haziran itibariyle 156 bin insan Avrupa’ya ulaştı. Göç akışı, Türkiye ve Yunanistan gibi geçiş ülkelerini etkileyerek kimi zaman bu ülkelerin ulusal acil durum müdahale kapasitelerini zorlamaktadır. Bu konuda çok yönlü düzenlemelere ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Soru cevap bölümünün ardından panelistlere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Ayaz tarafından hediye takdimi yapıldı.