Askeri ve sivil amaçlı nükleer radyasyon dedektörleri ihtiyacının karşılanmasını sağlayacak teknolojilerin geliştirildiği stratejik bir merkez olan Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Nükleer Radyasyon Dedektörleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜRDAM) Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Merkez; kanser tedavilerinde, uydularda radyasyon haritasının belirlenmesinde, Nükleer santrallerin güvenliğinin sağlanmasında, ülke sınırlarının korunmasında, Nükleer malzeme kaçakçılığının önlenmesinde kullanılabilecek, tamamen yerli, Milli Nükleer Radyasyon Dedektörü üretti.
Konuyla ilgili NÜRDAM’da bir toplantı düzenlendi. Toplantıya AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun da katıldı. Coşkun, burada yaptığı açıklamada, üniversite ve akademisyenlerin eğitim faaliyetlerine ilave olarak bilimsel çalışma ve teknoloji üretme gibi diğer asli görevlerine vurgu yaparak, “Bugün gelinen noktada NÜRDAM’ın üzerinde çalıştığı Nükleer Radyasyon Sensörü prototip ürününün ortaya çıkmış olması bizlere övünç kaynağı olmuştur.” dedi. Coşkun, projeye destek veren Kalkınma Bakanlığı’nı ve projenin gerçekleşmesinde emeği olan başta Prof. Dr. Ercan Yılmaz olmak üzere tüm proje ekibini kutladı ve kendilerine teşekkür etti.
Kanser Hastalıklarında Daha Güvenilir Tedavi İmkânı Verecek
Toplantıda dedektör hakkında bilgi veren NÜRDAM Müdürü Prof. Dr. Ercan Yılmaz ise, merkezde, radyasyon miktarlarının belirlenmesi ve radyasyon kullanım alanlarının ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla düşük maliyetli radyasyon dedektörü üretilmesi için Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını anlattı.
Bu çalışmalar sonucunda Türkiye’de ilk kez tamamen yerli olan Nükleer Radyasyon Dedektörü ürettiklerini ifade eden Yılmaz, “Bu dedektörler, kanser tedavisinde uygulanan radyasyonun anlık doz ölçümlerini vererek daha güvenilir bir tedavi imkânı verecek. Bu dedektörler ayrıca anjiyoda, röntgen ve MR gibi filmlerin çekilmesinde kanser tedavisi gören hastaların ne kadar radyasyon aldığının tespiti için de önem taşıyor.” dedi.
Nükleer Santrallerde Güvenliği Sağlayacak
Nükleer Radyasyon Dedektörü’nün Nükleer enerji santrallerinin güvenliğinin sağlanmasında da kullanılabileceğini vurgulayan Yılmaz, “Türkiye’nin etrafında 130 civarında Nükleer santral bulunuyor. Ülkemizde de 3 santralin kurulması planlandı. Dedektörler, bu santrallerde olabilecek herhangi bir nükleer sızıntıyı kaza anında tespit edebilecek. Ayrıca milli uydularımız için yörüngelerindeki radyasyon haritalarının elde edilmesinde dedektörleri radyasyon modülü olarak kullanıma sunmayı planlıyoruz.” diye konuştu. Yılmaz, dedektörlerin, nükleer kaçakçılığın önlenmesi, sınır güvenliğinin sağlanması ve uçak seyahatlerinde radyasyona maruz kalan kabin personelleri için de kullanılacağını sözlerine ekledi.