Üniversitemiz Eğitim Fakültesi tarafından Öğretmenler Günü kapsamında düzenlenen “Eğitim Çıktısı Olarak İnsan; İnsan Modellemeleri Üzerine Düşünceler” konulu program, Kültür Merkezi Mavi Salonda gerçekleştirildi.
Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üzeyir Ok, Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Azmi Çağlar, akademik ve idari personelimiz ile çok sayıda öğrenci katıldı.
“Güçlü bir toplum için bilinçli bireyler yetiştirmeliyiz”
Program, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üzeyir Ok’un açılış konuşması ile başladı. Konuşmasında güncel gelişmelere değinen Prof. Dr. Ok, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada güçlü olmak ve oyun kuran bir ülke konumunda bulunmak zorunda olduğunu vurguladı.
İsrail’in Filistin’de son iki yılda 67.000 masum insanı katlettiğini, bunların 20 bininin çocuk olduğunu belirten Ok, binlerce insanın hâlâ enkaz altında olduğuna dikkat çekti. Eğitimciler olarak bu olaylardan çıkarılacak çok sayıda ders olduğunu söyleyen Ok, şunları ifade etti:
“On yıl sonra nerede olacağımızın hesabını yapmak zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği insan tipi; kendi aklını kullanarak karar verebilen bir yurttaş modeliydi. Akıllı, güçlü, merhametli, adaleti savunan, düşünce özgürlüğünü koruyan bireyler yetiştirmeliyiz. Geleceğin Türkiye’si için kendi gibi olan ve başkalarının da kendileri olmasına izin veren bireyler diliyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.”
Prof. Dr. Samettin Gündüz: “İnsan, doğumundan ölümüne kadar öğrenen bir varlıktır”
Açılış konuşmasının ardından söz alan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, tüm öğretmenlerin gününü kutlayarak konuşmasına başladı.
İnsanın özgür bir kültür içinde dünyaya geldiğini ve öğrenme ihtiyacının doğduğu andan itibaren başladığını vurgulayan Gündüz, ilk öğretmenlerin anne-baba olduğunu, daha sonra devlet eliyle yürütülen eğitim kurumlarının bu süreci devraldığını ifade etti.
Türkiye’de 1800’lü yıllardan itibaren eğitimde çağdaşlaşma adına önemli adımlar atıldığını belirten Gündüz, tüm katılımcıları saygıyla selamladı.
Konuşmaların ardından müzik dinletisi gerçekleştirildi.
Müzik dinletisinin ardından başlayan panelde Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Düzcü, Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Furkan Tosyalı, Bolu Pegem Akademi Kurucu Müdürü Özer Özçelik konuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü ise Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üzeyir Ok üstlendi.
Prof. Dr. Levent Düzcü: “Çocuklarımızı soru bankaları cenderesinden kurtarmalıyız”
Konuşmasına tüm öğretmenlerin gününü kutlayarak başlayan Düzcü; modern insan, kimlik oluşumu ve eğitim süreçleri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yerel alt dinamikleri oluşturmadan çocuklara yabancı dil yüklemenin kimlik bunalımına yol açtığını belirten Düzcü; etik, merhamet, vicdan ve gelenekle bağ kurmanın önemini vurguladı.
“Okuyan, kendi üzerine düşünebilen insana geri dönmeliyiz” diyen Düzcü konuşmasını teşekkür ederek tamamladı.
Doç. Dr. Ahmet Furkan Tosyalı: “İlişki kurmadan rol model olunamaz”
Eğitim ve insan ilişkisine odaklanan Tosyalı, TBMM açılış konuşmalarında bile eğitim süreçlerinin öneminin vurgulandığını hatırlattı. Öğretmenliğin “ömür boyu öğrencilik” olduğunu ifade etti.
Eleştirel düşünme, karmaşıklığı yönetebilme ve alçakgönüllülüğün rol model olmanın temel unsurları olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.
Özer Özçelik: “Eğitim anlayışımız ideolojiler üstü olmalı”
Türk eğitim sistemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Özçelik; dini eğitim ile laik eğitim arasındaki tartışmaların son yüzyılda daha da belirginleştiğini, bu nedenle eğitimde süreklilik arz eden bir çatışma yaşandığını dile getirdi.
Eğitim anlayışının ideolojilerden bağımsız, çağın gerekliliklerine uygun ve değerlerden kopmayan bir model olması gerektiğini söyleyen Özçelik, tüm öğretmenlerin gününü kutladı.
Panelin sonunda öğrencilerden gelen sorular konuşmacılar tarafından yanıtlandı.
Etkinliğin sonunda konuşmacılara teşekkür belgeleri takdim edildi ve program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
