TBMM’de kabulünün 104’üncü yılında İstiklâl Marşımızın önemi vurgulandı

    Üniversitemiz Rektörlüğünce, İstiklâl Marşı’nın TBMM’de kabulünün 104’üncü yıl dönümü nedeniyle “104. Yılında İstiklâl Marşı: İstiklâl Ne Demektir ve Kimin Hakkıdır?” başlıklı panel düzenlendi. Fen Edebiyat Fakültesi’nde görev yapan öğretim üyeleri Prof. Dr. Mehmet Süme, Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar ve Doç. Dr. Selami Alan panelde sunum yaptı.

    İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan panele; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Gürel, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.

    İstiklâl Marşı’nın töreli bir edebi metin olduğu vurgulandı

    Panelin moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar, Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı’nı, Ankara’ya intikal ettikten sonra, 17 Şubat 1921 tarihinde Taceddin Dergâhında yazdığını ve 12 Mart 1921 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nde ‘Milli Marş’ olarak kabul edildiğini belirterek, özetle “Bu, Türk Milletinin müşterek ve en önemli metinlerinden biridir. Diğer ülkelerin marşları ile kıyaslanamaz. Bu marşlar, İstiklâl Marşı’nın yanına bir metin olarak konulamaz; mukayesesi mümkün değildir. İstiklâl Marşı, hakikaten muazzam bir edebiyatı kendisinde dercetmiş bir şiirdir. Mekân ve ilham arasındaki alakayı da göz önüne alarak tam bir töreli edebi metin olduğunu söylememiz gerekiyor.” diye konuştu.

    “İstiklâl Marşımız, bütün Türk Milletinin ortak mutabakat metnidir.”

    Prof. Dr. Mehmet Süme ise, milli bir marşa neden ihtiyaç duyulduğunu ve İstiklâl Marşı’nın yazılış sebeplerini açıklayarak, özetle “İstiklâl Marşımız, bütün Türk Milletinin ortak mutabakat metnidir. İstiklâl Marşı içinde en başta istiklâl, hürriyet, bağımsızlık, bayrak, hilâl, mabet, ibadet, cami, şehitlik, hak ve Hakk’a kul olmak gibi asırlar boyu değişmeyen ve hür insan ve milletlerin ortak vasıflarını dile getiren kavramların büyük bir titizlik ve kompozisyon içinde bir araya getirildiği görülür. 12 Mart 1921’de Türk’ün milli iradesinin temsil edildiği yer olan TBMM’de çok büyük bir heyecanla ve mutabakatla kabul edilen İstiklâl Marşımız, o zamandan beri milletimizin özgürlük manifestosu olarak milletçe hep bir ağızdan okunmaktadır. İstiklâl, kayıtsız şartsız tam bağımsızlıktır; uğruna en fazla bedel ödeyenlerin hakkıdır. Hiç şüphesiz, istiklâl uğrunda en çok bedel ödeyen millet de Türk Milletidir. Sonuç olarak, başta Mehmet Akif olmak üzere kalemiyle, şiirleriyle, nesirleriyle, düşünceleriyle milletimizin en zor zamanlarında birlik ve beraberliğinden yana tavır koyan değerlerimizin ve 1071 Malazgirt Zaferi’nden bu yana bin yıldır bizi bugünlere ulaştıran, Türkiye coğrafyasını bizlere vatan kılan bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun.” ifadelerini kullandı.

    “Mehmet Akif’e göre istiklâl, hür, müreffeh ve huzur dolu bir hayatın adıdır.”

    Doç. Dr. Selami Alan ise yaptığı konuşmada, İstiklâl Marşı’nın son yüz yılda en çok okunan ve kelime kelime incelenen, araştırılan bir şiir olduğuna vurgu yaptı ve özetle “Mehmet Akif, her dönemde milletinin derdiyle dertlenmiş, bunu benimsemiş ve bunu çok güzel bir şekilde dile getirmiş, usta kalemlerden biridir. Belki hepimiz hissedebiliriz ama hepimiz anlatamayız. Mehmet Akif, bunu yapabilen bir şairdir. Vatanında yangın vardır; o, yangını söndürebilecek ruhu ve azmi tekrar ortaya çıkarma gayretinde olmuştur. Mehmet Akif’e göre istiklâl, hür, müreffeh ve huzur dolu bir hayatın adıdır. Nitekim, bu konudaki düşüncelerini de emperyalist güçlere karşı kaleme aldığı mısralarda defalarca dile getirmiştir. Bu noktada fikrini, 3 temel unsura dayandırır: Din, vatan ve millet. Bu üç unsur sağlam olduğu müddetçe, istiklâlde peşinden gelecektir. Din, vatan ve millet şuurunun kazandırılması için gerek maddi gerek manevi bir mücadelenin içerisine girilmesi gerektiğini düşünür. Bu noktada İstiklâl Marşı’nı sadece o güne değil, bugüne yansıyan yönüyle ideal insan profili oluşturur; bunu erdemli insan olarak tarif edebiliriz. Sadece o güne değil, bugüne ve geleceğe mesaj verir. İstiklâl Marşı, bu değerleri içeriyor mu ya da bu değerleri taşıyan insanı mı arıyor? Bence, evet. Bütün şehitlerimize ve Mehmet Akif’e rahmet diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

    Panelin sonunda akademisyenlere teşekkür belgesi takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından panel sona erdi.

    Mevcut makalenin kısa URL'si : https://ajanda.ibu.edu.tr/blrd
    Önceki İçerikDiş Hekimliği Fakültesi ödül töreni yapıldı
    Sonraki İçerikBAİBÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nde “Diyalog” Seramik Sergisi