BAİBÜ’de 9. Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu Düzenleniyor

    Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği’nin iş birliğiyle her yıl bir üniversitede düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu’nun 9’uncusu, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Anabilim Dalı ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası sempozyumun 4’üncüsüne de ev sahipliği yapan Üniversitemizde, bu yıl çevrim içi düzenlenen sempozyumda, “Pandemi Sürecinde Vatandaşlık” başlığı kapsamında güncel bir tema ele alınıyor. 20-22 Aralık 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek sempozyumda, 121 bildiri sunulacak; Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının atanma sorununu irdeleyen bir çalıştay yapılacak.

    Sempozyumun açılışına; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Tekinarslan, Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Bayram Tay ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Cemil Öztürk, Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemal Avcı, sempozyum düzenleme kurulu üyeleri, yerel ve uluslararası uzman ve akademisyenler ile öğretmenler ve öğretmen adayları katıldı.

    Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği’nin her yıl bir üniversite ile iş birliği yaparak düzenlediği sempozyumun 4’üncüsü de, 2015 yılında yine üniversitemiz ev sahipliğinde yapılmıştı. Bu yıl bu önemli sempozyumun 9’uncusunu yine üniversitemiz ev sahipliğinde düzenlemiş olmaktan ayrıca memnuniyet duymaktayız. Bunun gibi daha nice başarılı sempozyumlara ev sahipliği yapmayı gönülden arzu ediyorum.” dedi.

    Prof. Dr. Aydın Him, Sosyal Bilgiler’in Birey ve Toplum İçin Önemini Vurguladı

    Sosyal Bilgiler eğitiminin önemine işaret eden Prof. Dr. Him, özetle “Sosyal Bilgiler, ilköğretimin ikinci kademesinde, geleceğimiz olan çocuklarımıza tarihini, kültürünü ve vatandaş olma bilincini veren derslerden biri olarak büyük bir öneme haizdir. Öğretmen yetiştirme ve özellikle pandemiyle mücadelede etkili bir ders olması için yapılan çalışmalar, sempozyumda üzerinde durulacak konulardan biri olacaktır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu incelendiğinde, Sosyal Bilgiler Öğretim Programı ile hedefin en başta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak vatanını ve milletini seven, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, milli bilince sahip vatandaşlar yetiştirmek olduğu görülmektedir. Sosyal Bilgiler alanının, birey ve toplum için ne denli hayati öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bunun yanında Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültür ve tarihini oluşturan temel öğe ve süreçleri anlamış, yaşadığı çevre ile dünyanın genel coğrafi özelliklerini tanıyarak insan ve çevre arasındaki etkileşimi açıklayabilen, milli, manevi değerleriyle medeniyet tasavvuruna sahip, evrensel değerlerin zenginliğiyle erdemli insan olmanın önemini ve yollarını bilen öğrenciler yetiştirmek aynı kanunda yer alan amaçlardan bazılarıdır.” ifadelerini kullandı.

    “Bu Sempozyumun, Sosyal Bilgiler Eğitiminden Beklenen Amaçların Gerçekleştirilmesinde Faydaları Olacaktır.”

    “Bütün bu amaçlar layıkıyla gerçekleştirilebilirse, tabii ki bu siz eğitimcilerin ve akademisyenlerin katkılarıyla olacaktır, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği daha parlak ve daha güçlü olacaktır.” diyerek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Him, “Böyle önemli bir alanda görev yapan, bilimsel çalışmalarıyla alana katkı sunan siz değerli eğitimci ve akademisyenlere teşekkür ediyorum. Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği ile Üniversitemizin ortak faaliyeti olan bu sempozyumun, Sosyal Bilgiler eğitiminden beklenen amaçların gerçekleştirilmesinde faydaları olacağı kanaatindeyim. Sempozyumun ana teması olan “Pandemi Sürecinde Vatandaşlık ve Vatandaşlık Eğitimi” konusu, günümüzde hayatımızın her alanına etki yapan Covid-19 salgını ile başetmeye çalışırken, vatandaşlık bilincini, milli birlik ve beraberlik duygusunu, milli-manevi değerlerimizi korumak ve gelecek nesillere aktarmak konusunda yapmamız gerekenler hakkında bilimsel katkılar sunacaktır. Burada Sosyal Bilgiler alanında sunulacak bilimsel öneriler, eğitimin diğer alanlarına da uygulanmak suretiyle daha geniş bir etkiye sahip olacaktır. Sempozyumun konuları arasında yer alan Tarihte Salgın Hastalıklar ve Eğitime Yansımaları, Pandemi Sürecinde İnsan Hakları ve Eğitimi, Demokrasi ve Eğitim, Üstün Yeteneklilerde Sosyal Bilgiler Eğitimi, Pandeminin Vatandaşlık Uygulamalarına Etkisi, Sosyal Bilgiler Öğretmen Eğitimi gibi başlıkları ve programdaki bildiri konularını gördüğümüzde, açılışını yaptığımız bu sempozyumun önemini daha iyi değerlendirebilmekteyiz.” dedi.

    “Sempozyumun Verimli ve Başarılı Geçmesini Diliyorum.”

    Prof. Dr. Aydın Him, sempozyumun verimli ve başarılı geçmesini temenni ederek, sözlerini “Bilimsel çıktılarıyla amacına ulaşacağına inandığım bu sempozyumun düzenlenmesinde üniversitemizle iş birliği yapan Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği’ni, Eğitim Fakültemizi ve Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalımızın değerli akademisyenlerini tebrik ediyor, tüm katılımcılara başarılar diliyorum.” diyerek tamamladı.

    “Sempozyumun Genel Amacı, Tüm Paydaşların Etkileşim Halinde Olmasının Sağlanmasıdır.”

    Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Tekinarslan ise, sempozyumların bilimsel bilgi ve tecrübelerin paylaşıldığı önemli organizasyonlar olduğunun altını çizerek, “Bu sempozyumun genel amacı, etkili vatandaş yetiştirme amacını taşıyan Sosyal Bilgiler dersinin eğitimine yönelik kuramsal ve uygulamaya dönük bilimsel çalışmalar gerçekleştiren tüm paydaşların etkileşim halinde olmasının sağlanmasıdır. Sempozyumun ana konusu, pandemi sürecinde vatandaşlık ve vatandaşlık eğitimi olarak belirlenmiştir.” dedi ve ana başlık altında ele alınacak alt başlıklar hakkında bilgi verdi.

    “Pandemi Sürecinde, Sosyal Bilgiler Alanında Eğitim Teknolojileri Kullanımı ve Elektronik Uygulamalar Yaygınlaşmıştır.”

    Sosyal Bilgiler ve Vatandaşlık eğitiminde teknoloji kullanımı ve elektronik uygulamalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tekinarslan, özetle “İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde, diğer bütün alanlarda olduğu gibi Sosyal Bilgiler eğitiminde de eğitim teknolojileri kullanımının ve elektronik uygulamaların daha fazla yaygınlaştığı belirtilebilir. Eğitimde teknoloji kullanımının, eğitimde mekan kısıtlamalarını ortadan kaldırma ve iletişimi kolaylaştırma, öğrenim ortamında birden fazla duyu organına hitap ederek somut öğrenmeyi sağlama, soyut kavramları somutlaştırma, olgu olayları daha basit hale getirme ve öğrenmeyi daha kalıcı hale getirme, öğrencilerin ilgisini konuya çekme, derste anlatım kolaylığı sağlama, öğretimde zaman kazandırma, öğretim süreçlerini güçlendirme ve etkin kılma, teknolojik bilgi ve becerilerin gelişmesine katkı yapma gibi avantajları vardır. Temel amaçlarından biri, etkili vatandaş yetiştirme olan Sosyal Bilgiler eğitiminde teknoloji kullanmak ve elektronik uygulamalarda bulunmak, günümüz koşullarında üzerinde daha fazla durulması gereken konulardan biridir. Çünkü günümüzün etkili vatandaş özellikleri arasında bilgili olmanın yanı sıra teknoloji kullanma becerilerinin olması da çok önemlidir. Ayrıca toplumumuzun ihtiyaçlarını karşılama ve diğer ülkelerle rekabet edebilmek için sahip olduğu bu bilgi ve teknolojik becerileri üretime dönüştürebilen etkili vatandaşlarımızın olması da çok önemlidir.” diye konuştu.

    “Bilgi ve Teknoloji Kullanımı Yeterli Değil, Üretim Şart.”

    Günümüzde sadece bilgili olmanın ve teknolojiyi kullanmanın yeterli olmadığını, bunu üretime dönüştürmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tekinarslan, “Bu açıdan Sosyal Bilgiler ve Vatandaşlık eğitiminde teknoloji kullanmanın ve öğrencilere teknolojik bilgi ve beceri kazandırmanın, bilgili, teknolojik açıdan donanımlı, üreten, etkili vatandaşlar yetiştirmek açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi ve sempozyumun verimli ve etkili geçmesini dileyerek, düzenleme kuruluna ve emeği geçenlere teşekkür etti.

    “Son Yıllardaki Birçok Gelişme, Sosyal Bilgiler Eğitiminin Ülkemiz İçin Ne Kadar Değerli Olduğunu Ortaya Koydu.”

    Sempozyum Düzenleme Kurulu Eş Başkanı ve Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Bayram Tay ise, ülkemizde son yıllardaki birçok gelişmenin Sosyal Bilgiler eğitiminin ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayarak, “15 Temmuz darbe girişimiyle başlayan süreci ele alacak olursak, ardından doğal afetler, yangınlar, depremler, seller, en son Covid-19 ve ekonomik olarak ortaya çıkan bunalımlar, Sosyal Bilgiler eğitiminin bu ülke için ne kadar değerli olduğunu ortaya koydu diye düşünüyorum. Şöyle örnek vermek istiyorum; Türkiye’de etkili vatandaşlık, demokrasiye inanmış ve ona gönül vermiş, vatandaş olma bilincine ulaşmış, vatanının önemini analiz etmiş ve onu her türlü tehlikeden korumaya adanmış, Atatürk ilkelerine gönülden bağlanmış ve onu geliştirip yüceltme sorumluluğuna erişmiş, hak, sorumluluk, özgürlük ve ödevleri konusunda Anayasa ve temel ilkelerini uygulama noktasında bunu hayat felsefesi haline getirmiş, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatma bilincine ulaşmış ve vatanperverlik sıfatına ulaşmış bir vatandaş olarak tanımlayacak olursak, bu vatandaşın Sosyal Bilgiler eğitiminin ürünü olacağını düşünebiliriz.” ifadelerini kullandı.

    “Sempozyumda, Etkili Vatandaşı Nasıl Yetiştirmeliyiz Sorusuna Cevaplar Aramamız Gerekiyor.”

    Prof. Dr. Tay, “Sosyal Bilgiler eğitiminin ana amacı etkili vatandaş yetiştirmekse, ki öyle, o zaman bu vatandaşı nasıl yetiştirmeliyiz sorusuna cevaplar aramamız gerekiyor. Çünkü bu Sosyal Bilgiler eğitimcilerinin sorunu. Bu soruya verilebilecek birkaç cevaptan biri, 21’inci yüzyıl becerilerini kazandırmak, değerlerle donanık hale getirmek ya da çoklu okuryazarlık geliştirmek olabilir diye düşünüyorum. Çoklu okuryazarlık; medya okuryazarlığı, internet okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, ekonomi okuryazarlığı, çevre okuryazarlığı, hukuk, politik okuryazarlık gibi birçok okuryazarlığı bu çerçevede düşünebiliriz. Pandemi döneminde söz konusu okuryazarlıkların ne kadar önemli olduğu bir kere daha görüldü diye düşünüyorum. Sosyal Bilgiler eğitiminin bu sempozyumdaki ana konusu da, pandemi ve pandemide Sosyal Bilgiler eğitiminin nasıl etkilendiği ile ilgili olacak. İlk oturumlarımızda pandemi ile ilgili ve Sosyal Bilgilerle ilişkilendirilen birçok bildiriyi keyifle dinleyeğiz.” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Tay, sempozyuma ve Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği’ne ev sahipliği yapan Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne, Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Tekinarslan’a Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Avcı ve değerli ekibi ile Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği Yönetimi Kurulu Üyelerine teşekkür etti.

    Prof. Dr. Avcı, Konuşmasında Meslektaşlarına Seslendi

    Sempozyum Düzenleme Kurulu Eş Başkanı ve BAİBÜ Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemal Avcı ise, “Pandemi süreci, geçen yıl bu sempozyumun yapılmasını engellerken, bu yıl da sürecin nereye evrileceği belli olmadığından sempozyumun online olarak düzenlenmesine neden oldu. Bununla da kalmadı, sempozyumun ana teması haline geldi.” dedi.

    Konuşmasında meslektaşlarına seslenen Prof. Dr. Avcı, “Her öğretmenin görevi kutsaldır. Fakat bizim görevimiz, diğerlerinden çok daha farklı ve önemlidir. Bizim görevimiz, milli birlik ve beraberlik ortamında barış içerisinde yaşamayı öğrenmiş, vatandaşlık hak ve görevlerini bilen, devletine, milletine hizmet aşkıyla dolu, Atatürk ilke ve inkılaplarını özümsemiş, vatanını seven yeni nesilleri yetiştirmektir. Her ülkede Matematik, Fizik veya Kimya kuralları aynıdır, değişmez formülleri vardır. Ancak her ülkenin farklı tarihi, coğrafyası, edebiyatı, örf ve inançları vardır. Bunlar o ülkelerdeki bireyleri, millet yapar. Birlikte yaşama duygusu verir. Bizler de bu konuları öğrencilerimize aktararak, birlik ve beraberlik duygusunu aşılamak gibi hayati bir görev yapıyoruz.” diye konuştu.

    “Öğretmenlik Mesleğinde Önemli Sorunlar Yaşanıyor.”

    Böyle önemli bir görevi olan Sosyal Bilgiler başta olmak üzere öğretmenlik mesleğinde önemli sorunlar yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Avcı, “Atatürk, ‘Bir ordunun kıymeti, subaylar ve komutan heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmen hanımlar ve beyler, sizler de bilgi ve anlayış ordusunun subayları ve komuta heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir.’ diyor. Bu doğrultuda öğretmenlerimiz güzel bir gelecek için gerekli bilgi ve anlayışla donanımlı olmalı ve kendilerini sürekli geliştirmeli ki, eserleri olan gençlik gerçekten kıymetli olsun. Fakat atanamayan öğretmen adayları içimizi acıtıyor. Öğrencilerimiz, öğretmen olma hayaliyle geliyorlar. 4 sene hem devlete, hem ailelerine büyük yük oluyorlar. Ömürlerinden 4 yıl geçiyor. Sonra birkaçından ‘Atandı’ haberi gelince mutlu oluyoruz ama çoğunluk atanamıyor. Yıllarca bir umut, sınavdan sınava gidiyorlar.  Öğretmen idealist olmalı, sıkıntılardan kaçmamalı, yurdun her tarafına gidip geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize kucak açmalı. Fakat her şeyde öğretmenden beklenmemeli. Bunun için öğretmenliğin değeri, toplumda önemli görülen diğer mesleklere sunulan imkanlar sağlanarak gösterilmeli. Böylece öğretmenlerin mesleklerine ve öğrencilerine odaklanması mümkün olur. Eğitim Fakültelerine ihtiyaç kadar öğrenci alınmalı. İhtiyacın üstünde öğrenci alınması sonucunda mezunlar atanamamakta, işsiz kalmaktadır. Bu durum üniversite sınavında Eğitim Fakültelerini seçen öğrencilerin yüzdelik dilimini aşağıya çekmektedir. İlk sıralardaki tercihlerine giremeyenler oluyor. Bu da başka bölümlere giremeyenler öğretmenliği seçiyor anlamına geliyor ve öğretmenliğin değeri düşüyor. Eğitimin her kademesinde eğitim-öğretim programları çağa uygun ve toplum ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte olmalı. Eğitim Fakültelerinde daha etkin öğretmen yetiştirecek şekilde yapılanmalara gidilmeli.” ifadelerini vurguladı.

    Sempozyum Yönetimi ve Ekibine Teşekkür

    Prof. Dr. Cemal Avcı, “Sempozyumun düzenlenmesinde her türlü destek ve katkıyı sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı hocamıza, Dekanımız Prof. Dr. Erkan Tekinarslan’a şükranlarımı sunuyorum. Sempozyumun düzenlenmesi sırasında, zorlukları karşılıklı anlayış ve özveriyle aştığımız Dernek Başkanımız Prof. Dr. Bayram Tay’a, Anabilim Dalı Başkanımız Prof. Dr. Özlem Yiğit’e ve Düzenleme Kurulundaki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bilgisayar ve programcılıktaki ustalığı ile her işimizi kolaylaştıran Doç. Dr. Bahadır Altıntaş’a ayrıca teşekkür etmek isterim. Yaklaşık 130 bilimsel çalışmanın sunulacağı ve alana önemli katkı yapacağından şüphe duymadığım sempozyumun verimli geçmesini diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

    “Sosyal Bilgiler Eğitimcilerine Çok Daha Fazla İhtiyaç Var.”

    Sosyal Bilgiler Eğitimcileri Birliği Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Cemil Öztürk de, sempozyumu düzenlenmesinde başta Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Dekan Prof. Dr. Erkan Tekinarslan ve Dernek Başkanı Prof. Dr. Bayram Tay olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti; sevgi ve saygıyla selamladı.

    Sempozyumun verimli ve başarılı geçmesini dileyen Prof. Dr. Öztürk, “Sosyal Bilgiler eğitimi, her geçen gün daha fazla önem arz etmeye başladı. Günlük yaşamdaki öğretmen atamaları, meslek yaşantımızdaki zorluklar sizi kesinlikle yıldırmasın, demoralize etmesin. Bizim yaptığımız iş, son derece önemli bir iş. Dünya ve ülkemiz böylesine zor şartlardan geçerken Sosyal Bilgiler eğitimcilerine çok daha fazla ihtiyaç var. 21’inci yüzyıl becerileri diyoruz, bu çok önemli ama maalesef henüz bunlarla  tanışmadan evlerimize kapandık ve olağandışı koşullarda günlük yaşantımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bizim alanımız, dünyada ve ülkemizde barış için, insanların huzur ve güven içinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için en temel bilgi, beceri, tutum ve değerleri kazandırmaya çalıştığımız bir alan. Bütün katılımcılar için iyi bir sempozyum olmasını diliyorum.” dedi.

    Sempozyumun Çağrılı Konuşmacıları

    Açılış konuşmalarının ardından çağrılı konuşmacılar Doç. Dr. Dynosis Gouivas,    Creating a Community of Langauge Learning, Empowermnt&Agency (CoLLEA) in Higher Eduvation: Prospects in Refugee Education ve Prof. Dr. İsmail Güven ise, 21’inci Yüzyıl Becerileri Işığında Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Eğitimini Biçimlendirmek başlıklarında sunum yaptı.

    Sempozyumda 3 gün boyunca; Pandemi Sürecinde Sosyal Bilgiler Eğitimi, Tarihte Salgın Hastalıklar ve Eğitime Yansımaları, Pandeminin Vatandaşlık Uygulamalarına Etkisi (Elektronik Uygulamalar ve Aktif Katılım), Pandemi Sürecinde İnsan Hakları ve Eğitimi, Demokrasi ve Eğitim, Sosyal Bilgiler Öğretmen Eğitimi, Sosyal Bilgiler Kapsamındaki Farklı Disiplinler, Üstün Yeteneklilerde Sosyal Bilgiler Eğitimi ile Farklı Okuryazarlıklar ve Sosyal Bilgiler Eğitimi alt başlıklarında oturumlar gerçekleştirilecek. Sempozyum, değerlendirme ve kapanış oturumu ile sona erecek.

     

    Önceki İçerikGöçmenler Günü Konferansı Düzenlendi
    Sonraki İçerik“Bolu Yöresi Yeni Lifler ve Doğal Boyalar Üzerine Araştırmalar” Çevrimiçi Konferans