Türkiye Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ile Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından 17-19 Kasım 2015 tarihleri arasında Ankara, Eskişehir ve Bolu’da Azerbaycan Haftası düzenlendi. Hafta dolayısıyla Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nce düzenlenen konferansta, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri ele alındı. İİBF Dekanı Prof. Dr. Kamer Kasım’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansa, Azerbaycan Milletvekili Musa Qasimli, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Dış İlişkiler Şube Müdürü Dr. Cavid Veliyev, KafkasSAM Başkanı Araz Aslanlı ile AİBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Sarı katıldı. Konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gençer de takip etti.
Konferans, Prof. Dr. Kamer Kasım’ın ‘Türkiye-Azerbaycan İlişkileri: Pekişen Stratejik Ortaklık’ konulu sunumuyla başladı. Tek millet, iki devlet anlayışıyla şekillenen ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine geldiğini ifade eden Kasım, “1990’ların başında bu zor dönemde Türkiye, uluslararası alanda Azerbaycan’ın tek destekçisiydi. Bu dönemden itibaren de Türkiye-Azerbaycan ilişkileri sürekli ilerledi. İki ülke arasında petrol boru hattı ve doğalgaz köprüleri kuruldu. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının açılması hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın çok büyük bir başarısıdır. Şimdi bunların daha büyüğü olan TANAP projesi yapılıyor.” diye konuştu.
Dünyada çok az örneği olan stratejik ortaklığın Türkiye ve Azerbaycan arasında olduğuna dikkati çeken Kasım, bu ortaklığın devam etmesi için her iki ülkenin birbirini çok iyi tanıması ve ekonomik entegrasyonu geliştirmesi gerektiğini anlattı. Kasım, Azerbaycan’ın Ermeni işgali konusundaki hassasiyetinin anlaşılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
‘Biz Kardeş Ülkeyiz’
Azerbaycan Milletvekili Musa Qasimli de, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihi sürecini anlattığı konuşmasında, “Biz kardeş ülkeyiz. Rahmetli Haydar Aliyev dedi ki: ‘Bir millet, iki devlet’. 1991 yılında 9 Kasım’da Sovyetler hele çökmemiş. Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıdı. Bu Türkiye’nin çok cesaretli bir adımıydı, büyük bir adımıydı. İlk diplomatik ilişkileri de kuran Türkiye oldu. Biz Türkiye’nin daima güçlü olmasını isteriz, kalkınmasını isteriz. Türkiye, Türk dünyasının göz bebeğidir. Azerbaycan-Türkiye kardeşliği daim yaşasın. Siz gençler de bunu devam ettiresiniz.” ifadelerini kullandı.
AİBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Sarı ise, Azerbaycan’ın uluslararası sistem açısından önemini değerlendirdiği konuşmasında, “Azerbaycan’ın bugünkü uluslararası yerini sadece siyasal ve ekonomik açıdan değil aynı zamanda kültür ve medeniyetlerin oluşması ve şekillenmesi açısından da değerlendirmek lazım. Azerbaycan’ı sadece bir petrol ve doğalgaz ülkesi olarak değil Türkiye’nin Türk dünyası ile bağlantısında önemli bir noktası olarak da görmek lazım.” dedi.
‘Türkiye, Karabağ Sorununda Çok Sağlıklı ve Doğru Bir Politika İzliyor’
KafkasSAM Başkanı Araz Aslanlı ise Karabağ sorunu ve bunun Türkiye-Ermenistan ilişkilerine etkisini değerlendirdiği sunumunda, son yıllarda batıda yapılan tartışmalara dikkati çekerek, “Bu tartışmalarda, Karabağ’ın Ermenistan’a ait olduğu ve 20’nci yüzyıl başında Stalin tarafından Azerbaycan’a verildiği iddia ediliyor. Halbuki 1918-1920 yıllarında Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nde Karabağ bölgesi Azerbaycan’ın bir parçasıydı ve bunu hem Azerbaycan’da fiili güç olarak bulunan devletler, yani Osmanlı ordusu ve İngiliz ordusu, hem Bakü’de diplomatik misyonu bulunan ülkeler bu şekilde kabul etmişlerdi. Azerbaycan Paris’teki barış konferansında da tanındığı zaman Karabağ Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınmıştı.” dedi. Aslanlı, Türkiye’nin bu konuda Ermenistan’a uyguladığı dış politikanın çok sağlıklı ve doğru bir politika olduğunu da sözlerine ekledi.
Azerbaycan’ın dış politikasını değerlendiren Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Dış İlişkiler Şube Müdürü Dr. Cavid Veliyev ise, Azerbaycan’ın ne batı ne Rusya yanlısı bir politika izlediğini anlatarak, “Azerbaycan, dengeli, proaktif ve çok boyutlu bir dış politika izliyor. Kendi ulusal çıkarlarını ön planda tutan bağımsız bir politikası var.” dedi. Öğrencilerden gelen soruların cevaplanmasının ardından konferans sona erdi.