Türk ve Afrika Üniversiteleri arasındaki bilimsel işbirlikleri ile değişim programlarını geliştirecek işbirliği anlaşmalarının imzalanması ve gelecek için sürdürülebilir işbirliği modellerinin geliştirilmesi amacıyla Çankırı Karatekin Üniversitesi tarafından 25-27 Mayıs 2016 tarihleri arasında “Türk-Afrika Üniversiteleri İşbirliği Forumu ve Eğitim Fuarı” Ilgaz’da düzenlendi.
Türk-Afrika Üniversiteleri İşbirliği Forumu ve Eğitim Fuarı’na katılan Abant İzzet Baysal Üniversitesi ile Sudan Cezire Üniversitesi arasında Deri Teknolojisi eğitimi alanında işbirliği yapılması kararı alındı. İşbirliği çerçevesinde Gerede MYO, Deri Teknolojisi alanındaki tecrübesini Cezire Üniversitesi ile paylaşacak.
Türkiye’den uluslararası işbirliğine maddi ve bilimsel katkı veren kurumlar olan Yükseköğretim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, SESRIC ile 25 Türk üniversitesinden 65’e yakın üst yönetici ile kuruluş yetkililerinin katıldığı foruma Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Yekta Saraç’ın yanı sıra, Sudan Yükseköğretim Bakanı Prof. Dr. Sümeyya Ebu Kashawa ve Cibuti Yükseköğretim Bakanı Prof. Dr. Nabil Mohamed Ahmed, Afrika ülkelerinden, Etiyopya, Somali, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kamerun, Tunus, Cezayir, Orta Afrika Cumhuriyeti, Uganda ve Mısır olmak üzere toplam 11 Afrika ülkesinden yaklaşık 85 bakanlık yetkilisi ve rektör katıldı. Foruma, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ni (AİBÜ) temsilen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gencer ve Gerede MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurettin Akçakale ve öğretim elemanları iştirak etti.
YÖK Başkanı Prof. Dr. M. Yekta Saraç burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin “Afrika Yılı” olarak ilan ettiği 2005 yılı ile Afrika Birliği’nin Türkiye’yi “Stratejik Ortak” olarak ilan ettiğini ifade ederek, 2008 yılından itibaren izlenen politikalarla, Afrika ülkeleriyle ilişkilerini her alanda geliştirmeye büyük önem verdiklerini ve Afrika ülkelerinin kalkınma hamlelerine katkıda bulunmaya çalıştıklarını belirtti. Saraç, bugün için dünyada, yükseköğretim alanında, hem ülkeler arasında hem de yükseköğretim kurumları arasında büyük bir rekabet yaşandığını ve bu rekabet ortamında tercihlerin temel belirleyicisinin kalite olduğunu vurguladı.
Saraç, 2013 yılında başlattıkları Mevlana Programının önemine değinerek, “Avrupa’daki Erasmus programlarına benzer, ancak içerik itibariyle daha zengin Mevlana Değişim Programını 2013 yılında hayata geçirdik. Mevlana Değişim Programı sayesinde, Erasmus programları dışında kalan ülke ve üniversitelerle Türkiye arasında, bugüne kadar yaklaşık 5500 öğrenci ve öğretim üyesi değişimi gerçekleşmiştir. Bunlardan sadece 53’ü Afrika ülkeleriyle gerçekleşmiştir ki, bu sayının önümüzdeki süreçte daha da artmasını bekliyoruz. Bu programa katılan her öğrencinin ve öğretim üyesinin, ortak geleceğimizin inşasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Yeni YÖK olarak bundan sonra Mevlana programını proje tabanlı, özellikle de yönlendirilmiş proje tabanlı hale getiriyor ve üniversiteler arasındaki işbirliklerine çok önem veriyoruz.” diye konuştu.