TRT Haber Kudüs Muhabiri Mücahit Aydemir, İsrail’in, Filistinlilere karşı uyguladığı sistematik etnik temizliği son 1 yıldır hızlandırdığını, uluslararası toplumun sessizliğine de güvenerek, bu soykırımı pervasız bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.
Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nce düzenlenen “Soykırımda 1. Yıl” başlıklı konferansın konuğu, 3 yıldır Kudüs’te görev yapan TRT Haber Kudüs Muhabiri Mücahit Aydemir oldu.
Kongre Merkezi Yeşil Salonda gerçekleştirilen konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Tandırlı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Düzcü ile akademisyenler ve öğrenciler takip etti.
“Korkunç bir hikâye hem yazılıp hem yaşatılıyor.”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Levent Düzcü, Gazze’de, tüm insanlığın gözü önünde çok büyük bir soykırım yaşandığını, 1940’lardan itibaren bu coğrafyadaki insanlara, korkunç bir hikâyenin hem yazılıp hem de yaşatıldığını söyledi.
Açılış konuşmasının ardından TRT Haber Kudüs Muhabiri Mücahit Aydemir, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze ve Batı Şeria’da yaşananların genel bir değerlendirmesini yaptı.
İsrail’in, Filistinlilere karşı uyguladığı sistematik etnik temizliği son 1 yıldır hızlandırdığını, uluslararası toplumun sessizliğine de güvenerek, bu soykırımı pervasız bir şekilde sürdürdüğünü kaydeden Aydemir, Gazze’de insanların sığındığı okulların, hastanelerin, ibadethanelerin vurulduğunu, İsrail meclisinin Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) çalışmalarını da yasakladığını söyledi.
“İsrail, UNRWA’yı neredeyse terör örgütü ilan etti.”
UNRWA bünyesinde yüzlerce okul ve hastane ile sosyal yardım kuruluşlarının bulunduğunu belirten Aydemir, özetle “UNRWA bünyesinde bu faaliyetlerin yürütülmesi için çalışan on binlerce Filistinli var; öğretmenler, doktorlar gibi. Bu durum, İsrail’in en insani hayat standartlarını bile Filistinlilere tanımaması, onların son can damarlarını dahi kesmesi anlamına geliyor. İsrail böylece, hem Filistinlileri parya durumuna getiriyor hem de onlara en temel insani hizmetleri veren BM çatısı altındaki kuruluşu da neredeyse terör örgütü ilan edebiliyor. Bu soykırım, Batı dünyasının İsrail’e istediği gibi davranması için açık çek vermesinin doğrudan sonucu aslında. Aynı zamanda Müslüman ve Arap devletleri ile İslâm dünyasının da bu Siyonist rejime verdiği cesaretin doğal bir sonucu.” değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail, Batı Şeria’da da muazzam bir yıkım yaptı.”
Batı Şeria’nın durumu hakkında da bilgi veren Aydemir, özetle “Batı Şeria’da da süren bir katliam var. İsrail işgal güçleri, Batı Şeria’nın Cenin, El-Halil gibi kentlerine de neredeyse her gün baskınlar düzenliyor. O bölgede yaşayan milyonlarca silahsız Filistinlinin hayatını cehenneme çevirmiş durumda. Evlerine, özellikle mülteci kamplarına -şu anda İsrail toprakları olarak adlandırılan yerlerden göçmek zorunda bırakılan Filistinlilerin yaşadığı mülteci kampları bunlar- tamamen nedensiz yere, dünyanın gözü önünde askeri buldozerlerle girerek, muazzam bir yıkım yaptı. Batı Şeria’nın neredeyse bütün kentlerinde benzer tablolar var.” diye konuştu.
“Bölgede çalışan gazeteciler de soykırıma uğruyor.”
Bölgede çalışan gazetecilerin durumu hakkında da bilgi veren Aydemir, İsrail’in, kendi bilgisi ve kontrolü dışında hiçbir gazetecinin Gazze’ye girmesine izin vermediğini, gazetecilerin dünyanın en zor bölgesinde, en zor şartlarda görev yaptığını ve Filistinlilerle birlikte doğrudan soykırıma maruz bırakıldığını vurguladı.
Katılımcıların sorularını da cevaplayan Mücahit Aydemir’e, konferansın sonunda çiçek takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından konferans sona erdi.