Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’nın da hazır bulunduğu törene; başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve devlet erkânının yanı sıra bakanlar, YÖK üyeleri, kurum başkanları, büyükelçiler, rektörler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 2025-2026 Akademik Yılı’nın akademik ve idari personel ile öğrencilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diledi.
Yapay zekâ ile ilgili yaptıkları çalışmalar neticesinde üniversite adaylarının yeni açılan yapay zekâ tabanlı programlara büyük bir teveccüh gösterdiklerini kaydeden Prof. Dr. Özvar, “2025 yılında bu programların sayısı daha da artmış, 100’den fazla devlet ve vakıf üniversitemizde yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik ve dijital teknoloji temelli yeni lisans ve ön lisans programları öğrenci kabulüne başlamıştır.” dedi.
Özvar, yapay zekâ ve dijital tabanlı programların yanında yeşil dönüşüm odaklı enerji verimliliği, karbon yönetim, doğa koruma ve biyolojik çeşitlilik, tarımda dijital teknolojiler odaklı tarımsal robotlar ve hassas tarım, sağlıkta dijital alt yapı odaklı uzaktan sağlık hizmetleri ve tıbbi veri işleme gibi stratejik alanlarda çok sayıda yeni programın da bu yıl ilk kez öğrencilerle buluştuğunu söyledi.
“Verimsiz staj uygulamalarını, iş yeri temelli mesleki eğitime dönüştürmeyi hedefliyoruz.”
Önümüzdeki dönem için en önemli gündem başlıklarından birinin ön lisans ve lisans düzeylerini kapsayacak şekilde iş yerinde uygulamalı eğitim modelinin yaygınlaştırılması olacağını vurgulayan Prof. Dr. Özvar, özetle “Bugüne kadar amacına hizmet etmeyen ya da verimsiz kalan staj uygulamalarını, iş yeri temelli mesleki eğitime dönüştürmeyi hedefliyoruz. Türkiye Yüz Yılı’nda ülkemizin kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi, sektörlerin ihtiyaç duyduğu vasıflı insan gücüne ulaşabilmesi için nitelikli bir mesleki eğitimin hayati önemde olduğuna inanıyoruz. Öğrencilerimizin yalnızca sınıfta değil, doğrudan iş hayatının içinde deneyim kazanmalarına imkân verecek bu model, onları daha donanımlı, üretken ve istihdam odaklı bireyler haline getirecektir. Ayrıca bu model üniversite-sektör iş birliğini ciddi ölçüde, hiç olmadığı kadar güçlendirecektir.” ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerimiz için çoğu lisans programını 3 yılda tamamlama imkânı doğacak.”
Bu kapsamda 7 ilde pilot uygulamaların başlayacağını duyuran Prof. Dr. Özvar, özetle “Bu illerdeki üniversitelerimizin öğrenci kapasitesi, işletmelerin üretim ve istihdam potansiyeli, sektörlerin staj ve uygulamalı eğitim imkanları gibi verileri detaylı şekilde ortaya koyacak bir envanter çalışması tamamlanmak üzeredir. Bazı programlarda teorik yoğunluğun azaltılması ve uygulama boyutunun güçlendirilmesi yönünde somut adımlar atmaya başladık. Bu çerçevede, ders yüklerinin öğrencilerimize güncellenmiş bilgi ve nitelikli beceriler kazandıracak şekilde yeniden yapılandırılması şu an en önemli gündem maddelerimiz arasında bulunmaktadır. Yeni dönemde öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlamayan ders ve kredilerin müfredattan çıkarılması, ders planlarının sadeleştirilmesi ve öğrenme süreçlerinin proje, uygulama ve araştırma temelli bir hale getirilmesi sağlanacaktır. Ayrıca yaz okullarının asli fonksiyonuna geri dönmesini ve dileyen öğrencilerin üst sınıflardan ders alacak şekilde yeniden düzenlenmesi, bu yıl sağlanacaktır. Böylelikle birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi öğrencilerimiz için çoğu lisans programını 3 yılda tamamlama imkânı doğacak, yükseköğretim sistemimiz hem daha verimli hem de uluslararası standartlarla daha uyumlu bir yapıya kavuşturulacaktır.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İlhamını geçmişten alan parlak bir geleceği inşa etmek, Türkiye’nin yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi yukarılara çıkarmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yaptığı konuşmada, köklü bir mazinin, büyük bir medeniyetin, alim, arif ve eğitim kurumlarımızla çok zengin bir müktesebatın varisleri olduğumuza dikkati çekerek, özetle “İlhamını geçmişten alan parlak bir geleceği inşa etmek, Türkiye’nin yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi yukarılara çıkarmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Teknik ve fiziki alt yapıdan eğitim kadrosuna, müfredattan yurt ve barınma imkanlarına kadar her alanda yepyeni bir vizyonla hareket ediyoruz. Nereden nereye geldiğimizi görebilmek adına çok kısa bir şekilde bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. 2002’de yükseköğretime ayrılan bütçe yalnızca 2,5 milyar liraydı; bugün yükseköğretim bütçemiz tam 488,5 milyar liraya ulaştı. 23 yıl önce üniversite sayımız 76’ydı. Bugün 81 ilimizin tamamında 79’u vakıf, 129’u devlet üniversitesi olmak üzere 208 yükseköğretim kurumumuz var.” değerlendirmesinde bulundu.
2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne Üniversitemizden Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’nın yanı sıra Doç. Dr. Hikmet Yağlı Mavil, Dr. Öğr. Üyesi Azize Yasa, Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Atalay, Öğr. Gör. Nimet Çelebi, Nursena Binar, Başak Çelik, Eren Çevirici, Mohammed A.H. İsmail ve Adham B.A. katıldı.
2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, üniversitelerdeki bilimsel araştırma, proje, tez ve topluma hizmet faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla YÖK tarafından düzenlenen Üstün Başarı Ödüllerinin takdimiyle sona erdi.