Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Büyük Osmanlı Topluluğu’nun desteğiyle İstanbul Üniversitesi tarihçilerinin kurduğu Büyük Osmanlı Topluluğu Derneği tarafından düzenlenen konferansta, Osmanlı Devleti’nin neden yıkıldığı farklı bir bakış açısıyla ele alındı. ‘6 Yılda Yıkılan 6 Asırlık İmparatorluk’ konulu konferansta konuşan Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, tarihçilerin tarihi olaylara farklı ‘vurgu’ yaparak gerçekleri insanların gözünden kaçırdıklarını söyledi.
AİBÜ İzzet Baysal Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Sofuoğlu, Osmanlı tarihindeki iki önemli olayın devletin yıkılışına neden olduğunu anlatarak, “Bu olaylardan ilki 93 harbi diğeri ise 1. Dünya Savaşı’dır. Osmanlı Devleti’nin yıkılışı ile ilgili ticaret yollarını kaybedişi, devlet adamı eksikliği, teknolojinin takip edilememesi, yolsuzluğun, rüşvetin, iltimasın artması gibi pek çok neden sıralanır. Bunlar bir devletin zayıflamasına yol açan sebeplerdir ama yıkılmasına neden olmazlar. Öyle olsa bugün Gürcistan, Suriye, Ruanda yıkılırdı. Örneğin bir insan yetersiz beslenmeden ölmez ama boğazını keserseniz ölür. Boğazı kesilmiş bir insanı yetersiz beslenmeden öldü diye tanımlamak doğru değildir. 93 harbi ve 1. Dünya Savaşı ile Osmanlı Devleti’nin başı kesilmiştir ve devlet bu sebeple yıkılmıştır.” diye konuştu.
Ferdi ve kurumsal ıslahatlarla devletin kurtarılmaya çalışıldığını ardından meşrutiyetin ilan edildiğini ama ne ıslahatların ne de meşrutiyetin sorunlar için yeterli çözüm olmadığını ifade eden Prof. Dr. Sofuoğlu, “Meşrutiyette kontrolü halk sağlayacaktı. ‘Halkı kontrol makamına getirirsek göz yummayacağı için tavizlerin sonu gelir ve devlet yıkılmaz.’ diye düşünüyorlar. Öyle oldu mu? Kimse hesabını sormadı. Meşrutiyetin faydalarını içeren yüzlerce makale gördüm ama eleştiren bir tane makale görmedim. Bunların dediği çıkmadı, niye tarihçiler bundan hesap sormaz? Meşrutiyetin ikinci faydası ise şu olacaktı: Yabancı müdahalesi son bulacak, kontrol sağlanacak ve devletin kanunları işleyecekti. 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması’ndan beri Osmanlının başını ağrıtan yabancı müdahale son bulacaktı. Nasıl olacaktı bu? Gayrimüslimler seçimlere girecek, milletvekili olabilecek, kendi temsilcilerini seçmiş olacaklar, Batılılar da ‘Osmanlının iç işlerine karışmayacağız.’ diyeceklerdi. Hiçbiri çıkmadı. Niye hesap sormuyor tarihçiler? 1878 Osmanlı-Rus savaşı felaketi bunun yüzünden başımıza geldi. O, olacak bir savaş değildi.” şeklinde konuştu.