Obezite konusunda annelere akademik bilgilendirme

    Üniversitemiz Kadın Aile ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi (KATUM) tarafından düzenlenen 12. Anneler Üniversitede Okulu programının üçüncü gün etkinliklerinde, obezite cerrahisi, kişisel hijyen ve vücut bakımı konuları ele alındı.

    İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda 3 gün boyunca 09.30-12.30 saatleri arasında gerçekleştirilen programın son gününde, Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman Şengül ciddi şekilde savaşılması gereken bir hastalık olarak nitelediği obeziteyi ve tedavi yöntemlerinden biri olan obezite cerrahisini anlattı.

    Obezitenin dünya modernleşmeye devam ederken yayılmasını sürdüren bir pandemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şengül, obezitenin vücutta aşırı yağ birikimini ifade ettiğini söyledi ve özetle “Dünya çapında yetişkin obezitesi 1990’dan bu yana 2 katından fazla arttı, ergenlik çağındaki obezite 4 katına çıktı. BM, 2030 yılına gelindiğinde her 5 kadından birinin ve her 7 erkekten birinin obeziteyle yaşayacağını, bunun da dünya çapında 1 milyardan fazla insana denk geleceğini tahmin ediyor. Yani 3,3 milyar insan kilolu ve obez olacak ve ebeveynlerimizden daha erken öleceğiz.” diye konuştu.

    Prof. Dr. Şengül, kilo verme ameliyatının, başka yollarla kilo veremeyen, BMI 35’in üzerinde olan ve BMI 30’un üzerinde diyabet, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi obeziteyle ilgili tıbbi sorunu olan kişilere yapılabildiğini söyledi.

    Prof. Dr. Şengül: “Hastalık derecesindeki kiloya ulaştıktan sonra verebileceğimiz kilo oranları ne yazık ki çok fazla değil.”  

    Obezitenin birçok farklı tedavi yolları olduğunu da açıklayan Prof. Dr. Şengül, özetle “Diyet, egzersiz ve benzeri sağlıklı yollarla kilomuzu koruyabilir ya da fazla kilomuz varsa verebiliriz. Doktor kontrolünde ilaç kullanabiliriz, birçok yeni ilaç çıktı. Endoskopik tedaviler yapılabilir. Eğer sağlımızı çocukluğumuzdan itibaren korumaz isek, hastalık derecesindeki kiloya ulaştıktan sonra verebileceğimiz kilo oranları ne yazık ki çok fazla değil. Temel felsefemiz, çocukluktan itibaren sağlıklı yaşanması ama çeşitli nedenlerle bu bozulmuşsa, bizler tedavi etmeye ve iyileştirmeye çalışıyoruz.” dedi.

    Obezite cerrahisinin, hastayı daha sağlıklı hale getirme çabası olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şengül, fazla kilolu, morbid obez ve benzeri durumlardaki kişilerde ameliyatın güvenli, yan etkisi az, uygulanabilir ve ucuz olması gerektiğini söyledi ve “Kilo vermemize yardımcı olmanın yanı sıra ameliyat; diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi ve yağlı karaciğer hastalığı gibi sorunları iyileştirmeye veya ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Bu, kilo vermenize yardımcı olmak için yapılan bir ameliyattır. Daha az kalori ve besin almanızı sağlayarak çalışır. Ya gıda alımının kısıtlanması, kısıtlanmamış oral tüketimin sindirilmemesi ya da ikisinin kombinasyonu olarak çalışır.” ifadelerini kullandı.

    “İşin temeli, hareket ve sağlıklı beslenmedir.”

    Türkiye’deki sağlık turizminin önemini vurgulayan Prof. Dr. Şengül, “Türkiye’nin meşhur olduğu alanlardan biri obezite cerrahisi. İngiltere’den, Almanya’dan vs. Türkiye’ye obezite cerrahisi için geliyorlar ama obezite cerrahisi kesinlikle estetik ameliyatı değil. Hastalarımıza ölüm riski olan bir ameliyat olduğunu söylüyoruz. Uzun vadede sürdürülebilir belki ama ameliyattan sonra yüzde 30 civarında kilo geri alınabilir. Bu ameliyat, size sağlıklı yaşam tarzını öğretmek için yapılan bir müdahale. Unutmayalım, işin temeli, hareket ve sağlıklı beslenme.” diye konuştu ve son söz olarak “Obezite cerrahisi, günümüzde tüm dünyada uygulanan, kabul gören, güvenli ve insanlık yararına sürekli kendini yenileyen bir tedavi olma yolunda ilerlemelerini sürdürmektedir.” dedi.

    Dr. Alan, 3 temel hijyen alanı hakkında bilgilendirme yaptı

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Sümeyra Alan ise, “Kişisel Hijyen ve Vücut Bakımı” konusunda anneleri bilgilendirdi. Hijyenin sadece temizlik değil, bütünsel bir sağlık yönetimi olduğuna dikkati çeken Dr. Alan, sağlıklı kilo için uyku, ağız ve vücut olmak üzere 3 temel hijyen alanı hakkında bilgiler verdi. Ağız hijyeni ve atıştırma kontrolünü anlatan Dr. Alan, “Akşam fırçalama, beyne ‘yemek bitti’ sinyali verir; nane tadı fazla yeme isteğini azaltır ve sağlıklı diş etleri, sindirim sorunlarını ve inflamasyonu önler.” dedi.

    Dr. Alan, ağız ve diş bakımının nasıl yapılması gerektiği, aşırı terleme, doğru duş alışkanlığı ve kurulanma, kıyafet seçimi, deodorant ve parfüm kullanımı, bariyer kremler, bilinçli ürün seçimi ve tüketim, vücut ve ayak bakımı, egzersiz hijyeni ve benzeri konularda annelere aydınlatıcı bilgiler verdi ve cilt bakım ürünlerinde paraben, sülfatlar ve yoğun parfümden uzak durulmasını tavsiye etti.

    Kahve yapımı atölye çalışması

    Soru cevap bölümünün ardından Üniversitemiz Diyanet Gençlik Merkezi Koordinatörü Ufuk İnan liderliğinde kahve yapımı atölye çalışması gerçekleştirildi. Annelere sağlıklı kahve çeşitleri ve yapımı hakkında uygulamalı bilgi verildi.

    12.Anneler Üniversitede Okulu üçüncü gün etkinliklerinin sonunda sertifika töreni düzenlendi. Programın hazırlanmasında ve yürütülmesinde emeği geçen akademisyenlere teşekkür belgeleri, KATUM Müdürü Doç. Dr. Özden Gezer Oğuz tarafından takdim edildi. Annelere sertifikaları akademisyenler tarafından verildi. Obezite konusunda zengin akademik içeriğiyle annelerin bilgilendirildiği program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

    Mevcut makalenin kısa URL'si : https://ajanda.ibu.edu.tr/2zze
    Önceki İçerikCHP Bolu Milletvekili Sayın Ateş’ten Rektör Yiğit’e Ziyaret
    Sonraki İçerikEtkinlik Duyurusu: Anılarla Bilim Söyleşileri