Meme ve Prostat Kanserlerinin Ele Alındığı Seminer Düzenlendi

    Üniversitemiz Mehmet Tanrıkulu Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Programı tarafından meme ve prostat kanserleri konusunda bilgilendirici seminer düzenlendi. “Hastalık değil hasta vardır.” vurgusu yapılan seminerde, “Erken teşhis hayat kurtarır.” mesajı ön plana çıktı; her bireyin tedavi süreçlerinin farklı değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

    Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Uzm. Dr. Eda Eylemer Mocan, meme ve prostat kanserleri hakkında öğrencilere önemli bilgiler verdi.

    Sessiz ilerleyen tehlike

    İlk bölümde, erkeklerde sık görülen ve belirti vermeden sessiz ilerleyen prostat kanseri ele alındı. Prostat kanserinin erken evrelerde genellikle belirti vermeden sinsi şekilde ilerlediğini vurgulayan Uzm. Dr. Mocan, ilerleyen dönemlerde idrarda kan, ağrılı boşalma gibi şikayetlerin görülebileceğini kaydetti.

    Dr. Mocan, tarama testlerinin önemi üzerinde durdu; Amerikan Kanser Derneği’nin önerilerine göre, özellikle aile öyküsü bulunan bireylerin, 40 yaşından itibaren PSA testi yaptırmaları gerektiğini söyledi. Yaş, genetik yatkınlık, sağlıksız beslenme ve ırksal farklılıkların risk faktörleri arasında yer aldığını, tedavi seçeneklerinin kişiye özel belirlendiğini belirterek, “Cerrahi, radyoterapi, hormonal tedavi ve hedefe yönelik ilaçlar mevcut. Tedavi planı; hastalığın evresi, hastanın yaşı ve tercihleri göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

     Erken tanıyla yüksek başarı    

    İkinci bölümde ise, kadınlarda sık görülen ve erken tanıyla tedavide yüksek başarı elde edilebilen meme kanseri ele alındı. Erken teşhisin tedavi başarısını büyük ölçüde artırdığına işaret eden Dr. Mocan, kadınların her ay düzenli olarak kendi kendine meme muayenesini yapmaları, 40 yaşından itibaren mamografi çektirmeleri gerektiğini hatırlattı.

    Aile öyküsü olan bireylerin ise taramalara 10 yıl daha erken başlamalarının faydalı olacağının altını çizen Dr. Mocan, “Alkol tüketimi, obezite, hareketsizlik ve ileri yaşta doğum gibi çevresel ve yaşam tarzı etkenlerinin yanı sıra erken adet görme ve geç menopoza girme biyolojik faktörler, risk faktörleri arasında yer alıyor. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavileri ve yeni nesil immünoterapiler bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

    Seminerin sonunda, öğrencilerden tanı ve tarama, genetik ve risk faktörleri, beslenme ve yaşam tarzı, tedavi yöntemleri ve nadir durumlar başlıkları kapsamında gelen sorular cevaplandı.

    Teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından seminer sona erdi.

     

    Mevcut makalenin kısa URL'si : https://ajanda.ibu.edu.tr/o5ki
    Önceki İçerikKısa Film Yarışması Ödül Töreni Yapıldı
    Sonraki İçerikÜniversitemiz ile Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Arasında İş Birliği Protokolü İmzalandı