Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 86’ncı yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen konferansta konuşan Öğr. Gör. Dr. Serdar Kara, Cumhuriyet’in ilanından 10 yıl önce hayal olarak görülen önerileri Atatürk’ün hayata geçirdiğini, Atatürk’ün Türk modernleşme tarihindeki öneminin bu noktada ortaya çıktığını vurguladı.
Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı tarafından “Atatürk ve Türk Modernleşmesinde Tarihsel Dönüm Noktaları” konulu konferans düzenlendi. İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda gerçekleştirilen konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Bolu Müftüsü Hüseyin Demirtaş, dekanlar, daire başkanları, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından konuşmasına başlayan Öğr. Gör. Dr. Serdar Kara, Türk modernleşmesinin yaklaşık 300 yıllık tarihsel gelişim süreci ve Atatürk’ün bu süreçteki rolünden bahsetti. Karlofça ve Pasarofça anlaşmalarına giden süreç ve anlaşmaların imzalanmasıyla birlikte Osmanlı’da yaşanan şok ve ardından batıyı örnek alma sürecini anlatan Dr. Kara, Lale devrinden itibaren, zaman zaman kesintiler olsa da modern devlete doğru bir gidişin söz konusu olduğunu söyledi.
“Osmanlı’daki modernleşme Batı’dan farklıdır.”
Osmanlı’daki modernleşme hareketinin Batı’dan farklı olduğunun altını çizen Dr. Kara, özetle “Batı’daki, burjuva sınıfının ve alt sınıfın içinde yer aldığı bir grubun öncülük ettiği bir modernleşme hareketiydi. Coğrafi keşiflere, sanayi devrimine ve Fransız devrimine öncülük eden, yine burjuva sınıfıydı. Oysa Osmanlı Devleti’nde -hatta Cumhuriyete de nakledilen bir sorundur bu- bir burjuva sınıfı olmadığı için, yenileşme hareketi tepeden, saray çevresinden, sonrasında bürokrat kadrolardan gelmişti.” diye konuştu.
Meşrutiyetle birlikte iki modern kavramın hayatımıza girdiğini vurgulayan Dr. Kara, “Birisi anayasa, diğeri ise halkın oyuyla seçilen Meclis-i Mebusandır. Dikkat ederseniz, klasik imparatorluktan günümüz devlet yapılarına doğru adım adım bir gidiş olmuştur.” dedi.
“Atatürk, hayalleri gerçeğe dönüştürmüş hatta daha ileri taşımıştır.”
Dr. Kara, ‘nevi şahsına münhasır’ olarak nitelendirdiği 2. Meşrutiyet döneminde Türk basınının önemine değinerek, özetle “Dönemin önemli yayın organlarından biri olan İctihat’ta, Kılıçzâde Hakkı’nın 1912 yılında ‘Pek Uyanık Bir Uyku’ başlığıyla yazdığı makalede, devletin kurtuluşuna dair önerileri sıralanmış. Kılıçzâde Hakkı, bunları bir hayal, bir ütopya olarak anlatmıştır. Tam bu noktada konuyu Atatürk’e getirmek istiyorum. 1912-1913’ten tam 10 yıl sonra, burada hayal olarak görülen öneriler bir bir hayata geçirilmeye başlanmış ve hatta daha da ileriye taşınmıştır. Atatürk’ün, Türk modernleşme tarihindeki önemi burada ortaya çıkmaktadır. Çünkü Kılıçzâde Hakkı yazısında, Cumhuriyet’ten hiç bahsetmez. Hatta şehzade eğitiminden bahsederek sistemin devamlılığını dile getirir. Atatürk, Cumhuriyeti ilan ederek ve sonrasında yapmış olduğu inkılaplarla tüm hayal edilenleri daha da öteye taşımayı başarmış bir devlet adamıdır. Kadınlara seçme seçilme hakkının verilmesi, sosyal hayat, Medeni Kanun, sanayileşme yolunda verilen teşvikler, laiklik yolunda atılan adımlar, üniversite reformunun yapılması birer hayal iken, Atatürk’le birlikte gerçeğe dönüşmüştür. Atatürk aynı zamanda Osmanlı’dan farklı olarak daha radikal ve ilerici yenilikler yapmıştır. Batı’nın 500 yılda yapabildiğini Atatürk 15 yıla sığdırmaya çalışmış, bu yıllarda çok büyük adımlar atmıştır.” ifadelerini kullandı.
Dr. Kara, Atatürk’ü bu kadar önemli kılan ileri görüşlü, vizyoner, büyük hayalleri olan ama realist, ön yargılara ve kalıplara dayanmayan kişiliğini destekleyici tarihsel olaylardan örnekler de sundu.
Konferansın sonunda Öğr. Gör. Dr. Serdar Kara’ya Rektör Yardımcısı Samettin Gündüz tarafından teşekkür belgesi verildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından konferans sona erdi.