Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı 2021 ve 2022 Çocuk Romanı Ödül Töreni Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Kongre Merkezi Bordo Salon’da yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Törene Kütahya Emet Belediye Başkanı Hüseyin Doğan, BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aydın Him ve Prof. Dr. Samettin Gündüz, Yazar Gülten Dayıoğlu, Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı üyeleri ve Genel Sekreteri Murat Dayıoğlu, akademisyenler, öğrenciler ve edebiyata gönül verenler katıldı. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlandı.
Törende açılış konuşmasını Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı Genel Sekreteri Murat Dayıoğlu yaptı. Sözlerine katılımcılara teşekkür ederek başlayan Murat Dayıoğlu, vakfı 2007 yılında çocuk ve gençlik yazınına nitelikli eserler kazandırmak Türkçe’yi en iyi şekilde kullanan yazarları çocuklarla ve gençlerle buluşturmak amacıyla kurduklarını söyledi. 2007 yılından bu yana çok başarılı eserler ve yazarlar çıkardıklarını belirten Murat Dayıoğlu, 2009 yılından itibaren ödül törenini her yıl bir üniversitede paylaştıklarını ifade etti. Pandemi sebebiyle yapılamayan töreni bu yıl BAİBÜ’de yapıldığına değinen Murat Dayıoğlu gösterilen ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ederek sözlerini bitirdi.
Murat Dayıoğlu’nun ardından konuşma yapmak için kürsüye gelen BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı katılımcılara hem geldikleri hem de İstiklal Marşı’nı coşkulu okudukları için teşekkür ederek sözlerine başladı. Ödül töreninin BAİBÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinden dolayı gurur duyduğunu ifade eden Alişarlı, BAİBÜ olarak kültür sanat faaliyetlerine imkanlar ölçüsünde destek olduğunu belirtti. Geçtiğimiz haftanın vakıflar olduğunu ve yine geçtiğimiz hafta yine bir vakıf insanı olan Merhum İzzet Baysal’ın Şükran Günleri’ni tamamladıklarından bahseden Alişarlı, İzzet Baysal’ı minnet ve şükranla andı. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in “İnsanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir.” sözlerini hatırlatan Alişarlı, toplumumuzun kültüründe vakıf kültürünün yüzyıllardan beri var olduğunu; Selçuklulardan, Osmanlı’dan günümüze kadar geldiğini söyledi. Vakıfların amacının insanlara faydalı olmak olduğunu dile getiren Alişarlı, Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı çalışanlarına ödül töreninin BAİBÜ’de düzenlenmesi sebebiyle duyduğu onurdan ötürü teşekkür etti. Okuma yaygınlığının düşük olmasının bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiğinin gösterdiğini vurgulayan Alişarlı, “Ağaç yaş iken eğilir.” atasözüne atıfta bulunarak okur kimliği kazanma yolunda en önemli payın çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarına ait olduğunu ve sanatçıların da okuma oranlarını artırmak için destek vermesi gerektiğinin altını çizdi. Çocuk okuru yaygınlaşmayan bir toplumun yetişkin olamayacağının bilincinde olunması gerektiğini söyleyen Alişarlı, bu kapsamda Türk çocuk ve gençlik edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Gülten Dayıoğlu’na kültüre, sanata ve edebiyata katkılarından dolayı teşekkür etti. Gülten Dayıoğlu’nun bugüne kadar 100’ün üzerinde eser vererek 7’den 70’e geniş bir okur kitlesine sahip olduğunu belirten Alişarlı, çocuk edebiyatını geliştirmek için yazar adına kurulan Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın 2008 yılından bu yana çocuk edebiyatına katkı sağlayan sanatçılara ödül verdiğini ifade etti. Vakıf tarafından desteklenen bir devlet üniversitesi olarak bu yüce gönüllülükle sürdürülen çalışmaların değerini bildiklerini ve önemsediklerini dile getiren Alişarlı, üniversite gençlerimize örnek olan vizyonu, eserleri ve vakıf çatısı altında sivil toplum kuruluşu hüviyetiyle yaşadığı topluma sürekli katkı sunmayı hedefleyen Gülten Dayıoğlu ve vakfına ödül töreninde ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunun altını çizdi. Alişarlı ödül alacak olan edebiyatçıları tebrik ederek konuşmasını noktaladı.
Törende Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’nın konuşmasını tamamlamasının ardından “Çocuklar niçin okumalı?” konulu açık oturum bölümüne geçildi. Açık oturum bölümünde Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sedat Sever, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün, BAİBÜ’den Doç. Dr. Metin Akyüz ve Yazar Dilge Güney yer aldı.
Açık oturumda ilk sözü Prof. Dr. Sedat Sever aldı. Katılımcılara katılımlarından ve İstiklal Marşını coşkulu bir biçimde okumalarından ötürü teşekkür eden Sever, çocukların okumasının öneminden bahsetti. Gülten Dayıoğlu’nun çocuk ve gençlik edebiyatındaki katkılarını anlatan Sever, bu katkılardan ötürü Gülten Dayıoğlu’na teşekkür edip “Çocuk ve gençlik edebiyatı denilince neden ilk akla Gülten Dayıoğlu gelir?” sorusuyla sözü Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün’e bıraktı. Sözlerine katılımcılara teşekkür ederek başlayan Dilidüzgün, sorunun cevabının hem çok zor hem de çok kolay olduğunu ifade etti. Gülten Dayıoğlu’nun 50 yılı aşkın bir süredir büyük bir azimle ve çalışkanlıkla halen güncelliğini koruyan eserler verdiğinden bahseden Dilidüzgün, edebiyatçılarda olması gereken dile hakim olma, araştırma ve gözlem yapma, güncelliği yakalayarak topluma ayna olma özelliklerinin tamamının Gülten Dayıoğlu’nda olduğunun altını çizdi. Gülten Dayıoğlu’nun yazdığı bazı eserlerin yazım süreçlerini anlatan Dilidüzgün teşekkür ederek sözlerini noktaladı. Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün’ün ardından söz alan Doç. Dr. Metin Akyüz sözlerine katılımcılara teşekkür ederek başladı. Törende yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Akyüz, çocukluğundan bu yana kitaplarıyla kendisine destek olan Gülten Dayıoğlu’na teşekkür etti. Etkinliğin yapılış sürecinden bahseden Akyüz, pandemi sebebiyle etkinliğin ertelenmek zorunda kalındığını ve pandeminin etkilerinin azalmasıyla etkinliğin düzenlenebildiğini belirtti. Yazar Gülten Dayıoğlu’nun pandemi sürecinde yazdığı “Yanardağın Yangısı” adlı kitaba dair çeşitli bilgiler veren Akyüz, insanın insan kalabilmesi için sanatın şart olduğunu vurguladı. Kitapların beynin besin kaynağı olduğunu dile getiren Akyüz, teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Doç. Dr. Metin Akyüz’ün konuşmasının ardından Yazar Dilge Güney söz aldı. Konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlayan Güney, bu etkinlikte bulunmanın mutluluk verici olduğunu ifade etti. Kendisinin de daha önce aynı ödülü aldığından bahseden Güney, bu yarışmaya katılmanın bile önemli olduğunu belirtti. Gülten Dayıoğlu’nun geleceği okuyabilen ve güncel kalabilen eserler verdiğini kaydeden Güney, Gülten Dayıoğlu’nun 1960’lı yıllarda kadın sorunu, çocuk gelin, kadına şiddet gibi konularda güncelliğini koruyan eserler veren bir yazar olduğunu vurguladı. Gülten Dayıoğlu’nun eserlerinde sevgi, barış ve iyilik olan bir dünya oluşturduğundan bahseden Güney, Gülten Dayıoğlu’nun Dünya’yı takip eden bir yazar olduğuna değindi. Çocuk kitaplarının tarihçesi hakkında bilgiler veren Güney, teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı. Dilge Güney’in sözlerini bitirmesiyle açık oturum sona erdi.
Açık oturumun bitmesinin ardından Öğretim Görevlisi Savaş İncirlioğlu yönetimindeki Renk ve Ahenk topluluğu bir mini konser verdi.
Mini konserin ardından konuşma yapmak ve çocuk romanı ödülünü vermek üzere Gülten Dayıoğlu sahneye geldi. Katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Gülten Dayıoğlu, kurduğu vakfın amacından bahsetti. Şimdiye kadar yarışmalara yurt içinden ve dışından çok sayıda katılım olduğunu belirten Gülten Dayıoğlu, yarışmaya katılanlara teşekkür ederken kazananları ise tebrik etti. Merhum İzzet Baysal’ı şükranla anan Gülten Dayıoğlu, törene ev sahipliği yapan BAİBÜ’ye, BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’ya, BAİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Gürel’e, Doç. Dr. Metin Akyüz ve törenin yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Evladı gibi gördüğü vakfın ilgi sahiplenme görmesi sebebiyle gözünün arkada kalmayacağına değinen Gülten dayıoğlu, 88 yaşının ilk gününü kutladığını söyledi.
Gülten Dayıoğlu’nun sözlerini noktalamasının ardından pandemi nedeniyle ödülünü takdim edilemeyen Mizyal Çakmak ödülünü alması için Gülten Dayıoğlu tarafından sahneye davet ederken ödülleri birlikte vermek için Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı’yı da sahneye davet etti.
Ödülünü alan Mizyal Çakmak çok mutlu ve onurlu olduğunu ve ödülü almaya hak kazandığını öğrendiği an yaşadığı heyecan ve mutluluğu anlattı. Mizyal Çakmak’ın ödülünü almasının ardından ödülünü alması için Esra Yazdıç Demir Gülten Dayıoğlu’nca sahneye davet edildi. Ödülünü alan Esra Yazgıç Demir çok mutlu ve gururlu olduğunu söyledi. Hikaye yazabilmesini kızına ve eşine borçlu olduğunu söyleyen Yazgıç Demir, Gülten Dayıoğlu’nun kitaplarıyla büyüdüğünü ifade etti.
Esra Yazgıç Demir’in ödülünü almasıyla tören sona erdi.