2018 yılından günümüze Bolu ve 8 ilçesinin bilimsel çalışmalarla ayrı ayrı ele alındığı Bolu Araştırmaları ve Halk Kültürü sempozyumlarının kültürel mirasını seramik sanatıyla buluşturan eserler, tarihi Gülezler Konağı’nda gerçekleştirilen “Topraktan İzler: Bir İlin Kültürel Mirasının Seramikteki Yansımaları” töreniyle ilçe belediye başkanlarına ve başkan vekillerine takdim edildi.
Bolu Halk Kültürün Uygulama ve Araştırma Merkezi (BAMER) tarafından düzenlenen sempozyumlarda, Bolu ve 8 ilçesinin ele alındığı akademik çalışmaların sonuçlarından biri olan seramik eserler, sempozyumlar kapsamındaki akademik çalışmaların sonuçlarına önemli katkılar sunacak.
Törene; Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaybey Karoğlu, sempozyumlar kapsamında düzenlenen atölye çalışmalarını yürüten seramik eser sanatçıları Prof. Perihan Şan Aslan ve Dr. Öğr. Üyesi Şafak Çetin Özkan, BAMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa, Dörtdivan Belediye Başkanı Hamza Efe, Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, Mengen Belediye Başkanı Vural Turhan, Göynük Belediye Başkan Yardımcısı Volkan Aktan, Mudurnu Belediye Başkan Yardımcısı Engin Ersoydan ve Yeniçağa Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Biçer, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan BAMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa, 2018 yılından bu yana Bolu’nun kültürel mirasını araştırmak, belgelemek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yürüttükleri tematik sempozyumlar dizisi kapsamında, Bolu ve ilçelerini kapsayan toplam 9 sempozyum gerçekleştirdiklerini kaydederek, özetle “Bu süreç boyunca, sempozyumlarımızı yalnızca bilimsel birer toplantı olarak değil, ilçelerimizin tanıtımını her yönüyle görünür kılan, halkı üretim sürecine dahil eden, çok boyutlu kültürel etkinlikler olarak tasarladık. Açılış programlarında her ilçemizin kendine has kültürel kimliğini öne çıkararak ilçenin türküleri ve halk oyunlarını sahneledik; yöresel ve bazı ilçelerde modernize edilmiş kıyafetlerden oluşan defileler düzenledik; gelenek ve görenekleri yansıtan canlı kültürel performanslar sergiledik; yöresel tatları tanıttık. Tabii ki bütün bunları kaymakamlıklar, belediyeler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile hep birlikte gerçekleştirdik. Bütün bu etkinlikler, sempozyumlarımızın hem bilimsel hem de kültürel bir şenlik havasında geçmesini sağlayarak, ilçelerimizin yaşayan kültürünü geniş kitlelerle buluşturdu.” ifadelerini kullandı.
Dr. Öğr. Üyesi Yasa: “Kıbrıscık Sempozyumu’ndan itibaren atölye çalışmaları da düzenledik.”
Her sempozyum kapsamında, o ilçenin kültürel zenginliğini yansıtan sergiler de düzenlediklerini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Yasa, özetle “Kıbrıscık Sempozyumu’ndan itibaren yeni bir yaklaşımla farklı yaş gruplarından katılımcıların doğrudan deneyimleyerek ilçenin kültürünü daha yakından tanımalarını sağlayan resim, seramik, dokuma, yöresel yemekler, halk müziği ve halk oyunları gibi alanlarda atölye çalışmaları düzenledik. Bu atölyeler, geleneksel kültürün yalnızca izlenen değil, bizzat yaşanan ve yeniden üretilen bir değer haline gelmesine önemli katkı sundu.” diye konuştu.
“İlçelere özgü motifleri, sembolleri ve hikayeleri seramik yüzeylere aktardık.”
Bu kapsamda Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Perihan Şan Aslan ve Dr. Öğr. Üyesi Şafak Çetin Özkan liderliğinde, öğrencilerinin de katılımıyla seramik atölyeleri düzenlediklerini belirten Yasa, “Bu atölyelerde, ilçelere özgü motifleri, sembolleri ve hikayeleri seramik yüzeylere aktararak, kültürel mirası modern bir üretim alanıyla buluşturduk. Katılımcıların kendi elleriyle ortaya koyduğu bu çalışmalar hem kültürel farkındalığı artıran hem de somut bir hatıraya dönüşen özel eserler haline geldi. Seben ve Mudurnu için atölye tasarımları hazırlandı; ilgili belediyelerle belirlenecek uygun bir tarihte bu ilçelerde de atölye çalışmalarının yapılmasını planladık.” dedi.
“Atölye çalışmaları, ilçelerin kültürel mirasına değer katacak.”
Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa, seramik atölyelerinin çıktılarının, her ilçenin kültürel mirasına değer katacağına inandığını vurgulayarak, “Bu eserler vesilesiyle, kıymetli iş birliklerimiz için sempozyum paydaşlarımız olan sizlere ve emekleri için atölye lideri hocalarımıza en içten şükranlarımızı sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Prof. Aslan: “Seramik eserler, sempozyum süreçlerinin somut çıktılarıdır ve ilgili belediyelerde kalıcı olarak sergilenecektir.”
Seramik Atölyesi Koordinatörü Prof. Perihan Şan Aslan ise yaptığı konuşmada, 2019 yılında Kıbrıscık ilçesiyle başlayan “Geleneksel Dokuma Motiflerinin Seramik Yüzeylere Uyarlanması” başlıklı atölyenin ardından sırasıyla 2022 yılında Göynük: Kabalar Basması Mühür Uygulamaları Seramik Atölyesi, 2023 yılında Gerede: Gerede Mimari Süsleme Öğelerinin Seramiğe Uyarlanması, 2024 yılında Dörtdivan: Dörtdivan İlçesi Yırtıcı Kuşları Seramik Atölyesi, 2024 yılında Yeniçağa: Yeniçağa Gölü Ekosistemi Seramik Atölyesi ve 2025 yılında Mengen: Mengen Sofrası Seramik Atölyesi çalışmalarını öğrencilerin ve yerel halkın katılımıyla gerçekleştirdiklerini söyledi.
İlçelere özgü kültürel mirası merkezine alan çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Aslan, özetle “Yıllar içerisinde düzenlenen bu sempozyumlar kapsamında amaçladığımız temel yaklaşım, her ilçenin kültürel belleğine ait izleri öğrencilerimiz ve yerel halkla üreterek, seramik sanatının kalıcı, dönüştürücü ve belgeleyici gücüyle geleceğe aktarmaktır. Bugün burada gördüğünüz çalışmalar, bu sürecin somut çıktılarıdır ve ilerleyen dönemde ilgili belediyelerin belirleyeceği uygun mekanlarda kalıcı olarak sergilenecektir.” vurgusu yaptı.
Rektör Alişarlı, bu kıymetli ve önemli etkinliklerden duyduğu memnuniyeti vurguladı
Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise yaptığı konuşmada, bu önemli sempozyumları özveriyle, gecesini gündüzüne katarak hayata geçiren, bunun için yoğun emek veren tüm akademik ve idari personel ile sempozyumlara katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti; bu anlamlı programdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sempozyumların önemi ve kıymetine vurgu yapan Rektör Alişarlı, “Bunlar içinde bizim için en önemli ve kıymetlisi 14’e yakın bir külliyat çıkacak. Bu arşiv, araştırmacılar ve akademisyenler için çok önemli kaynaklar içerecek. Aynı zamanda sempozyumların afişleri PTT tarafından özgün bir pul serisi olarak bastırıldı; bu da önemli çünkü kalıcı olacak. Sempozyum dizisi kapsamındaki kültürel eserler hazine değerinde, çok kıymetli. Örneğin Göynük Kabalar Basması bu kıymetli eserlerden biri. Çalışmalarımız sırasında ilçede bu basmaları bulamadım. Sadece bir ailede, o da çok iyi bir durumda bulamadık. Bu tür çalışmaları önemsiyoruz ve destek vermeye devam edeceğiz.” dedi.
İlçe belediye başkanlarından Üniversitemize teşekkür
Konuşmaların ardından törene katılan ilçe belediye başkanları, Bolu ve ilçelerini kapsayan sempozyum dizisi ve bilimsel çalışmaların ilçelere sağladığı katkılar ile duygu ve düşüncelerini ifade eden konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmalarda ilçelerin kalkınmasında yerel yönetimlerin tek başına yeterli olmadığına, başta Üniversitemiz olmak üzere paydaş kurumların bir araya gelerek yaptıkları çalışmaların önemine dikkati çektiler. Üniversitemizin büyük çabası ve gayreti ile bu anlamlı ve kıymetli çalışmaların, akademisyenlerin rehberliğinde gerçekleştirildiğini kaydederek, tüm bu çalışmaların Bolu ve ilçelerin akademik ve kültürel hayatına büyük katkı sunduğunu anlattılar. Bolu’nun kıymetli eserlerinin, örf ve adetlerinin, kültürünün geçmişten bugüne, bugünden geleceğe taşınmasında verdiği emeklerden dolayı başta Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz ve BAMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa olmak üzere emeği geçen tüm akademik ve idari personel ile öğrencilere teşekkür ettiler. Bu kıymetli çalışmaların bizlerden sonraki nesiller için önemine işaret ettiler ve ilçelerinde yapılan sempozyum çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
Seramik eserler Gülezler Konağı’nda sergileniyor
Sempozyumlar kapsamındaki atölye çalışmalarında Prof. Perihan Şan Aslan ve Dr. Öğr. Üyesi Şafak Çetin Özkan tarafından üretilen seramik eserlerin açıklayıcı künyelerinin de olduğu tablolar, ilçe belediye başkanları ve başkan vekillerine takdim edildi. Akademisyenlere ise teşekkür belgesi takdim edildi. Seramik eserler tarihi Gülezler Konağı’nda sergilenmeye başladı.
Seramik eserler hakkında bilgilendirme
Kıbrıscık Geleneksel Dokuma Motiflerinin Seramik Yüzeylere Uyarlanması: Kıbrıscık yöresine ait özgün dokuma motiflerinin seramik sanatıyla yorumlanması, kolektif bir pano uygulamasına dönüşmüş ve yörenin kültürel mirasını seramik yüzeylerde kalıcı hale getirmiştir.
Göynük Kabalar Basması Mühür Uygulamaları Seramik Atölyesi: Köklü Kabalar Basması geleneğini odağına almaktadır. Geleneksel mühür desenleri seramik formlara uyarlanmış ve bu kültürel değer sanat yoluyla kayıt altına alınmıştır.
Gerede Mimari Süsleme Öğelerinin Seramiğe Uyarlanması: Gerede’nin mimari dokusunda yer alan taş ve ahşap süsleme öğelerinden ilham alınmıştır. Seramik pano uygulaması Gerede’nin mimari estetiğini seramik malzeme ile günümüze taşımaktadır.
Dörtdivan İlçesi Yırtıcı Kuşları Seramik Atölyesi: Bölgenin faunasını simgeleyen yırtıcı kuş türlerini konu edinmiştir. Pano, Dörtdivan ekosistemini seramik sanatının ifade olanaklarıyla belgelemektedir.
Yeniçağa Gölü Ekosistemi Seramik Atölyesi: Yeniçağa gölünün zengin ekosistemine dikkat çekmektedir. Tematik eser, göl havzasındaki doğal yaşam çeşitliliğini sanatsal bir dille yansıtmaktadır.
Mengen Sofrası Seramik Atölyesi: Mengen Sofrası, ilçenin dünyaca ünlü gastronomi kültürüne odaklanmıştır. Mengen’in sofra zenginliğini ve mutfak mirasını seramik formlar üzerinden somutlaştırmaktadır.
Seben ve Mudurnu ilçelerinde de atölye çalışmaları yapılacak
Seben ve Mudurnu ilçelerinin kültürel mirasını seramikle buluşturacak atölye çalışmalarının da yakın zamanda başlaması hedefleniyor. Bu kapsamda yapılacak çalışmalar; İpekyolu üzerindeki tarihi önemi ve Ahilik geleneği ile şekillenen Mudurnu’nun el sanatlarını odağına almaktadır. İlçenin somut ve somut olmayan kültürel mirasını seramik yüzeylerde buluşturmayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflemektedir. Seben’in simgesi haline gelen tarihi kaya evlerini ve eşsiz doğasını konu almaktadır. Pano uygulaması Seben’in binlerce yıllık tarihini ve coğrafi zenginliklerini sanatsal bir yorumla kayıt altına almayı amaçlamaktadır.












































































































































