Page 73 - BAİBÜ Etkinlik Kataloğu
P. 73
SONUÇ
RAPORU
Yeniçağa Araştırmaları ve Halk Kültürü Sempozyumu’nun amacı, açılışta da vurguladığımız gibi,
üniversiteyle halkı buluşturmak, Yeniçağa arşivi oluşturmak, Yeniçağa’nın halk kültürü, dini hayatı,
turizm, gastronomisi, ekolojisi hususlarında sahip olduğu potansiyeli ortaya koymak ve ilçenin
uyuyan dinamiklerini, unutulmuş ve küllenmiş değerlerini açığa çıkarmaktır. Bu amaç
doğrultusunda sempozyum sonucunda aşağıdaki hususlarda bazı neticeler elde edilmiş ve teklifler
ortaya konulmuştur:
TARİH VE EDEBİYAT
Çağa ismi üzerine yapılan araştırmalarda ismin kökeninin Türkçe olduğu ve çok eski dönemlere
kadar uzandığı vurgulanmıştır.
Yeniçağa’da yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarından elde edilen bulgular, çoğunlukla Roma ve
Bizans dönemlerinden olmakla birlikte; özellikle seramik bulgular, ilçenin tarihinin Tunç Çağı'na,
hatta Kalkolitik Çağ’a kadar gittiği sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Yeniçağa ve çevresinde çoğunlukla dibek, musalla taşı, ezan taşı, binek taşı gibi çeşitli kullanım
amaçları için taşınmış; az sayıda mimari işleve sahip ve çoğu mezar taşından ibaret kitabeli ya da
kitabesiz pek çok blok tespit edilmiştir. Bu bloklar, Roma İmparatorluk ve Bizans dönemlerine
aittirler.
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde Yeniçağa
ve havalisine çok sayıda Türkmen aşireti yerleşmiştir. Yeniçağa’da Türklerde yer adı verme
geleneğine uygun olarak adını almış olan çok sayıda yerleşim birimi bulunmaktadır. Ören,
Hamzabey, Kemaller isimleri bunlara örnek olarak gösterilebilir.
HALK KÜLTÜRÜ
Nüfus kayıtları, temettuat defterleri gibi Osmanlı resmî belgelerinden elde edilen bilgilerle
Derdli’nin doğum ve ölüm tarihi, ailesi ve yakınlarına ait bilgiler netleştirilmiş; bugüne kadar farklı
rivayetlerle anlatılan bilgiler belgelere dayandırılarak sunulmuştur. Daha önce hayali olarak
resmedilen Dertli portreleri yerine, aşığın kayıtlarda yer alan eşgaline dayalı olarak yeni bir portre
de resmedilmiştir.
Sempozyumda İzmir, Diyarbakır, Kayseri gibi yurdun her bir yanından katılımcılarca çok verimli
dolu dolu bildirilerle Âşık Derdli’nin hayatına dair yeni bilgiler sunulmuş; Âşık Derdli, “Lütfî mahlası,
menakıbı, cönk ve mecmualardaki konumu, yolculukları, bestelenmiş şiirleri bakımından detaylıca
ele alınmıştır. İlçede bir “Âşık Derdli Müzesi” kurulması teklif edilmiş; kurulacak bu müzenin gerek
ilçenin turizmine gerekse de onun uluslararası düzeyde tanınırlığına büyük katkı sağlayacağı ilçe
yetkililerinin dikkatine sunulmuştur.