Page 12 - 15Temmuz-E-Bülten
P. 12
“15 Temmuz’un Ana Aktörlerinin Neoliberal devlete bu kadar ihtiyacımız yok’ dediler. Bu kez de devlet
Politikalarla Geliştiğini Görüyoruz.” fikri ciddi bir şekilde zayıfladı. Bu çok doğal bir gelişmedir.
Demokrasi gerçekten bu neoliberal politikalarla ciddi bir
“Önce bir ekonomik krizi, ekonomik kriz sonrası bir güvenlik kök kazanmaya başladı. Hem düşünsel anlamda sivil top-
krizini yani bir çatışma ortamını, çatışma ortamı sonrasın- lumculukla birlikte bir kök kazandı; hem de sermaye olarak
da da askeri darbelerin geldiğini görüyoruz. Peki 15 Tem- özelleştirmeyle birlikte, sermaye bağlamında kökleşmeye
muz nereden çıktı? 15 Temmuz aslında dinamiklerini ya da başladı. Bütün bunlar içinde 15 Temmuz’un ana aktörlerinin
ilk tohumlarını 1980’li yılların değişen politik ortamında bul- de tam bu dönemlerde neoliberal politikalarla geliştiğini
du. 15 Temmuz darbe dinamiklerini yaratan şey, devlet-top- görüyoruz.”
lum ilişkisinin değişmesiyle alakalıydı. Neydi o? Burada ka-
pitalist sistem sürecini iyi anlamamız gerekiyor. Kapitalist “Bu Yapının Medya ve Eğitimde Giderek
sistem, 3 temel sac ayağına oturuyor. Bunlar devlet, top- Güçlenmesi, Dönemin Ruhuna da Uygun Bir
lum ve piyasa. Eğer bu sac ayaklarından biri biraz aksarsa, Gelişmeydi.”
kapitalizmin diğer sac ayakları, o aksayan tarafı bir nevi ta-
mir ederek ya da onun eksiklerini kapatarak, sistemin ye- “Dikkat edin bu dönemde 15 Temmuz’un temel aktörleri
niden yaralarını sarıyor. 29 buhranı ve 2. Dünya Savaşı’nın olan FETÖ yapılanması, önce eğitim, ardından medya bağ-
ardından devlet ağırlıklı sistem, 60’ların sonunda sıkıntıya lamında çok ciddi bir şekilde güçleniyor.” diyen Prof. Dr.
düştü. Bu dönem petrol krizi, ciddi bir zihinsel dönüşümü Bezci, özetle “Bu yapının eğitim bağlamında güçlenmesin-
de beraberinde getirdi. Çünkü, devletler bu yükü artık kar- de dershaneler, kolejler vs. çağın ruhuna da çok uygun.
şılayamaz oldular. Neoliberal politikalar başlamıştı. Neoli- Bu durum kimsenin çok da dikkatini çekmiyor çünkü de-
beral politikalar temelde şudur: Devlet sırtındaki yükü bir mokratikleşme ve sivil toplumlaşma var. Bu bağlamda
yere boşaltmak zorundaydı. Kapitalizmde devletin dışında ikinci adımlarını da, 80’lerin sonunda medyada attıklarını
iki bağımsız entite var; piyasa ve toplum. Bütün dünyada görüyoruz. 90’ların ortasına kadar neredeyse bu iki sektör-
devletler yüklerini toplumla ve piyasayla paylaşmaya baş- de çok güçlendiklerini ve bu iki sektörün de aslında temel
ladılar. Devletlerin yüklerini piyasayla paylaşmalarına özel- olarak sivil toplumculuktan çok ciddi bir şekilde beslendik-
leştirme, toplumla paylaşmalarına sivil toplumculuk dedik. lerini görüyoruz. Bunu sivil toplumculuk çok kötü anlamın-
Dikkat ederseniz 1980’li yıllar hem dernekleşmenin hem da söylemiyorum tabii ki. Bu döneme baktığımızda, çağın
de vakıflaşmanın çok arttığı yıllardır. Bunların nasıl yapı- ruhundan beslendiklerini ve çok da dikkat çekmediklerini,
lacağını da devlet gösterdi ve mesela sosyal yardımlaşma çok masum bir maske takındıklarını görüyoruz. Bu bağ-
vakıfları kurdu. Bunlar neoliberal bir akıldan besleniyordu. lamda baktığımızda, medya ve eğitim sektöründe güçlen-
Bu neoliberal politikalar, 1980’li yıllarda, Türkiye’yi bir taraf- me, neoliberal politikaların desteklediği bir durumdu.” diye
tan da demokratikleştirdi diyebiliriz. Toplumu güçlendirdi. konuştu.
Toplum ve piyasa ‘Bu kadar yükü biz yüklendiysek artık
12 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ - E-BÜLTEN 2022