Töreli Şair Necip Fazıl Kısakürek’in sanat anlayışı ele alındı
Üniversitemiz ve Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şubesi iş birliğinde “Necip, Fazıl ve Töreli Bir Şair: Necip Fazıl Kısakürek” başlıklı panel düzenlendi.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe Salonda saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan panele; Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, Genel Sekreter İhsan Ağcan, 20. Dönem Bolu Milletvekili Mustafa Yünlüoğlu, dekanlar, daire başkanları, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şube Başkanı Mustafa Süs, “Bizler Türkiye Yazarlar Birliği Bolu Şubesi olarak değerli fikir adamlarımızı her fırsatta anmaya, anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyoruz. Başınızı nereye çevirirseniz çevirin, ülkemizin hem fikri hem maddi anlamda gelişmesinde Necip Fazıl’ın izlerini görürsünüz. İstanbul’a bakarken nasıl Fatih Sultan Mehmet’le birlikte Akşemseddin’i de görüyorsak, ülkemizin maddi ve manevi çehresine bakınca Necip Fazıl’ı da görürüz.” diye konuştu.
Töreli bir şair olarak nitelendirilen Necip Fazıl Kısakürek’in ele alındığı panelin moderatörlüğünü, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nuh Uçgan yaptı. Uçgan, önemli bir fikir ve dava adamı olan Necip Fazıl’ı anmanın yanı sıra Bolu Belediyesi Kültür Merkezinin Necip Fazıl Kısakürek olan isminin değiştirilmesinden dolayı böyle bir paneli düzenleme kararı alındığını söyledi.
“Necip Fazıl, yaşadığı dönemin çifte travmaya dayalı diasporik bilinç haline karşı çıkmıştır.”
Necip Fazıl kimdir, neyi temsil eder, hangi misyonu taşıyor, bizim için ne ifade ediyor? sorularına yanıtlar vererek paneli başlatan Dr. Nuh Uçgan, özetle “Osmanlı İslamcılığının sembol ismi Mehmet Akif, Cumhuriyet İslamcılığının sembol ismi Necip Fazıl Kısakürek’tir. Necip Fazıl’ın fikir adamlığı önemlidir. Fikir adamları, yaşadıkları dönemin siyasi ve psikolojik atmosferinden bağımsız düşünülemez. Dolayısıyla Necip Fazıl’ın yaşadığı dönemi iyi tahlil etmek gerekiyor. Necip Fazıl, içinde yer aldığı siyasi, entelektüel ve toplumsal ânın, yaşanılan dönem içinde nasıl bir bilinç hali tarafından inşa edildiğini anlamak gerekiyor. Bu bilinç hali için çifte travmaya dayalı diasporik bir bilinç hali demiştim. Fikir savaşçısı ve kavga adamının bu bilinç halinin dağıtılmasında nasıl bir misyon edindiğini iyi kavramak gerekiyor. Coşkun, kavgacı diliyle, şiiriyle, yazılarıyla aşma misyonunu edinmiş bir fikir adamı olarak önümüze çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Necip Fazıl, bir peygamber şairidir.”
Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Dağlar “Necip Fazıl Neden Töreli Bir Şairdir?” başlıklı sunum yaptı. Törenin ne anlama geldiğini açıklayan Dağlar, özetle “Töre; yaratılış, fıtrat ilkesidir. Tevhid’dir. Türemek fiilinden gelir. Türemek de yaratmak demektir. Töreyi biz sadece insanların ihdas ettiği bazı kurallar ve anlayış olarak düşünmüyoruz. Törenin tabiri caizse bir ontolojik yönü var; günümüze kadar uzanan bir süreçtir. Bu anlamda Necip Fazıl’ın töreli bir şair olduğunu söylüyoruz. 2022’de ilk defa töreli Türk edebiyatı ismini kullandığımız makalede, Necip Fazıl’a ve O’nun şiirlerine de yer verdik. Töreli Türk edebiyatı şerh tahlil çalışmaları olarak 3 kitap yayınlandı. Bunlardan birincisi Su kasidesi, ikincisi Çanakkale Şehitleri ve üçüncüsü 2024 yılında Sakarya türküsü şerh tahlil çalışmasıydı. Töreli Türk edebiyatının ne olduğu, bu üç şiire bakarak anlaşılabilir. Necip Fazıl’ın bütün eserlerinde töreli izlerini rahatlıkla görebiliyoruz. “Tam 30 yıl saatim işlemiş, ben durmuşum / Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum.” dediği bir 30 yıl var; 1934’e kadar ki süreç. Bu zamanı kötü olarak niteliyor kendisi. 34’ten başlayan süreçte ortaya koyduğu bütün eserlerin, töreli olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemden sonra fikir dünyasına ışık tutacak çok kıymetli şiirler ve eserler ortaya koymuş. Necip Fazıl, bir peygamber şairidir. O’nu töreli yapan en önemli hususların başında bu geliyor. Çile, Necip Fazıl’ın şiirlerinin toplandığı divanıdır. Çile’de bu anlamda Hz. Peygamber’e dair pek çok şiir var.” ifadelerini kullandı.
“Necip Fazıl’ın sanat anlayışı Allah’ı aramaktır.”
Necip Fazıl’ın eserlerindeki töreli izlerini ayrıntılı şekilde açıklamaya devam eden Dağlar, Necip Fazıl’ın Tevhid ile başlayan ve Peygamber sevgisiyle devam eden sanat anlayışının Allah’ı aramak olduğuna vurgu yaptı; “Günümüzde töreli bir edebiyat varsa, bunda Necip Fazıl’ın rolü ve etkisi çok büyüktür.” dedi.
“Necip ve fazıl olmak kolay değildir; Necip Fazıl olabilmek hiç kolay değildir.”
Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Çapraz ise “Necip Fazıl ve Çilesini Anlamak” başlıklı sunum yaptı. Necip ve fazıl kelimelerinin anlamını ayrıntılı şekilde açıklayan Çapraz, Türk milletinin hem necip hem fazıl bir millet olduğunu tarihten örnekler vererek anlattı ve “Necip ve fazıl olabilmek, Necip Fazıl olabilmek hiç kolay değildir.” dedi.
“Necip Fazıl’ın bir keramet ve derviş yönü olduğunu görüyoruz.”
Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerinden örnekler okuyup açıklamalarda bulunan Çapraz, “Necip Fazıl söz töresinde şiir için hakikati aramak diyor. Bu da kolay değil, bu dünyada çile çekmeyi gerektiriyor. Çile, bizim asıl davamız. Necip Fazıl’da Çile’ye baktığımızda, ilk şiirini, D. Mehmet Doğan Nitelikli Okur Yazarlık Mektebi’nde de işledik. İsminin kültür merkezinden indirileceğini gördüğü bir keramet ve bir derviş yönü olduğunu görüyoruz.” vurgusunu yaptı.
Teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından panel sona erdi.