Ülkemizi ulusal ve uluslararası pek çok yarışmada başarıyla temsil etmiş ve gönlünü spora vermiş 4 usta isim, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Geleceğin Spor Bilimcileri Rol Modelleriyle Buluşuyor” projesi kapsamında üniversitemizde gerçekleştirilen Spor Zirvesi’nde, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) öğrencileriyle bir araya geldiler.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen Spor Zirvesi’ni Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaman, BESYO Müdürü Doç. Dr. Ümid Karlı, milli sporcular, akademisyenler ve öğrenciler izledi.
2017 yılında Avrupa Şampiyonu, 2018 yılında ise Dünya ikincisi olan Ampute Futbol Takımımızın Kaptanı Gazimiz Osman Çakmak, deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Çakmak, hem iş hem futbol yaşamı devam ederken vatani görevini yapmak için önce Manisa Doğu Kışla ardından Şırnak Besta’ya gittiğini ve burada mayına basma sonucunda sol ayağını diz altından kaybettiğini söyledi.
“Ödediğimiz tabii ki bir bedeldir ama ülkemizi bölmek isteyen hainlere fırsat vermemek için almış olduğumuz canlar da var tabii.” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Komutanım, ‘Osman botunu çıkar, ayağına turnike yap’ dedi. ‘Tamam komutanım ama botumun ipi yok’ dedim. Ayağım paramparça ve bot yok ayağımda. Sağ ayağımdaki botun ipini çıkarıp sol ayağıma turnike yaptım. 15 dakika içinde helikopter geldi. 4 arkadaşım beni 4 kilometre boyunca sırtımızda taşıdığımız çadırlarımızın içinde helikopterin yanına indirdiler. Çok kan kaybettiğim için üşüyordum. Komutanım devamlı telsizle anons ediyordu, Osman’a bir şey olmasın diye. Tugay komutanımız da helikopterdeydi. ‘Benden bir isteğin var mı?’ diye sordu. Ben öleceğime inanmıyorum ama komutanım çok kan kaybettiğim için biraz tedirgin olmuştu sanırım. ‘Bana bir şey olursa anneme siz haber verin’ dedim. ‘Tamam evlat’ dedi, ‘Sana hiçbir şey olmayacak.’ Elini yanağıma sürünce bir sıcaklık hissettim, anne baba şefkati gibiydi. Tekrar kendime geldim. Hastaneye gittiğimde doktorlar hazır, hemşireler kapıda bekliyor. ‘Kahramanım bizden bir isteğin var mı?’ diye sordular. ‘Ben futbol oynuyorum, sol ayağımı kesmeyin lütfen’ dedim. Tabii o anda yapılması gerekiyormuş çünkü daha sonrası tehlikeliymiş. Uyandığımda ayağım yoktu. 4-5 gün bunun biraz sıkıntısını yaşadım. Bir annemi bir futbolu düşünüyordum. Tedavimi Diyabakır’da oldum. 10 Kasım sabahı da Diyarbakır’daydık. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için sirenler çalarken ayağa bir kalktım ve daha da oturmadım. Biz gerçekten büyük bir devletiz. Devletimizin ve milletimizin kıymetini bilelim.”
Gazi Osman Çakmak, bu olaydan sonra Şehit Aileleri ve Gaziler için kurdukları derneği, Ampute Futbol Takımı’na nasıl başladığını ve aldıkları kupa ve madalyaları anıları eşliğinde öğrencilerle paylaştı, soruları cevapladı.
“Ben Türkiye Şampiyonu Oldum, Gazeteler ‘Suat Çelen Geçildi’ Diye Yazdılar”
Slovenya’da Dünya Şampiyonu olan ve son olarak Mersin’de 2013 Akdeniz Oyunları’nda barfiks branşında altın madalya kazanan Ümit Şamiloğlu ise, spora ne zaman ve nasıl başladığını anlattı. Şamiloğlu, “Bana hep hırslı derler. Ama ben aslında hiçbir zaman hırslı olduğumu düşünmedim. Ben sadece bu sporu çok sevdim, çok keyif aldım. Bu yüzden de çok çalıştım. 1993 yılından sonra madalyalar almaya başladım yarışmalarda. 1998’de büyüklerde Türkiye Şampiyonu oldum. Ben şampiyon oluyorum ama, ‘Suat Çelen Geçildi’ diye yazıyorlar gazetelerde. İkinci sene bir daha şampiyon oldum, yine aynısını yazdılar. Üçüncü sene artık değişmeye başladı. 1998’den 2009’a kadar Türkiye Şampiyonluğu’nu bırakmadım. Bu sanırım kırılması zor bir rekor oldu.” dedi.
2007 Dünya Kupası’na giderken yaşadığı zorlukları anlatan Şamiloğlu, “Türk Bayrağı benim için önemlidir. Bu bayrakta her bir bireyi temsilen bir ilmek vardır benim için. Ben bu ruhla giderim yarışmalara. Biz aslında tüm yöneticilere rağmen spor yapmaya çalışan bir kuşaktan geliyoruz. Keşke ben biraz daha genç olup şu dönem Bolu’da cimnastik yapma şansına sahip olsaydım. Bizim toplumumuzda spor kültürü yok, eksiğimiz burada. Ben, sporun ahlakıyla birlikte topluma yayılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Günümüz insanın dünyanın bu durumunda spor ve sanata çok ihtiyacı var.” diye konuştu.
Dünya cimnastik literatürüne çifte burgulu hareketi ‘Çelen Hareketi’ olarak geçen Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen ise, sporculuk, öğretmenlik, antrenörlük ve yöneticilik yıllarını anıları eşliğinde anlatarak, öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Çelen, özetle “Herkes eşit doğmamıştır fakat durumu eşitleyebilir. Eğer çok çalışırsanız ve başarılı bir şekilde bu işi yürütürseniz şartları değiştirebilirsiniz. Ümit arkadaşım güzel bir örnek. Benim takımda da arkadaşlığımı yaptı. Ümit’in Bolu’ya ilk geldiği günü hatırlıyorum. Biz bir saat antrenman yaparken, o iki saat çalışırdı. Biz 10 tekrar yaparken, o 20 tekrar yapardı. Spor yaşamında bu çalışkanlığının karşılığını da hakkıyla aldı.” dedi.
Üniversitemiz Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Birol Yalçın ise, hayalinin her zaman akademisyenlik olduğunu vurgulayarak, öğrencilere hayal kurup hedefler koymaları doğrultusunda tavsiyelerde bulundu. Yalçın, “Bunlar öğrencilerimizin vakitlerini ayırdıkları faaliyetler. Arkadaşlar, sinema, ders çalışmak, sınavlara girmek, Mecburiyet Caddesinde dolaşmak, antrenman yapmak, tavla oynamak gibi. Bir kavanoz düşünün, eğer bu küçük taşların hepsini içine atarsanız büyük taşları koyacak yeriniz kalmaz. Dolayısıyla biz diyoruz ki, sizin için ne önemli? Kavanoza önce onları yerleştirin. Küçük taşlar, bunların arasından süzülerek yer bulurlar, inanın onları yapmaya da vaktiniz kalır.” dedi.
Öğrencilere çekilişle imzalı formalar hediye edildi. Spor Zirvesi, hediye takdiminin ardından sona erdi.