Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) düzenlenen konferansta konuşan Akdeniz Üniversitesi Nükleer Fizik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Boztosun, nükleer teknik ve teknolojinin üniversitelerde yaygınlaşması ve bu teknolojinin üniversiteler aracılığıyla sanayiye entegrasyonunun sağlanması gerektiğini söyledi.
Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından İzzet Baysal Kültür Merkezi Pembe salonda “Arkeolojiden Ziraate Nükleer Tekniklerin Ür-Ge Uygulamaları” konulu konferans düzenlendi. Konferansı, Akdeniz Üniversitesi Nükleer Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Nükleer Fizik Grubu’nun kurucusu Prof. Dr. İsmail Boztosun verdi.
Nükleerin, enerji dışında pek çok teknolojik uygulamalarının olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Boztosun, Akdeniz Üniversitesi’nde Nükleer teknoloji konusunda arkeoloji, ziraat, adli tıp, tıp vb. pek çok alanda yapılan akademik çalışmalar hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi.
Toprak analizlerinde nadir bulunan değerli toprak elementlerini tespit etmenin tek yolunun nükleer teknolojiyi kullanmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Boztosun, nükleer teknolojinin sebze ve meyvelerde de çürümeyi geciktirdiğini anlatarak, özetle “Bizim burada yaptığımız çalışma, ışıkla, çürümeye neden olan mikroorganizmaları etkisizleştirmek. Örneğin kiraza farklı oranlarda, farklı dozlarda uyguluyoruz ve orada mutasyonu sağlıyoruz. Kirazı, aynı yer ve şartlarda büyütüyoruz. İstediğiniz tane büyüklüğü ve tadı elde ettiğinizde tohumları bu dozda yetiştiriyoruz ve size yeni bir tür geliştirmiş oluyoruz. Bu mutasyon aslında, GDO değil. Doğanın binlerce yılda yaptığını milisaniyelerde yapıyoruz. Bu uygulamaların ihracata ve özellikle ülke ekonomisine ciddi katkıları var.” ifadelerini kullandı.
Polimer tabanlı malzemelerin bant yapılarını radyasyonla kırarak inovatif malzemeler oluşturmaya başladıklarını anlatan Prof. Dr. Boztosun, “Örneğin pet şişe…Ona belli bir doz radyasyon veriyorsunuz ve müthiş sert ve dayanıklı bir plastik haline dönüştürüyorsunuz. Yapı taşında hemen hemen yaptığınız tek şey, bant yapılarını kırmak. Yani biri pet şişe, diğeri uçağın iç kaplaması haline geliveriyor. Yükte hafif, pahada değerli üretim yapıyorsunuz. Nitelikli ürün üretiyorsunuz. Burada müthiş bir inovatif malzeme oluşuyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Boztosun, kanser tedavilerinde radyoterapi ve kemoterapi yerine proton tedavisinin uygulanabilirliği hakkında bir soru üzerine, “Proton tedavisinde direkt kanserli hücreler hedef alınabiliyor. Yani, sağlıklı hücreler zarar görmüyor. Dolayısıyla çok daha ileri bir teknik ve ülkemizde kanser tedavilerinde uygulanması gerekiyor.” dedi.
“Teknolojinin ardındaki itici güç inovasyon, bunun ardındaki güç kalkınma, sürdürülebilir kalkınmanın teminatı ise enerji” diyen Prof. Dr. Boztosun, “Gelecekte, enerji ihtiyacınıza baktığınızda yenilenebilir enerji dahil fosil yakıtlar bu ihtiyacı karşılayamayacak. Nükleer ise bir tercih ve enerji çeşitliliği açısından önemli. Aynı zamanda nükleere sadece enerji olarak bakmamalıyız. Nükleer teknolojiyle ileri teknolojiye geçiyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Boztosun, ülkemizin araştırma-geliştirme faaliyetleri kadar ürün geliştirme çalışmalarına ağırlık vermesi gerektiğine de dikkati çekerek, bu çalışmaların yerli, milli ve belli hedefler doğrultusunda yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Konferansın sonunda, Prof. Dr. İsmail Boztosun’a Genel Sekreter Doç. Dr. Samettin Gündüz tarafından hediye takdiminde bulunuldu.