Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından “Mehmet Akif’in Milli Mücadeledeki Rolü” konulu konferans düzenlendi. İzzet Baysal Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansı Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Andı verdi. Konferansı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gençer, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamit Coşkun, akademisyenler ve öğrenciler izledi.
Mehmet Akif’in “toplumsal bir değer” olduğunu vurgulayan Andı, “Toplumsal değer, toplum tarafından kendiliğinden kabul görür, toplumun bütün kesimleri tarafından spontan olarak değer verilir ve kabullenilir. Toplumsal değerler zorla, tepeden inme, yaptırımlarla, kurallarla kabul ettirilen şahsiyetler ya da olaylar değildir. Bugün Mehmet Akif dediğimizde kendisini bu millete ait hissetmek paydasında buluşan bütün zümreler, kesimler, cemaatler, camialar, bütün eğitim düzeyindeki yapılar, Mehmet Akif’i severler. Mehmet Akif’i sevmeyenler var mıdır? Evet, vardır. Onlar zaten Mehmet Akif’i, O’nun temsil ettiği değerler dolayısıyla sevmezler. Ama o değerler, zaten bu milleti millet yapan değerlerdir.” diye konuştu.
Toplumsal değer olan şahsiyetlerin çok yönlü olduklarına işaret eden Andı, “Cenap Şahabettin’in çok güzel bir sözü vardır: ‘Tanıdıkça sevmeye başladığınız adam, büyük adamdır.’ der. Bu elinizde bir ölçüt olsun. Mehmet Akif’i tanıyın, tanıdıkça göreceksiniz ki büyük adamdır. Gözünüzde küçülmeyecek, bu kadar Mehmet Akif okumuş bir adam olarak söylüyorum, tam tersine çok seveceksiniz. Ailenizden biri gibi kendinize yakın hissedeceksiniz. O’nu zaaflarıyla da birlikte kabul edeceksiniz. Çünkü Mehmet Akif hatasız, yanlışsız, her yaptığı güzel, mükemmel bir insan da değildi. Hataları da zaafları da olmuştu. Ama zaafları ve hatalarında bile samimi olan, yerli olan, olduğu gibi görünen bir Mehmet Akif vardı. Mehmet Akif’i tanıdıkça insanı tanıyacaksınız.” dedi.
“Mehmet Akif, Çok Yönlü Bir Aydındı.”
Mehmet Akif’in entelektüel kişiliği, veteriner hekimliği, akademisyen ve din âlimliği, yayıncı yönü ve musikişinaslığı gibi yönleri hakkında aydınlatıcı bilgiler veren Andı, “Mehmet Akif, hem söylem hem eylem adamıdır, modern tabirle bir aktivisttir. Akif, aynı zamanda bir dil bilgini, dil âlimidir. Türkçe konusundaki mahareti su götürmez. Aruzu döneminde en iyi kullanan şairlerden biri olduğu bütün edebiyat tarihlerinde söylenir. Türkçeye ilaveten Arapça öğrenmiştir, devrinin bir takım yazarlarının, dostlarının tanıklıkları vardır. Hatta biri der ki, devrinde Arapçayı en iyi bilen 5 kişiden biri Mehmet Akif’tir. Ahmet Hamdi Akseki, Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış bir din âlimidir. Akseki, Akif öldükten sonra yazdığı bir anısında şöyle diyor: ‘Biz, 1908 sonrasında Akif’in Arapça derslerine gittik. Mehmet Akif’in verdiği Arapça kursuna katılımlar, en az katılımın olduğu zamanlarda bile 200’ün üzerindeydi. Bugün bile önemli bir sayı bu. İstanbul’un nüfusu, okur-yazar oranı, Arapça’ya duyulan ilgi malum. O zaman Akif’in nasıl bir bilgi birikimi vardı, Arapçayı nasıl cazip hale getiriyordu ki bu kadar rağbet görüyordu. Maharet Arapçasında mı Akif’in şahsiyetinde miydi? Sanırım her ikisindeydi.” ifadelerini kullandı.
“Mehmet Akif’in Milli Mücadeleye Katkısı Çok Büyüktür.”
Milli mücadele yıllarında İstanbul’dan Ankara’ya giderek Birinci Meclis’te milletvekilliği yapan Mehmet Akif’in milli mücadele ve Kuvayı Milliye’ye destek verdiğini ve Anadolu’da büyük mahrumiyet ve fedakârlıklarla çalıştığını anlatan Andı, “Meclis’e vardığında Mustafa Kemal kendisini Millet Meclisi’nin merdivenlerinde karşılıyor 24 Nisan 1920 tarihinde, ‘İyi ki geldiniz, sizi bekliyorduk. Katılımınız bizi zenginleştirdi.’ diyor. Akif, devrin düşünce, edebiyat ve dini hayatlarında çok etkili bir insan. Halkın milli mücadeleye katkısını artırmak için çalışmalar yapıyor. O günün imkânsızlıkları içinde Anadolu’nun 11 vilayetini dolaşıyor. Konya’daki isyan, Akif vasıtasıyla bastırılıyor. Akif, ‘Bugünün şartlarında Kuvayı Milliye’den başka çıkış yolumuz yoktur. Milli mücadele, düşmanı yurttan atmak için tek imkânımızdır.’ diyerek halkı ikna etmiştir. Aynı zamanda civar şehirlerde dolaşarak Kuvayı Milliye hareketine maddi destek de sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Fatih Andı’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gençer ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülsel Sev tarafından teşekkür plaketi ve çiçek takdim edildi.