İzzet Baysal Vakfı ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin kurucusu, hayırsever iş adamı merhum İzzet Baysal’ı anmak ve O’nun bizlere bıraktığı değerleri gelecek nesillere aktarmak amacıyla, Gerede Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu tarafından, İzzet Baysal’ın başarı öyküsünün ele alındığı bir konferans düzenlendi.
Gerede Melih Gökçek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta, İzzet Baysal Vakfı Genel Sekreteri ve Eğitim Koordinatörü Mustafa Yaman, İzzet Baysal’ı İzzet Baysal yapan değerleri ve özellikleri, mimarlık eğitimini ve ardından sanayiciliğe geçişi ile Türk sanayisine getirdiği yenilikleri, vakfın ve üniversitenin kuruluş aşamalarını, anıları eşliğinde öğrencilerle paylaştı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Gerede Uygulamalı Bilimler YO Müdürü Prof. Dr. Kadir Murat Altıntaş, İzzet Baysal’ın örnek bir şahsiyet olduğunu belirterek, “Asıl vazifelerimizden biri şehitlerimize ve gazilerimize layık olabilmek ve bunun için daha çok çalışmak. İşte bu süreçte merhum İzzet Baysal, gerek bir iş adamı kimliğiyle, gerek insani yönleriyle, gerek hayırseverliğiyle, gerek yoğun insan sevgisiyle bizlere rol model olabilecek bir şahsiyettir. Bu nedenle de özellikle öğrencilerimin İzzet Baysal’ı tanımasını istedim.” diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından sunumuna “Keşke aramızda olup sizleri görseydi, çünkü O, bütün geleceğini, her şeyini gençlere bağlamıştı.” diyerek başlayan Mustafa Yaman, İzzet Baysal’ın ömrü boyunca bu topraklardan kazandığını, yine bu topraklara verdiğini söyledi.
1980’li ve 1990’lı yıllarda İzzet Baysal’la yapılan röportaj görüntülerine de yer vererek gerçekleştirdiği sunumunda Mustafa Yaman, İzzet Baysal Vakfı’nın kuruluş fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlatarak, “O dönemde, eğitim ve sağlık alanlarını kapsayacak bir vakıf kurulmasına karar veriliyor ve 1986 yılının 22 Aralık günü de vakıf kuruluyor. Ben de vakfın ilk mütevellilerindenim. O günden bugüne bu vakıf, tam 141 eser meydana getirdi, 30 yılda. Bu 141 eserin, 2’si İstanbul’dadır, birisi huzurevi, diğeri kreştir. 139 tanesi, Bolu’dadır. Bunların 55’i ortaöğretim, 54’ü sağlıkla ilgili kurumlardır, 32 tanesi ise üniversitemize bağlıdır.” ifadelerini kullandı.
“İzzet Baysal, Ahmet Baysal ve Esin Avunduk Bolu’nun Makus Talihini Değiştirdiler.”
Yaman, sözlerini “Bir kişi gelip bana ‘Bu şehrin makus talihini değiştireceğim.’ dese ‘Olmaz’ derdim, ama bakın İzzet Baysal; yeğeni Ahmet Baysal ve kızı Esin Avunduk ile birlikte Bolu’nun makus talihini değiştirdiler. Bolu; vakıf ve üniversite kurulduktan sonra o kadar değişti ki, bu üç insan olmasaydı bugün Bolu nasıl olurdu, bilemiyorum.” diyerek tamamladı.
İzzet Baysal’ın mütevazi kişiliğini, 11 Ekim 1993 tarihinde üniversitenin akademik açılışında kendi el yazısıyla kaleme aldığı notunun çok iyi anlattığını ifade eden Yaman, İzzet Baysal’ın ‘Üniversitemizin yeni kampüsünün açılışını görebilmenin mutluluğu içindeyim. Bir nebze katkım olabilmişse Allah’ıma şükrediyorum. Buradan, Atatürk ilkelerine bağlı, vatan ve millet sevgisiyle dolu, çalışkan ve dürüst gençlerin yetişeceğine inanıyorum. Tüm eğitim üyelerine ve öğrencilere hayırlı olsun, hepinize başarılar dilerim.’ yazılı notu okuduktan sonra “Daha önce de söylendiği üzere, bir üniversite yapıp devletine armağan eden Türkiye ve dünyada tek kişidir, İzzet Baysal. Kendisini tanıdığım ve kendisiyle çalıştığım için son derece mutlu ve onurluyum.” dedi.
Sunumu boyunca İzzet Baysal’ın çalışkanlığı, sabırlı ve cesur oluşu, tasarruf ve tutumluluğu, zamanını boşa geçirmemesi ve dakikliği, kitap ve hayvan sevgisi vb. güzel özelliklerini anılarından örnekler vererek anlatan Mustafa Yaman, son derece tutumlu ve adil bir insan olan İzzet Baysal’ın ‘Hak edene 1 milyon lira veririm ve arkama bakmam, giderim. Ama hak etmeyene bir kuruş vermem.’ diyerek her zaman hak edene hakkını sonuna kadar teslim eden bir anlayışıyla hareket ettiğine dikkati çekti.
İzzet Baysal’ın memleketin geleceğinin inşasında her zaman gençlere güvendiğine işaret eden Yaman, “Onun için bana hep, ‘Ben gençliğe güveniyorum. Bizden sonra onlar bu memlekette güzel şeyler yapacaklar. Bu memleketi alıp en iyi yerlere taşıyacaklar. Bizim zamanımızda okuma yazma o kadar yoktu. Biz okuyamadık, okutamadık, bazı şeyleri öğretemedik ama gençler bu işi mutlaka yapacaklardır’ diye söylemiştir.” şeklinde konuştu.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Kadir Murat Altıntaş tarafından Mustafa Yaman’a teşekkür plaketi takdim edildi. İzzet Baysal Vakfı tarafından vakfı tanıtan kitapçıklar ise öğrencilere hediye edildi.
