Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) ve Bolu Belediyesi tarafından 10 bin yıllık geçmişi olan ata buğdayımız İza buğdayını yaşatmak ve yeniden yaygınlaştırmak amacıyla 1. İza Buğdayı Şenlikleri ve Tarla Günleri etkinliği düzenlendi.
Hampton by Hilton Otel’de gerçekleştirilen etkinliğe, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Bolu Belediye Başkan Yardımcıları Emine Davarcıoğlu ve Zerrin Biçen, Bolu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İzzet Murat, Bağışçılar Vakfı Başkanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Şerafettin Erbayram, il müdürleri, Bolu Ziraat Odası temsilcileri, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.
Protein, amino asit, mineral ve karoten miktarı açısından zengin, besin değeri ekmeklik buğdaya göre daha fazla bir ürün olan İza buğdayı ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar ve çalışmalar, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen panelde ele alındı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Şerafettin Erbayram, son yıllarda Bolu’da İza buğdayı ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi vererek, özetle “Bugün İza buğdayına talep fazla ama üretim az. İza buğdayı Seben’den dışarıya çıkmamış. Biz, saflaştırma çalışması başlattık. Bu örnek, diğer yörelerden farklılıklar taşıyor. Özellikle besin değerleri, amino asitler, enzimler bakımından diğerlerinden farklı. Bu da iza buğdayını sadece bulgur pilavı olmasının çok daha ötesine taşıyor. İza buğdayının tıbbi tarafa kayma şansı da var. Bu ürünle ilgili çalışmalarımızı, üniversitemizin Biyoloji Bölümü’nde birçok konuda beraber çalıştığımız değerli hocamız Prof. Dr. Nusret Zencirci’ye devrettik. 250’lik popülasyonlar halinde yani bir başak bir sıra 1500 sıralı bir denemeye girdi üniversitemiz ve çok iyi neticeler alındı.” diye konuştu.
“Üniversitemizle İmzalanan Protokol Sürecinin Tamamlanmasıyla İza, Bolu’ya Ait Coğrafi İşaretli Bir Ürün Olarak Tescillenecek”
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu ise binlerce yıllık tabiat mirasımız olan İza buğdayını Bolu’ya kazandırmak ve bu değerin katma değeri yüksek tarım ürünleri arasında yer almasını sağlamak için çalıştıklarını vurgulayarak, özetle “Göz rahatsızlığından mide, göğüs, akciğer kanserlerine, şekerden obeziteye, sindirim problemlerinden kolesterole kadar pek çok sağlık problemine karşı koruyucu rol oynadığı iddia edilen ve ekmeklik buğdaya göre daha fazla besin değeri içeren İza buğdayının daha fazla üretilebilmesi için çalışıyoruz. Bolu yöremize özgü İza buğdayının coğrafi işaretli ürünlerimiz arasında yerini alması için üniversitemizle bir protokol imzaladık. Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte İza, Bolu’ya ait coğrafi işaretli bir ürün olarak tescillenecek.” dedi.
Rektör Alişarlı: “Unutulmuş Olan Bir Gen Kaynağımızı Ortaya Çıkarmak İçin Gösterilen Gayretler Büyük Önem Arz Ediyor”
BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, buğdayın geleceğimiz olduğunu vurgulayarak, “Savaşların birçoğu da gıda üzerine sürüyor. Görünmeyen en büyük savaş aslında bunun üzerine yürütülüyor. Devasa şirketler bunun üzerine yatırım yapıyor ve geleceği bu şekilde kontrol etmek istiyor. Tüm bu noktada böyle bir konuyu ele almak, unutulmuş olan bir gen kaynağımızı ortaya çıkarmak için gösterilen gayretler ayrıca çok büyük bir önem arz ediyor.” dedi.
Üniversitelerin temel görevlerini hatırlatan Rektör Alişarlı, “Bu işin bir ayağı, üniversitemizin dışında şekillenmiş, olgunlaştırılmış, bir noktaya kadar getirilmiş ve geliştirilmesi için üniversitemize teslim edilmiş. Bu çalışmadaki ilk gayret Şerafettin Erbayram Bey’e ait. Kendisi bu yaşına rağmen, bilimsel çalışmaları bırakmayıp bir bilim adamı niteliğinde çalışıyor. Aynı şekilde belediyemiz de farklı işlerinin yanı sıra bilimsel çalışmalara zaman ayırıyor ve destek veriyor. Bu noktada Şerafettin Erbayram’a ve Alaaddin Yılmaz’a teşekkür ediyorum. İza, buğday olarak kalmayıp katma değeri yüksek çeşitli ürünlere dönüşecek. Ben bu noktada da Prof. Dr. Nusret Zencirci’ye teşekkür etmek isterim.” diye konuştu.
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise, Bolu’nun çok geniş tarımsal alanları bulunmadığına işaret ederek, “Bolu’nun topraklarının sadece yüzde 15’i tarımsal üretim yapabilecek topraklar. Seben çok küçük bir yer olmasına rağmen inşallah sulanmayan alanı kalmayacak. İza buğdayı konusunda şu an üniversitemiz saflaştırma ve genlerini muhafaza çalışmalarını yürütürken biz tarımsal alanda ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bu yıl belediye olarak 200 dönüm civarında İza buğdayı ektik. Seben’de ekilen de var. İnşallah önümüzdeki yıl sözleşmeli işçi modeli ile Bolu’nun tamamında ektirip buna sahip çıkmak istiyoruz.” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından gerçekleştirilen panelde, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fahri Altay, Hitit Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Özbek, BAİBÜ’den Prof. Dr. Nusret Zencirci, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hamit Köksel, TBMAE Tahıl Kalitesi Uzmanı Turgay Sanal ve Ekmek Ustası ve Yazarı Mine Ataman, İza buğdayı hakkında ayrıntılı bilgi verdiler. Panel sonrasında ise, Civril köyündeki İza buğdayı üretim parseline gidilerek çalışmalar hakkında bilgi verildi.