Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ), Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen “İçimizdeki Kahramanlar” etkinliğine ev sahipliği yaptı. “15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız” şiarıyla 81 ilde düzenlenen etkinlikte, aziz milletimizin istiklâl ve istikbalimize kasteden düşmanlara karşı 15 Temmuz’da verdiği destansı mücadele, o gece gazi olan vatandaşlarımız tarafından anlatılıyor.
Kongre ve Kültür Merkezi Bordo salonda saygı duruşu, İstiklâl Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinliğe, Bolu Valisi Aydın Baruş, Bolu 2. Komando Tugay ve Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay Muammer Alper, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Biçen, Bolu Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Şahin Ertem, şehit aileleri ve gaziler, öğretim elemanları, öğrenciler ve Bolulular katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bolu Valisi Aydın Baruş, mukaddes bildiği değerler uğruna canını feda etmeye hazır bir milletin mensupları olduğumuzu hatırlatarak, “Şehitlik ve gazilik bu milletin daima şerefi olmuş çok değerli payeleridir. Tarih boyunca verdiği mücadele ruhuyla gazi millet unvanını hak eden bir millettir. Şehitlik ve gazilik ruhu tarih boyunca bu milletin bağımsız ve özgür bir hayat sürmesinin teminatı olmuştur. Bir millet kendi kaderi üzerinde karar verilen hususlarda kendini sorumlu saymaz ise o topluluğun başkalarının iradesiyle yönetilmesi mukadderdir. Bu bazen işgalci bir güç bazen de onlara hizmet etmeyi marifet sayan bir anlayış olabilir. Aziz milletimiz tarih boyunca başka milletlerin kulu olmaktansa, zillet altında yaşamaktansa, savaş meydanlarında ölümü, şehitliği ve gaziliği tercih etmiştir.” diye konuştu.
Bugünde terör örgütleri ve onlarla iş birliği yapanların her türlü desise, kumpas ve saldırılarla milletimizin 15 Temmuz’da gösterdiği birlik ve dayanışma ruhunu yok etmek istediklerini vurgulayan Baruş, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tekliği ve vatanımızın bölünmez bütünlüğünün kıymetini bilerek ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesi altında birlik ve kardeşlik içerisinde tek millet olarak yaşama irademizi devam ettirmek her zaman temel şiarımız olmalıdır.” dedi.
Açılış konuşmasının ardından ünlü oyuncu İsmail Hakkı’nın moderatörlüğünde düzenlenen panelde, 15 Temmuz gecesinde ülkemizin ve milletimizin yaşadığı vahim saldırı karşısında hainlere karşı kahramanca mücadele eden 4 gazimiz, ihanet gecesinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattılar.
“Bize Ateş Edecekleri O Esnada Hiç Aklımıza Gelmemişti”
İlk sözü Ayla ve Ahmet Yasin Kasarcı çifti aldı. Ayla Kasarcı, darbe girişimden haberdar olduktan sonra eşi ve görümcesiyle birlikte köprüye gittiklerini anlatarak, “Orada, askerimizin üniformasını çalmış, sonradan terörist olduğunu anladığımız kişiler, önümüzden askeri araçlarla havaya ateş ederek geçiyorlardı. Eşim, “Bizim askerlerimiz, bize ateş etmezler, korkmayın.” dedi. Çünkü, kendimizi savunmak için üzerimizde Türk bayrağı ve dilimizde tekbir dışında hiçbir şeyimiz yoktu. Bize ateş edecekleri, bizi öldürmeye kastedecekleri o esnada hiç aklımıza gelmemişti ama üzerimize yaylım ateşi açıyorlardı.” diye konuştu.
Köprüde ilerlerken yaralanan ve şehit düşen insanları gördüklerini ve onlara yardım etmeye çalıştıklarını anlatan Kasarcı, bu sırada kendilerinin de vurulduğunu belirterek, “Hainlerin hastanelerin önlerini ve yolları da işgal ettiklerini bilmiyorduk. Yolun karşısına geçtim. Kimi araçlar çok hızlı geçiyordu. Çünkü bizleri hastaneye götürmek isteyen araçlara da ateş ediyorlardı. Önce Üsküdar’daki o gruba ait olan bir hastaneye ulaşmışız. Bize orada sadece ilk müdahaleler yapıldı, eşim ölüme terk edildi. Zor şartlarda Numune hastanesine geçmeyi başardık. Eşim, ancak Çarşamba günü kendine gelebildi.” şeklinde konuştu.
Ömer Faruk Şahin ise cumhurbaşkanının çağrısıyla sokağa çıktığını anlatarak, “O an vatanınızı, bayrağınızı düşünmekten başka bir gayeniz olmuyor. Bayrağımız düşecekse, vatanımız bölünecekse yaşamımızın ne anlamı var diye düşündük. Orada tekbirlerle mücadele eden, şehit düşen, yaralanan insanlarımızı gördüm. O esnada ben de vurulmuşum, elimden düşen bayrağı tekrar havaya kaldırmaya çalıştığımda üzerime yine ateş açtılar.” dedi.
Yusuf Çiftçi ise, tüm ülkede hareketlilik yaşandığını öğrenince önce Kısıklı’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evinin önüne, ardından köprüye gittiğini anlatarak, “Eşimle helalleştim ve komşumla birlikte köprüye gittim. Ateş sesleri altında köprüde yürürken bize ateş edecekleri hiç aklıma gelmedi. O an anladım ki, bunlar bizim askerlerimiz değil, ordumuzun içine sızmış hainler ve ajanlar.” dedi.
Etkinlikte, Veysel Çelikdemir, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan kum sanatı gösterisi sundu. İstiklâl Marşı’nın dizeleri eşliğinde 15 Temmuz marşı ve şarkılar söylendi. Etkinlik, gazilerimize ve şehit ailelerine protokol üyeleri tarafından Türk bayrakları takdim edilmesinin ardından sona erdi.