Bolu Kartalkaya’ya bağlı bir köyde çobanlık yapan ve 2 yıldır sosyal medyada paylaştığı köy yaşamı ile 368 bin aboneye ulaşan genç girişimci ve youtuber Nurgül Akdoğan, Mehmet Tanrıkulu Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen söyleşide, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi.
İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen söyleşiye, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Samimi ve doğal cevapları ile gönüllerde taht kuran Nurgül Akdoğan, öğrencilerden gelen “Youtube kanalı açmaya ve youtuber olmaya nasıl karar verdiniz?” şeklindeki soruyu, “En çok desteği ikiz kardeşimden gördüm. ‘Sosyal medyada birkaç kişi köy videoları çekiyor. Sen de yapabilirsin ve insanların hayatına olumlu bir şeyler katabilirsin.’ dedi bana. Beni kim izler? diye düşündüm. Bir iki deneyince çok güzel tepkiler aldım. Ama tabii bunun yanı sıra çok ağır eleştiriler de geldi. İnsanoğlu işte… Kimi, insanların başarılarından mutlu olurken, kimi de kıskanır. Bana da çok ağır eleştiriler geldi. Ben çok duygusal bir insanım, çabuk etkilenirim. Akşam olup yorumları okuduğumda ağladığım zamanlar oldu. Defalarca ağladım; ‘Bu işi yapmayacağım.’ dedim. Ama şehre indiğimde çoğu insan beni tebrik etti, çok güzel yorumlar da geldi. Bunlar beni motive etti ve devam etmeye karar verdim.” diye cevapladı.
“Video Yüklemek İçin Telefonu Poşete Koyup 2 Gün Ağaca Takıyorum.”
Nurgül Akdoğan, “İlk videonuzu çekerken elinizde yeterli imkan var mıydı?” şeklindeki soruya ise, “İlk videomu çektim. 9 dakikadan sonra telefonum çekmedi. Ben de, 3-5 dakikalık kısa kısa videoları çekip birleştirmeye başladım. Ama sonra fark ettim ki, köyde internet yok. Ben Kartalkaya’da 1600 rakımlık bir dağda yaşıyorum. İnternet yok, telefon doğru düzgün çekmiyor. Yani imkanlarım yeterli değildi aslında. Bir video yüklüyordum. 2 gün telefonu poşete koyup ağaca takıyordum video yüklemek için. Şu anda da öyle. İnternet sorununu hâlâ çözemedik. Videoları birkaç gün öncesinden çekiyorum, yüklüyorum. Bazen insanlar ‘Niye video yok, Nurgül n’oldu, iyi misin?’ diye soruyorlar. Ama bazıları alıştılar, durumu biliyorlar.” cevabını verdi.
“Sonuçta Bir Çobansın, Seni Kim Kaale Alsın ki Diye Düşünmüştüm.”
“Youtube kanalınızı açtığınızda bu kadar büyüyeceğini tahmin edebiliyor muydunuz? sorusuna Nurgül Akdoğan, “Hiç düşünmüyordum. Geçen yıl da buradaki öğrenciler beni üniversiteye davet etmişlerdi. Ben, ‘Öğrenciler beni dinler mi acaba?’ diye cesaret edemedim açıkçası. Sonuçta bir çobansın, seni kim kaale alsın ki? Bu şekilde tepkiler de çok vardı. Ben, o yüzden çekiniyordum. Bir insanla konuşurken ‘Senin mesleğin ne?’ diye sorduklarında ‘Çobanım’ demeye çekiniyordum. Ama son 4-5 aydır bunu göğsümü gere gere söylüyorum. Az önce hocalarım da sordu burada, ‘Kendini nasıl tanıtıyorsun?’ diye, ‘Bir youtuber olarak mı yoksa bir çiftçi olarak mı?’ diye sordular. Ben çobanım.” vurgusunu yaptı.
“Çok Fazla İnsanı Köye Yerleştirdim Diyebilirim.”
Nurgül Akdoğan, “Videolarınız çok izleniyor, bunun sürekliliğini sağlamak zor, içerik üretirken nelere dikkat ediyorsunuz?” şeklindeki soruyu ise, “İnsanlar köy hayatımı merak ediyorlar. Ben bunu fark ettim. Her zaman şuna dikkat ediyorum. Doğallığımı ve şivemi asla bozmamaya çalışıyorum. Burada böyle giyindiğime bakmayın, köyde çizmelerimi giyip çamur içinde çalışıyorum. İnsanlarda köy hayatına bir özlem var. Youtube’a ilk başladığımda insanlar, ‘Nurgül hayvancılık zor mu yoksa senin çektiğin gibi her şey toz pembe mi gidiyor? diye soruyorlardı. ‘Birkaç hayvan alıp gidin köyünüze bir bakın.’ diyordum. Orada biraz yaşayın, hayvanlara biraz bakın. Bir çobanın hayatına şahit olun. Bir çobanla ekmeğinizi bölüşün. Köy işleri yapın. İnsanlar gerçekten bunu denediler. Çoğu insan şunu fark etti: Köydeki hayat, benim ekranlarda gösterdiğim hayat gibi değil. Ben her zaman güzellikleri paylaşıyorum. Olaylara olumlu bir şekilde baktığım için insanlar ‘Yaptığın iş kolay’ diyor. ‘Biz de yapabiliriz’ diyorlar. Biraz çobanlık yapıp ahır temizleyince, bağ bahçe işleri ile uğraşınca, bu işlerin zor olduğunu görüyorlar. ‘Bu bize göre değil’ diyorlar. Ama çok fazla insanı da köye yerleştirdim diyebilirim. Çoğu insan, hayvan alıp köylerine gidiyorlar ve bana videolarını atıyorlar. Birçok kadın çoban var aslında. Ben videolara başladıktan sonra bu işi yapan birçok kadın, birçok genç insan, eline kamera alıp sosyal medyadan yaptıkları işleri paylaşmaya başladılar. İnsanlara örnek olduğumu fark ettim, bu beni çok çok gururlandırdı.” şeklinde cevapladı.
Söyleşinin sonunda Nurgül Akdoğan’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Samettin Gündüz tarafından teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi. Söyleşi, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.