Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Akşemseddin İslâmi İlimler Uygulama ve Araştırma Merkezi AKİMER tarafından düzenlenen konferansta, İslâm’da infak kavramı ve infakta örnek davranışlar konusu ele alındı.
AKİMER ve Bolu İl Müftülüğü arasında imzalanan bir protokol kapsamında, “İlim Talebinde Model Davranışlar” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansı, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve AKİMER Müdürü Doç. Dr. Şaban Karasakal verdi.
Konferansa; Bolu İl Müftüsü Orhan Genç, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Gör. Osman Yıldız’ın ney taksimiyle başlayan programda, Doç. Dr. Şaban Karasakal, Sahâbe-i Kirâm’ın yaşamından örnekler vererek İslâm’da infak kavramının önemini vurguladı. İnfak kavramının benzer anlamlısı olan ‘ihsan’ ve ‘zekât’ kavramlarını ayetlerle açıklayan Doç. Dr. Karasakal, Razi Abdüllatif Efendi’nin beyitlerinden de örnekler sunarak, “Az da olsa vermeyi yani infak etmeyi ihmal etmememiz gerekiyor” dedi.
Hem Kur’ân-ı Kerîm’de hem de Hadis-î Şerîfler’de infak kavramının öneminin açık bir şekilde anlatıldığına dikkati çeken Doç. Dr. Karasakal, “İnfak, önemine binâen hem Kur’ân-ı Kerîm’de hem de Hadis-î Şerîfler’de en çok teşvik edilen ve faziletinden bahsedilen bir ibadettir. Cenâb-ı Hak, kullarına bir lütuf olarak infak ve hayır yollarını geniş tutmuş ve kolaylaştırmıştır.” diye konuştu.
Doç. Dr. Şaban Karasakal, “Kur’ân’da verme, bölüşme, servet dağılımı ile ilgili birçok kelime, vermenin pek çok yeri, sebebi ve çeşidi olduğunu göstermektedir. Hepsi birden toplumda muazzam bir servet bölüşümü gerçekleştirir. Bu anlamda ‘zekât/tezkiye, sadaka, hibe, ihsan, birr, infak, karz-ı hasen, îsâr, minhâ, hediyye, minnet’ gibi kavramlar, vermenin renkleri ile âlâkâlı kavramlardan bazılarıdır.” şeklinde konuştu.
“Amellerin En Hayırlısı Az Ama Devamlı Olanıdır”
İnfak kavramı konusunda Kur’ân-ı Kerîm’de birçok örnek mevcut olduğunu kaydeden Doç. Dr. Karasakal, gazve esnasında büyük güçlükler ve sıkıntılarla karşılaşılan ve Kur’ân’da “Sâ ‘atü’l-‘Usre” yani güçlük zamanları olarak tarif edilen Tebük Seferinden sahneler anlattı.
İnfakta acele etmek, infakın mükâfatı ve Peygamberimizin infak terbiyesine dair örnekler veren Doç. Dr. Karasakal, Hz. Muhammed’in (SAV) ‘Yarım Hurma’ hadisi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, “Elindeki tek hurmayı bir başkasına vermek elbette büyük bir haslettir. Ama Hz. Peygamber (SAV) yarım hurmadan söz ederek, hem nefsimize karşı sorumlu olduğumuzu, hem de tıpkı ‘amellerin en hayırlısı az ama devamlı olanıdır’ hadisinde olduğu gibi, fıtrat kanununa muvafık bir infak/paylaşma yolunu bize göstermektedir.” dedi.
Doç. Dr. Karasakal, değerli Hattat ve Yazar Uğur Derman’ın Mehmet Akif Ersoy’un dostlarından Fuat Şemsi Bey’in bir hatırasını naklettikten sonra, gönlü kasasından zengin insanların fukaraya bakışını ifade eden bir beyiti okuyarak,
“Hudâ dîvâr-ı devlethâne-i erbâb-ı ikbâli
Gehî bir lâne-i güncüşk-i bî-ârâm içün saklar
Allah, ikbal sahiplerine ait evlerin duvarını, bazen, uçup oynayan bir küçük serçenin yuvasının korunması için yıkmadan tutar.”
“İnsanı, varlığı ve kâinatı değerlerden arındırma gayretleri, bütün bir insanlığın çıkmazlarını ve bunalımlarını artırmaktadır. Üretim ve tüketimin alabildiğine arttığı, maddi nimetlerin dolup taştığı günümüzde ruhî buhranlar, psikolojik ve psikiyatrik hastalıklar had safhaya ulaşmıştır. Çünkü çok kazanma hırsı vahşete dönüşmüş, ihtiraslar sebebiyle nefisler canavarlaşmış, paylaşma ahlâkı zaafa uğrayarak infak ve cömertlik unutulmuştur. İslâm’da hayır yapma ve sevap kazanma niyetine dayanan zekât, sadaka-i fıtır, kurban, nezir, karz, kefâret, vakıf vb. hüküm ve uygulamaların temel hedefi toplumda yardımlaşmanın kurumsallaşmasını sağlamaktır.” ifadelerini kullandı.
Konferans, soru-cevap bölümü ve teşekkür plaketi takdiminin ardından sona erdi.