İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) öğrencileri ile bir araya gelerek Üniversitemizin kurucusu öncü sanayicilerimizden merhum İzzet Baysal’ı anlattı ve onların sorularını cevapladı. İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu tarafından İzzet Baysal’ın vefatının 14’üncü yıl dönümü dolayısıyla Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen söyleşinin konuğu Ahmet Baysal oldu. Söyleşiyi, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar, Genel Sekreter Doç. Dr. Erdal Bekiroğlu, İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti üyeleri ile çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci ilgiyle izledi.
Konuşmasına İzzet Baysal’ın hayır işlerine verdiği önemi ve mütevazı kişiliğini anlatarak başlayan Ahmet Baysal, vakfın mütevelli heyeti üyesinin yaptıkları işleri tanıtmak için belli bir miktar bütçe ayırma teklifini ‘Parayı hayır işlerine harcarız.’ diyerek kabul etmediğini söyledi.
‘Üretim Hayırların da Üstündedir’
Ülkemizde sanayinin kuruluş aşamalarını, sendikal ve ekonomik zorlukları ve İzzet Baysal’ın yaşadığı sıkıntıları ayrıntılı şekilde anlatan Ahmet Baysal, “İlk defa 1949’da Türkiye’ye mekanize döküm fabrikasını kuran sanayicidir. Kurduğu İzsal Döküm Sanayi A.Ş. ile çok güzel çalışmalar yapmıştır. Çok mücadeleler vermiştir. Kime karşı mücadele vermiştir, üretimi korumaya karşı mücadele vermiştir. Ben onun üretime karşı verdiği mücadeleyi hayırlarından daha üstün görürüm. Çünkü ülkenin yaşamasını temin eden, var olmasını temin eden tek güç üretimdir sevgili gençler. Üretim olmadan bir ülke yaşamaz.” diye konuştu. İzzet Baysal’ın hem üretimi ve ülkesini hem de işçisini düşünen bir sanayici olduğunu ifade eden Ahmet Baysal, gençlere seslenerek, “Bir ülkenin yaşamasını istiyorsanız üretime ehemmiyet verin. Üretimin içinde hizmet de vardır, mal üretimi de vardır, fikir üretimi de vardır. Bunun için üretim her şeyin üstündedir. Üretim hayırların da üstündedir. Üretim neticesidir ki hayırlar doğar.” dedi.
Ahmet Baysal konuşmasının ardından öğrencilerden ve öğretim elemanlarından gelen soruları da cevapladı. Baysal, amcası İzzet Baysal’ın tasarruf anlayışı ile ilgili bir soruyu, “Gereken harcamayı yapmasını bilir fakat fazla harcamayı israf sayardı ve en takdir ettiğim cümlesi ‘İsraf benim baş düşmanım.’ derdi. Sizlerde kendinize göre harcayın. Kendinize göre, ihtiyacınıza göre muhakkak harcayın fakat gelirleriniz belli bir mertebeyi aştıktan sonra etrafınıza bakın. Sizden daha az kazananları muhakkak görün. Bunun için kendinize yeteri kadar olanı harcayın, tasarrufa yönelin. Üretim yapabilmek için tasarruf edebilmek lazım, tasarrufla yatırım yapmak lazım, bu yatırımdır üretimi getirecek olan.” şeklinde yanıtladı.
Seben’e Öğrenci Yurdu Müjdesi
Ahmet Baysal, başka bir soru üzerine, “Bolu’ya eğitim ve sağlık alanlarında 132’nci eserin temeli atılacak bu yıl zannediyorum. Geçen sene Seben ilçemize Üniversitemize bağlı bir yüksekokul inşa etmiştik. Bu sene de okulun yurdunu yapma kararı verdik. Bunun temeli de inşallah 11 Mayıs’ta atılacak.” dedi.
İzzet Baysal’ı hayır yapmaya sevk eden nedir? şeklindeki soruya ise Ahmet Baysal, “Hakikaten merak konusudur bu. Bunun cevabını kendisinden başka kimse bilmez ama benim yorumlarım var. 45 yıl sadece iş hayatında onunla birlikteydim. Sık sık şunu söylerdi bana, ‘Anneme çok şey gösterebildim ama rahmetli babama hiçbir şey gösteremedim.’ derdi ve üzülürdü. Çünkü babasını 1927 yılında kendisi mimarlık öğrencisiyken kaybetti. Benim edindiğim his, babasının yaşadığı, ilk feyzini aldığı, ilk işini yaptığı bu ana baba toprağına bir şeyler yapıp babasının da bütün bunları öbür dünyada da olsa görmesini isterdi, diye düşünüyorum.” diye cevapladı.
Söyleşinin ardından, İzzet Baysal Felsefesini Anlama ve Yaşatma Topluluğu Danışmanı Öğretim Görevlisi Sıdıka Kilitçi, Ahmet Baysal’a hediye takdim etti.