TÜBİTAK, ARDEB Programları ve Yenilikler Hakkında Akademisyenleri Bilgilendirdi

    TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cengiz Arıcı tarafından “ARDEB Programları ve Yenilikler” konusunda üniversitemiz öğretim üyelerine aydınlatıcı bilgiler verildi.

    TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cengiz Arıcı, TÜBİTAK’ın bazı programlarında, bir ay içinde revizyon edilebilecek durumda olan, kabul kriterinin biraz altındaki projelerin, C+ ya da geliştirilebilir proje olarak değerlendirilerek kabul edildiğini söyledi.

    İzzet Baysal Kültür Merkezinde düzenlenen programa; Rektörümüz Mustafa Alişarlı, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mustafa Yaman, Prof. Dr. Aydın Him ve Prof. Dr. Samettin Gündüz, dekanlar, enstitü, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri ile öğretim elemanları katıldı.

    Program açılışında kısa bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaman, son yıllarda üniversitemizin proje üretme performansını, proje kalitesini ve proje sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını vurguladı. TÜBİTAK 1001 ve 1002 programlarına yönelik proje üretimi için üniversitemizde verilen eğitim seminerlerine beklenilenin üstünde talep geldiğini kaydeden Prof. Dr. Yaman, ilk programda yaklaşık 130 katılımcıya eğitim verilip Mart dönemindeki başvurulara hazır hale getirildiğini, şu anda ise ikinci programın eğitimlerinin devam ettiğini söyledi.

    Ardından TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cengiz Arıcı, TÜBİTAK Programları ve programlarda yapılan değişiklik ve yenilikler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Misyonu nitelikli bilgi ve insan üretmek olan TÜBİTAK’ın 1000, 1001, 1002, 1003, 1004, 1005, 1007, 1071, 3501 olan programlarını tek tek tanıtan Doç. Dr. Arıcı, özetle şunları kaydetti:

    “1000 programı, üniversitelerdeki Ar-Ge faaliyetlerini artırmaya yönelik bir programımız. Programdaki en önemli çağrımız, üniversitelere 5 yıllık Ar-Ge Strateji Belgesi Hazırlatma çağrısı. Bu çağrı aslında TÜBİTAK’ta başka bir çalışmayı oluşturdu. Bu da, üniversitelerin yetkinlik analizleri çalışması oldu. Bu çalışmalara web sayfamızdan ulaşabilirsiniz. İkincisi, 1002 Hızlı Destek Programı. Sürekli açık olan bir programımız. Son zamanlarda bazı güncellemeler yaptık bu programda. Bütçesi de 30 binden 45 bin TL’ye çıktı. 1005 programında ise amacımız, ülkemizde rekabet gücünü artıracak yeni bir model ve yöntem geliştirme. 1001 programındaki özgünlük kriteri burada da mevcuttur. Ama bu programda özgünlükten ziyade yeniliğe bakıyoruz. ARDEB’den TEYDEB’e (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları) doğru giden bir program 1005. Bu iki programı panelden çıkararak sürekli açık hale getirdik. Bütçesini de son dönemde 300 bin TL’ye çıkardık. 3501 Kariyer Programı, yine panelden çıkararak sürekli açık hale getirdiğimiz bir program oldu. Burada örneğin yurt dışındaki laboratuvar çalışmalarına katılacak akademisyen için ayrıca seyahat ödeneği getirdik.”

    “2018’de 1560 Projenin 185’i Geliştirilebilir Düzeydeydi”

    Doç. Dr. Arıcı, sözlerine şöyle devam etti:

    “1001 programı son dönemde yenilik yaptığımız programlardan biri. Program şöyle çalışıyordu. Paneller yapıldıktan sonra kabul ve ret olan projeler hocalarımıza iletiliyordu. Belirlenen eşiğin üstündeki projeler kabul ediliyordu. Şimdi ikinci bir eşik koyduk, geçme kriterinin biraz altında. GYK’lar bunu değerlendiriyordu. Projede 1 ay içinde yapılabilecek revizyonlara bakıyoruz. Bu, otomatik çalışan bir puan sistemi değil. Panel bize derse, ‘Puanı uygun, yöntemdeki şu değişiklik yapılırsa proje olur’. Bu süreç, hocanın 1 ay içinde yapabileceği düzeyde ise GYK’nın kararıyla biz bu projeleri C+ ya da geliştirilebilir dediğimiz düzeye çekiyoruz. Panelin önerisi ve GYK kararıyla yapıyoruz bunu. 2018’de 1560 proje gelmişti, bunlardan 185 tanesi geliştirilebilir düzeydeydi. 100’ü kabul edildi. Biz bu konuda üniversitelerden çok pozitif geri dönüşler aldık. 1003 programında da bu özelliği uygulamayı düşünüyoruz, çalışmalarımız devam ediyor.”

    Uluslararası iş birlikleri kapsamında değerlendirilen projeler konusunda da açıklamalar yapan Doç. Dr. Arıcı, özetle “Uluslararası iş birlikleri de son zamanlarda değişiklik yaptığımız bir uygulama. UBAP dediğimiz Uluslararası Araştırma Destek Grubu kurduk. Bu grup şöyle çalışıyor: Uluslararası destekleri ve değerlendirmeleri tek bir grup yapacak. Yapacağı tek iş de uluslararası projeleri değerlendirmek olacak. Çağrıları da ondan çıkacak, değerlendirmeleri de onlar yapacak. Sadece ARDEB değil TEYDEB’deki uluslararası programları da alıp tümleşik bir değerlendirme yapacak. Aynı anda hem üniversite hem özel sektörde çağrıya çıkabilen bir grup haline gelecek. Öncelikli alanlar programında da bu yapıyı kurmayı planlıyoruz. Yani ARDEB ve TEYDEB ayrı ayrı değil de tümleşik tek bir çağrıya çıkıp Çağrılı Programlar Danışma Kurulu ile bütün süreci yöneteceğimiz bir yapıya doğru gidiyoruz. Uluslararası hukukta bunun ilk denemeleri başladı. Hatta 1071 dediğimiz program üzerinden de çağrılara çıkmaya başladık. Artık yapı buna doğru gidiyor.” diye konuştu.

    Uluslararası iş birliği programları, kurum destek programlarından biri olan 1007 Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Destek Programı ile yüksek teknoloji alanında çağrıya çıkılan 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı hakkında da ayrıntılı bilgiler veren Doç. Dr. Arıcı, programlara başvuran proje sayılarını, destek gören proje sayılarını ve destek miktarlarını da paylaştı; BAİBÜ’nün son yıllarda başvurduğu ve kabul edilen proje sayısı ile aldığı destek miktarının artığını vurguladı.

    Programlar dışında proje başvuruları, süreçler, puanlama sistemi ve değerlendirmelerde yapılan değişiklik ve yenilikler hakkında da açıklamalar yapan Doç. Dr. Arıcı, özetle “Emekli öğretim üyelerinin proje sunması ile ilgili yenilikler var.  Emekliler, yürütücü olamıyordu, araştırmacı ve danışman olabiliyorlardı projelerde. Şöyle bir değişiklik yaptık. Emekli hocamızın kadrosu sona eriyor, bize proje sunamıyorlardı. Rektör eğer bu hocaya üniversitenin alt yapısını kullanarak proje sunabilir diyorsa kadrosu olmamasına rağmen bu kişilerin projelerini kabul edebiliyoruz artık. Yine biliyorsunuz programlar bazında kotalarımız var. Bazı durumlarda istisnalar koyduk. ERC projesini tamamlayanlar, TÜBİTAK Bilim Ödülü ya da TÜBA Akademi Ödülü alan hocalarımıza kotayı serbest bıraktık. Yine son zamanlarda yapılan değişikliklerden biri CİMER benzeri TÜBİMER kuruldu TÜBİTAK’ta. TÜBİMER birkaç amaçla kullanılıyor. TÜBİTAK’la ilgili olabilir ya da herhangi bir programla ilgili olabilir, itirazların yürüdüğü bir sistem. Burada projeniz reddedildiyse TÜBİMER üzerinden itiraz yapabilirsiniz.” dedi.

    Toplantının sonunda akademisyenlerden gelen soruları cevaplayan Doç. Dr. Cengiz Arıcı’ya, Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

    Rektör Alişarlı, plaket takdimi ardından yaptığı değerlendirme konuşmasında, Doç. Dr. Cengiz Arıcı ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile toplantıya yoğun ilgi gösteren akademisyenlere teşekkür etti. Akademisyenlerin TÜBİTAK programlarına başvururken yaptıkları basit hatalardan dolayı projelerin ret edilmesinin aşılması gerektiğini vurgulayan Rektör Alişarlı, projeleri herhangi bir sebeple ret edilen akademisyenlerin proje üretmekten vazgeçmemeleri gerektiğini söyledi. TÜBİTAK’ta görev yaptığı yıllarda projeleri sürekli ret edilen, ama proje üretmeye devam eden akademisyenlerin başarıya ulaştıklarını, böyle akademisyenlere çokça rastladıklarını sözlerine ekledi.

    Sunum Dosyası İçin Tıklayınız

    Önceki İçerik2019 Kamu Personel Seçme Sınavı (Genel Yetenek-Genel Kültür, Eğitim Bilimleri) Görevli İşlemleri
    Sonraki İçerikII. Anneler Üniversitede Okulu