Bolu Teknokent’in Faaliyetlerinin Duyurulması Amacıyla Basın Toplantısı Düzenlendi

    Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu Teknokent’in faaliyetlerinin kamuoyuna ve iş dünyasına duyurulması ve Teknokent’te başta Ar-Ge ve yazılım firmaları olmak üzere firma sayısını artırmak amacıyla basın toplantısı gerçekleştirildi.

    Bolu Teknokent’te düzenlenen toplantıya; Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı ve Teknokent Yönetimi Kurulu Başkanı Türker Ateş, BAİBÜ Rektör Yardımcısı ve Teknokent Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kamil Gürel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aydın Him ve Prof. Dr. Samettin Gündüz, Teknokent Yönetim Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Vakfı Temsilcisi Prof. Dr. Nezih Okur, Bolu Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa İmren ile Teknokent’te faaliyet gösteren firma temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

    Toplantıda basın mensuplarına Bolu Teknokent hakkında sunum yapan Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa İmren, Teknokentlerin, firmaların rekabet gücünü, inovasyon ve Ar-Ge faaliyetleri aracılığıyla ortaya koyan şirketler olduğunu kaydederek, “Teknokentler, temel amacı rekabet gücünü ve yenilik kültürünü geliştirmek suretiyle üyelerine değer artışı sağlayan ve profesyonel bir yönetici tarafından yönetilen şirket olarak isimlendiriliyor. 4691 sayılı Teknoloji Bölgeleri Geliştirme Kanununda Teknokentler, üniversiteler, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşlarının, aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri, birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri ve  akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş merkezleri olarak yer alıyor. Teknokent’te, üniversite ve araştırma kuruluşlarının özellikle alt yapılarının kullanılması, sanayi firmalarının sermaye sağlaması ve en önemlisi bu ortamda araştırma ve inovasyonun yapılması ve bunun ticarileştirilmesi, böylelikle Teknokent içindeki ve dışındaki paydaşların tamamına söz konusu inovasyon ve bilimsel çıktıların aktarılmasının sağlanması amaçlanıyor. En önemlisi de, sosyal yapıyla yani şehirle bütünleşmiş bir Teknokent ile bulunduğu bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak Ar-Ge çalışmalarının yürütülmesi oluyor.” ifadelerini kullandı.

    “Toplantımızın Amacı, Bolu Teknokent’i Tanıtmak, Firma Sayımızı Artırmak ve Girişimcilerin İlgisini Çekmek.”

    2009 yılında kurulan ve 2011 yılında faaliyetlerine başlayan Bolu Teknokent olarak adlandırılan Bolu Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. İmren, “Bolu Teknokent’in kuruluşu, 5 iştirakçi ile gerçekleştirilmiştir. Kuruluşunda, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Beypi Beypazarı Tarımsal Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş., BAİBÜ Ar-Ge Vakfı, Bolca Hindi Üretim ve Pazarlama A.Ş. ve Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nın iştiraki söz konusudur. Teknokent’te Üniversitemizin payı yüzde 51’dir. Bolu Teknokent’te 48 ofisimiz var. 2 ya da 3 ofis kiralayan firmalarla birlikte bunların 32’si dolu durumda. 2012 yılında 2 firmayla faaliyete başlanmış, bugün itibariyle 28 firmaya ulaşmış durumdayız. 2021 yılı için firmaların sermaye hareketliliği cirosu toplam 12 milyon TL’ye yaklaşmıştır. 28 firma ağırlıklı olarak bilişim ve yazılım firmalarıdır. Biyomedikal firmaları, tarım firmaları, imalat sanayinde faaliyet gösteren firmalar, geri dönüşüm firmaları, 3’ü ise kuluçka firması olarak faaliyet göstermektedir. Teknokent olarak, bu sayıyı daha da artırmayı amaçlıyoruz ve bunun için çaba sarfediyoruz. Önümüzdeki süreçte firmalarımızın tanıtımı noktasında Bolu Teknokent’in web sayfasının ve sosyal medyanın daha aktif kullanılması konusunda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugünkü toplantımızın ana hedefi de Bolu Teknokent’i tanıtmak, firma sayımızı artırmak ve girişimcilerin ilgisini çekmek.” diye konuştu.

    “Teknokentlerde Firma Kurulmasının Büyük Avantajları Var.”

    Bir müteşebbisin Bolu Teknokent’te firma açmasının, müteşebbise ve firmasına sağlayacağı faydalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. İmren, özetle “4691 ve 5746 sayılı kanunlarla, Teknokent’te firma kurulması destekleniyor. Bu destekler, firmaların kurulması ve gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Özellikle öğretim elemanlarımıza firma kurmaları yönünde destekler var. Bu durumda öğretim elemanları bilimsel çalışmalarını ticarileştiriyor ve ekstra gelir elde ediyor. Yazılım ve Ar-Ge firmalarının Teknoloji Geliştirme Bölgesi içinde ya da dışında yapmış oldukları çalışmaların tamamı, 2028 yılının sonuna kadar gelir, kurumlar ve damga vergisinden muaf tutuluyor. Sigorta primi desteği veriliyor. Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Ar-Ge ve yazılım firması çalışanlarının sigorta primlerinin yarısı, 2028 yılının sonuna kadar Maliye Bakanlığı tarafından ödeniyor. Aynı zamanda KDV istinası var. Desteklerin büyük çoğunluğu yazılım ve Ar-Ge firmalarına yönelik. Yurt dışından getirilen mallar, gümrük vergi ve harçlarından muaf tutuluyorlar. Yeni makine ve teçhizat alımlarında aynı şekilde KDV muafiyeti söz konusu. Bu önümüzdeki yılın sonuna kadar devam edecek. Matematik, Fizik, Kimya gibi temel bilimler alanlarından mezun olanların istihdam edilmesinde, 2 yıl süreyle brüt asgari ücretin 2 katı oranında destek veriliyor. Bununla birlikte bizim Teknokent olarak firmalara sağladığımız en büyük destek, TÜBİTAK ve KOSGEB ile Avrupa Birliği programları noktasında farkındalık yaratmak ve bilgilendirmek. Bu amaçla şu anda 2 firmayla görüşüyoruz. Yine Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın (MARKA) teknik destek hizmeti kapsamında firmalara mentörlük eğitimi verilecek. Yani firmalarımızın proje yapma ve desteklerden faydalanması noktasında kapasiteyi artırmak için mentörlük çalışmalarımız devam ediyor.” şeklinde konuştu.

    “Bolu Teknokent Olarak, En Büyük Desteği Üniversitemizden Görüyoruz.”  

    Teknokent’in faaliyetlerinin geliştirilmesi noktasında en büyük desteği Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı başta olmak üzere üniversite yönetiminden gördüklerini vurgulayan Prof. Dr. İmren, “Bolu Teknokent olarak, ne zaman bir ihtiyacımız olsa, üniversitemiz bize her zaman gerekli desteği sağlıyor. 1.5 yıldır burada görev yapıyorum ve bu süre içerisinde Bolu Teknokent olarak kendimizi mali olarak idare edebilir noktaya geldik. Bu noktada Rektör hocamızın ve Rektör Yardımcılarımızın çok büyük destekleri oldu. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. İnşallah firma sayısını artırma ve Teknokent’in amaçlanan seviyeye ulaşması noktasında istediğimiz hamleleri gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki süreç, bizim için bir şahlanış ve atılım süreci olacak.” diyerek sözlerini tamamladı.

    “Bolu Teknokent’te Çok Verimli ve Sağlıklı Bir Yol İzleyemedik.”

    Sunumun ardından bir konuşma yapan BTSO Başkanı ve Bolu Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş ise, “Bolu’da istihdam yaratan sanayi ne kadar önemliyse, Teknokent’te iş dünyası ve ülkemiz için o kadar önemli.” diyerek, özetle  “Türkiye’de 80’in üzerinde Teknokent var. Bunların faaliyetlerini takip ediyoruz. 2009 yılında kurulan Bolu Teknokent’in kuruluşundan bahsetmek isterim. Dönemin Rektörü Prof. Dr. Atilla Kılıç odamızı ziyaret etmişti. Kendisine hayalimin Bolu’da bir Teknokent kurabilmek olduğunu söyledim. Hocamız 2 hafta sonra elinde dosyalarla geldi. O zamanlar Bakan Zafer Çağlayan’dı. Bizim evrakları gördükten sonra Bolu’ya Teknokent yapılmasına karar verildi. BTSO olarak Teknokent ortağıyız. Çevremizde Bolu Teknokent’ten sonra kurulan Teknokentler sıralamada bizden yukarılara çıktı. Hakikaten bir öz eleştiri yaparsak, burada çok verimli ve sağlıklı bir yol izleyemedik.” dedi.

    “Bolu Teknokent’in Bilinirliliğini Mutlaka Artırmamız Gerekiyor.”

    Yazılımı çok önemsediklerini dile getiren Ateş, “Dünyada en değerli arsa, teknolojide aldığın arsadır.” vurgusunu yaparak, özetle “Yani günümüzde iphone’un içerisinde bir yeriniz varsa, dünyanın en değerli arsasını almış oluyorsunuz. Dolayısıyla bu noktada hepimize düşen görevler var. Bolu Teknokent’teki firmalarımıza sahip çıkacağız. Bu firmaların belli bir noktaya gelmesi için çalışacağız. Bolu aslında teknolojinin transfer edilebileceği önemli bir yer. Çok hızlı bir şekilde üniversite ve ticaret odasına ulaşılabiliyor. Fiziki mekanı güzel. 60 civarında Teknokent’in değerlendirme sonuçlarında sonlarda yer aldığımızı görüyoruz. Biz sanırım bilinirliliğimizi artıramadık, bunu mutlaka artırmamız gerekiyor. Bu aşamada hem BTSO’ya hem BAİBÜ’ye büyük görev düşüyor diye düşünüyorum. Diğer kentlerdeki Teknokentlerde çok sayıda firma faaliyet gösteriyor. Sakarya’da mesela, Teknokent ile kamu kurumları ortak olmuş. Bizim, Teknokent’i, Teknoloji Transfer Merkezi’ni, Kuluçka Merkezi’ni, ofislerimizi iyileştirmemiz lazım. Teknolojinin yazılımcısı siz değilseniz bunu zaten başaramazsınız. Bizler de bu noktada üzerimize düşeni yapacağız. Uzun bir yolumuz var ve basın mensuplarının Teknokent’in tanıtımına verecekleri destek bizler için çok önemli.” diye konuştu.

     “Bazı İllerde Tarım Odaklı Agro Teknokentler Kurulmaya Başlandı.”

    Rektör Yardımcısı ve Bolu Teknokent Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kamil Gürel ise, üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı misyonlarına değinerek, “Toplumsal katkı ayağında en önemlilerden biri, sanayinin, üniversitenin bilgi ve araştırma birikimini işleyebilmesi ya da üniversitenin, araştırma birikimini sanayide ihtiyaç duyulan alanlarda kullanabilmesidir. Teknokent’in kurulma amaçlarından bir tanesi de budur. Bir tarafta, Ar-Ge için bilgi üreten, dünyaya ürettiği bu bilgiyi pazarlayan bir üniversite var. Diğer tarafta, bu bilgilerden faydalanabilecek olan ve talep eden var. Bunları buluşturmak bu açıdan çok önemli. Üniversitede araştırma yapan hocalarımızın Ar-Ge faaliyetleri ile ticarileşmesine destek olmalı ve kuluçka merkezi dediğimiz ortamlarda doktora öğrencilerimizin bu şirketleşmeyi öğrenmelerini sağlamalıyız. Toplumumuzun esas ihtiyacı, tozlu raflarda duran, arada sırada bakılan birtakım akademik sorulara cevap verilen araştırmalar değil de, sanayi ve toplumu geliştirecek, toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek araştırmalar yapılmasıdır. Teknokent’te bize bu imkanları sunuyor. Mustafa hocamızın söylediği gibi, 48 ofisimiz var ve bunların 32’si dolu, 28 firma var. Diğer illerdeki doluluklar, Türker başkanın söylediği gibi yüzde 100’lerde. Hatta tarımın öne çıkmasıyla beraber bazı illerde agro kentler, yani tarım odaklı Teknokentler kurulmaya başlandı. Bazı kentlerde ise ikinci Teknokentler kurulmaya başlandı. Bunu dikkate almamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

    Prof. Dr. Gürel, BATIKAF Hakkında Basın Mensuplarına Bilgi Verdi 

    Prof. Dr. Kamil Gürel, konuşmasına 25-26 Mart 2022’de Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Batı Karadeniz Kariyer Fuarı hakkında basın mensuplarına bilgi vererek devam etti. Gürel, “15 üniversitenin katılımıyla bir kariyer fuarı yapıyoruz. Fuarın amacı, öğrencilerimizin ve mezunlarımızı, iş dünyasıyla bir araya getirerek, iş başvurularını kolaylaştırmak ve kariyerlerine katkı sağlamak. Bu başvuruların hepsi Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin kayıtlarına geçmiş olacak. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve mezunlarımızın BATIKAF’ın sonrasında da kariyer hizmetlerinden yararlanmaları mümkün olacak. Bir ayı aşkın süredir hazırlık çalışmalarımız sürüyor. Üniversitemizin ana sayfasında BATIKAF sekmesine tıkladığınızda, tanıtım kartelası ve diğer detaylara ulaşabilirsiniz.” dedi.

    BATIKAF’ın tanıtım videosu basın mensuplarına izletildi. Soru-cevap bölümünün ardından Bolu Teknokent içindeki ofislerde faaliyet gösteren yazılım, Ar-Ge ve üretim firmaları gezilerek, çalışanlarla sohbet edildi.

    Önceki İçerikCovid-19 Sağlık Raporlarının UBYS’ne Girilmesi Kk.Duyuru
    Sonraki İçerikKeman Resitali