Page 132 - Bülten_4_Sayi
P. 132
RÖPORTAJLAR I Mart-Nisan-Mayıs-Haziran 2022 I SAYI 4
Hocam kendinizi tanıtır mısınız? Engellilerin yaşamın her anında rahatça
yaşama dahil olduğunu düşünüyor
- Ben Prof. Dr. İlknur Çifci Tekinarslan. 1992 Ankara Üni-
versitesi mezunuyum. Ankara Üniversitesi Eğitimde Psi- musunuz?
kolojik Hizmetler bölümünü bitirdim, daha sonra özel
eğitim alanında yüksek lisans ve doktora programlarına Olmasını bekliyoruz. Çünkü toplumsal yaşama katılım
devam ettim.1994 yılından bu yana üniversitede araştır- demek aslında son zamanlarda bütünleştirme kavramı-
ma görevlisi, öğretim görevlisi ve doktor öğretim üyesi nı bize çağrıştırıyor. Özel eğitimde bütünleştirme genel
gibi çeşitli kadrolarda görev yaptım. Şu anda da Eğitim olarak aslında toplumun tüm hayatına bireyleri bütün-
Fakültesi Özel Eğitim bölümü bölüm başkanlığı görevini leştirmek kaynak anlamına geliyor. Toplumsal yaşama
yürütmekteyim. Çalışma alanlarım özel eğitimde sosyal tam olarak katılabiliyorlar mı sorusuna Türkiye genelin-
beceriler, aile eğitimidir. Bunun yanında özel eğitimin de baktığımızda yanıtını evet demeniz için daha zamana
tüm gruplarıyla ilgili çalışmalar yürütmekteyim. ihtiyacımız var. Ama çabalarımız büyük tabii ki.
Engelli kavramı ve tanımı nedir Peki sizce neler yapılması gerekir. Yani
dediğimizde kimlere engelli denir? Bu bu bireylerin yaşama dahil olması için
tanımları ve kavramları öğrenebilir kamu/özel kurumda neler yapılabilir?
miyiz?
Engelli bireylere özellikle engelliler haftasında pek çok
haberlerde duyuyorsunuz. Yaşadıkları güçlükleri duyuyor
Engelli kavramı yerine son zamanlarda yetersizlik ya da ve toplumsal olarak dışlandıklarını görüyoruz ama bunun
özel gereksinimli terimlerini kullanmayı daha çok ter- yanı sıra haberlerde toplumdaki kabulleri de görüyoruz.
cih ediyoruz akademisyenler olarak. Tabii burada engelli Dolayısıyla iş yasalarımızda belli bir engelli bireyin çalış-
kim, yetersizliği olan kim, özel gereksinimli olan kim? masına olanak tanınması çok güzel bir şey ve dolayısıyla
Hepsini genel bir çerçevede tanımlayacak olursak; işe yerleştirme boyutuna çok önem verilmesi gerektiğini
Engelli bireyleri daha çok normal eğitim ortamlarında düşünüyorum. Bireyin topluma katılması bir işe sahip ol-
normal şartlardan yeterince yararlanmayan destek bek- masıyla olabilecek bir şey çünkü biz erken dönemlerde
leyen bireylere diyoruz. Yani toplumda tutunabilmek çocukları alıyoruz ve özel eğitim ihtiyaçlarını karşılıyo-
için destek ihtiyacı duyan herkese engelli diyoruz. Türki- ruz. Özel eğitimlerine destek veriyoruz ama bu çocuklar
ye’de istatistiksel olarak baktığımızda TÜİK 2020 rapor- nihai gittikleri yerde bir işe yerleşemedikleri takdirde
larında 2,5 milyona yakın engelli var. Bu engelli kavramı tekrar eve dönmeleriyle sonuçlanıyor. Yani ben en fazla
çok geniş bir kavram. Bu grubun içerisinde zihin yeter- Türkiye’de bu bireylerin iş olanaklarının artırılması ve
sizliği olanlar, öğrenme güçlüğü olanlar, OSB tanısı almış işe yerleştirilmesine daha çok önem verilmesi gerektiği-
olanlar, bedensel engelli grubunda yer alan kişiler var. ni düşünüyorum. Bu tarz projelerin yapılmasının elbette
Akademisyenler olarak daha çok engelli kavramı yerine ki çok şeyi çözebileceğini de düşünüyorum.
yetersizliği olan bireyler diyoruz. Yetersizlikler aşılabi-
lir engeller aşılmayacak gibi bir anlamda olabilir. Top-
lumsal yaşamda bir engeli var demek yerine yetersizlik Bizim engellilere karşı tutum ve
ihtiyaçları karşılansa daha çok hayata bağlanacak gibi davranışlarımız nasıl olmalıdır?
terimleri daha çok tercih ediyoruz. Yasalarda, yönetme-
liklerde, kanunlarda zaman zaman sakat kavramıyla da Tutumlar çok tarihsel bir süreç. Yıllarca acıma duygu-
karşılaşabiliyoruz. Bunların değişmesini akademisyenler suyla biliyorsunuz geçirilmiş bir süreç. İlk başlarda en-
olarak temenni ediyoruz. gelli bireyleri yok saymak hatta yok etmek gibi durumlar
söz konusu olmuştur. Tabii ilk yıllarda yani aslında bakar-
Mart-Haziran 2022/Sayı 4
132 BAİBÜ BÜLTEN