Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Paneli Düzenlendi

    Bolu Valiliği, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kadın Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Bolu Barosu ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü paydaşlığında “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu panel düzenlendi.

    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında gerçekleştirilen ancak deprem nedeniyle bir süre ertelenen panele; Bolu Valisi Erkan Kılıç, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Beykoz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Haluk Saygılı,   akademisyenler, avukatlar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli ve öğrenciler katıldı.

    İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi Salonda saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, sağlıklı toplumun var olmasında en önemli unsur olan aile kavramının, annelerimizin ve kadınlarımızın, tarihimizden ve kültürümüzden bizlere miras kalmış en büyük değerler olduğunu vurgulayarak, Üniversite olarak, topluma hizmet etme görevlerimiz arasında, aile ve kadına yönelik çalışmalarımızın müstesna bir yere sahip olduğunu söyledi.

    Rektör Alişarlı: “Üniversitemiz Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önlemek ve İnsan Haklarını Geliştirmek Amacıyla Faaliyetler ve Projeler Yürütür.”

    Üniversitemizde, kadına karşı her türlü ayrımcılığı önlemek ve kadının insan haklarını geliştirmek amacıyla faaliyet ve projeler yürütmek, sağlık, eğitim, kültür, çalışma ve sosyal güvenlik başta olmak üzere, bütün alanlarda kadınların ilerlemesini sağlayıcı çalışmalarda bulunmak üzere Kadın Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin kurulduğunu kaydeden Rektör Alişarlı, “Merkezimiz; ailenin sosyal sağlığını korumak, geliştirmek, bilinçlendirme çabalarına destek vermek, aile ve kadın için yapılacak faaliyetlerde toplumu aydınlatmaya çalışmak, aileyi iyileştirmeye yönelik eğitim etkinlikleri yapmaktadır. Bu minvalde, Kadın Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından ‘Bilinçli Anne Bilinçli Toplum’ sloganıyla, 5 yıldır Anneler Üniversitede Okulu eğitim programını başarıyla uygulayarak, toplumun her kesiminden yüzlerce anneye ve kadına ulaşmış bulunmaktayız.” diye konuştu.

    “Anneler Üniversitede Okulu’nun 6’ncısını Gerçekleştireceğiz.”

    Anneler Üniversitede Okulu eğitim programının 6’ncısının önümüzdeki aylarda gerçekleştirileceğini belirten Rektör Alişarlı, bu kapsamda sağlıktan teknolojiye, girişimcilikten aile içi iletişime, doğru ve yeterli beslenmeden evsel atıkların geri dönüşümüne kadar geniş bir yelpazede güncel konuların işlendiğine vurgu yaparak, “
    Yaptığımız çalışmalarla Üniversitemizin akademik birikimini ailelerimize, annelerimize ve kadınlarımıza aktarmanın onuru ve gururu içinde, bugün burada topluma hizmet uygulamaları çerçevesinde düzenlenen ve Üniversite – Kamu iş birliğine güzel bir örnek teşkil eden etkinliğimize başta valiliğimiz olmak üzere katkı veren kurumlarımıza ve panelistlerimize teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

    Doç. Dr. Mavil: “Panelin Düzenlenmesinde Başta Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı Olmak Üzere Emeği Geçenlere Teşekkür Ederiz.”

    Kadın Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hikmet Yağlı Mavil ise yaptığı konuşmada, Merkez olarak, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlenen etkinliklere katkıda bulunmak amacıyla, psikolojik ve hukuki açıdan kadına şiddetle mücadele konusunun işlendiği bir panel düzenlediklerini kaydederek, kadın ve aile söz konusu olduğu zaman Üniversitemizin bütün imkânlarını seferber eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı olmak üzere bütün emeği geçenleri sıralayarak teşekkürlerini sundu.

    “Kadına Karşı Şiddete Dur Demek, Bütün İnsanlığın Vazifesi Olmalıdır.”

    Doç. Dr. Mavil, özetle “Şiddet her geçen gün aile kurumunun varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanlık şeref ve haysiyetini korumak adına şiddetin karşısında durmak, bu meseleyle mücadele etmek ve çözüm yolları üretmek zorundayız. Nitekim yapılan araştırmalara göre dünyada her 4 kadından 1’i şiddete maruz kalmaktadır. Kadına yapılan her türlü ayrımcılığa ve şiddete dur demek, bütün insanlığın vazifesi olmalıdır. Kadınların güçlü, eğitimli ve güvende olduğu toplumlar kendilerini geleceğe taşıyabilirler. Bu çerçevede 1 yıldır faaliyet göstermekte olan Kadın Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezimiz kadını ve aileyi güçlendirmek amacıyla toplumsal eğitime katkı sunan, farkındalık yaratıcı çeşitli etkinliklere imza atmaya devam etmektedir.” diye konuştu.

    Bolu Valisi Erkan Kılıç da, başta Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu Barosu ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü olmak üzere panelin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

    Vali Kılıç. “Şiddet Yaşanmadan Önce Çözüm Politikaları Uygulamalıyız.”

    Kadına yönelik şiddetle mücadeleye Bolu Valiliği olarak çok önem verdiklerini belirten Vali Kılıç, özetle “Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı gibi birçok paydaşımız bu konuda çalışmaktadır. Bizlere çok önemli görevler düşüyor. Başta annelerimize, eğitimcilere, hukuk alanında çalışanlara, bütün kamu kurum ve kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. İçişleri Bakanlığı olarak Kadın Destek Programı KADES var. KADES’i telefona indirerek, herhangi bir şiddet durumunda kolluk birimlerine ulaşılabilmekte. Bu uygulama her geçen gün yaygınlaşıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da illerde şiddet önleme merkezleri var. Tüm bunların yanında şiddet yaşanmadan önce bizim bu konudaki politikalarımızı hayata koymamız gerekiyor. Aslında bu konu Cumhurbaşkanlığmızdan bakanlıklara kadar eylem planlarından kalkınma planlarına kadar girmiş bulunmakta. Bunu mutlaka ülke gündeminden düşürmemiz gerekiyor. Çünkü kadına şiddet konusunun ne evrensel hukukta ne de dinimizde yeri var. Medeniyetimizden, dinimizden, kültürümüzden gelen anlayışla bizim bununla mücadele etmemiz gerekiyor.” ifadesini kullandı.

    Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Paneli

    Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Coşkun’un yaptığı “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” paneli gerçekleştirildi.

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden Psikolog Demet Taşören, Bolu Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi, kadın konuk evleri ve sosyal hizmet merkezlerinin işleyişleri ve nasıl başvurulabileceği hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

    Şiddet Önlenmezse Nesilden Nesile Aktarılıyor

    Şiddete maruz kalan kadınların yaşadığı fiziksel ve psikolojik etkilere vurgu yapan Taşören, özetle “Kadınlar psikolojik olarak utanç, suçluluk duygusu yaşıyorlar. Kendilerine olan güvenleri azalabiliyor. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayabiliyorlar. Anksiyete bozuklukları çok sık gözleniyor. Öfkelerini kontrol etmekte zorluk yaşayabiliyorlar. Bunun yanında uyku problemleri, yeme bozuklukları gözlenebiliyor ve depresyon görülebiliyor; intihara eğilim artabiliyor. Madde kullanımı, sigara kullanımı başlayabiliyor. İstenmeyen gebelikler ve cinsel sağlık sorunları oluşabiliyor. Erken doğumlar, düşükler, ölü doğumlar, sağlıksız doğumlar gerçekleşebiliyor. Kendine olan güvenini kaybeden, utanç ve suçluluk duyguları ile yaşayan kadın, toplumda da saygın ve onurlu bir yaşam sürmekte zorlanıyor. Bazı toplumlarda ne yazık ki, şiddet mağdurunu dışlayabiliyorlar. Bazen de mağdur, sağlık sorunları sebebiyle topluma karışmak istemeyebiliyor. Şiddet uygulayan kişi, mağduru izole etmeye çalışıyor. Ona destek olan kişileri tehdit edebiliyor. İş kayıpları yaşanabiliyor. Dolayısıyla ekonomik kayıpları artıyor. Yine çocuklar da bu durumdan en çok etkilenen kesim oluyor. Şiddet döngüsüne uzun süre maruz kalan çocuk bunu normalleştirmeye başlıyor. Şiddet nesilden nesile aktarılmış oluyor.” değerlendirmelerinde bulundu.

    Bolu Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fatma Kubilay ise, Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair 6284 Sayılı Yasa hakkında bilgi verdi.

    “Ülkemizde Kadına Yönelik Şiddet Yüzde 1400 Arttı.”

    Bolu Barosu tarafından 2015 yılında hazırlanan ve geçerliliğini koruyan videoda, Dünya nüfusunun yüzde 50’sinin kadın olduğuna, dünyadaki toplam işgücünün 3’te 2’sini kadınların oluşturduğuna, kadınların dünya gelirinin ancak yüzde 10’unu aldığına, dünyada özel mülkiyetin sadece yüzde 1’inin kadınlara ait olduğuna, Türkiye’nin kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konusunda dünyanın en geri ülkelerinden biri olduğuna, ülkemizde kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığına, yaşama hakkının Anayasal bir hak olduğuna ve Allah’ın verdiği canı ancak Allah’ın alabileceğine vurgu yapıldı.

    “Fiziksel Şiddet Katalog Suçlar Kapsamına Alınmalı.”

    “Fiziksel şiddet durumu varsa bu şiddet, Cumhurbaşkanımızın da bu konuda bir söylemi olmuştu, katalog suçlardan sayılmalı.” vurgusunu yapan Av. Kubilay, özetle “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda katalog suçlar kapsamında geldiği zaman kişi hakkında derhal tutuklama kararı verilir. 6284 Sayılı Yasada da sadece silah değil, kürek, kazma, sopa ve benzeri öldürücü cisimlerle kadına şiddet uygulanması durumunda da derhal tutuklama kararı verilmelidir diyoruz. Ayrıca erkek rehabilite merkezleri kurulmalı. Fiziksel şiddet normal insanların yapacağı şeyler değildir. Bu bir vicdan, merhamet meselesidir. Bu insanların tedaviye ihtiyacı vardır. Tıpkı uyuşturucu bağımlıları gibi öncelikle tedavi hakkı tanınmalıdır. Anaokullarından itibaren eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Şiddeti baştan önleme noktasında çalışmalarımız olmalı, önleyici çalışmaların daha fazla olması gerektiği düşüncesindeyim. Bazen bütün bunların sevgiden kaynaklı olduğu söyleniyor. Hayır kesinlikle değil. Bu bir takıntı. Hani Selvi Boylum Al Yazmalım’da deniyor ya, Sevgi, iyilik; sevgi, dostluk; sevgi, emekti. Yani insan sevdiğinin iyiliğini ister, onun dostudur ve insan sevdiği için emek sarfeder. İnsan sevdiğine şiddet uygulamaz.” ifadelerini kullandı.

    Plaket Takdimi

    Soru cevap bölümünün ardından Üniversitemiz Yaratıcı Drama Öğrenci Topluluğu tarafından “Yalnız Değilsin” tiyatro gösterisi sunuldu. Panelistler Demet Taşören ve Av. Fatma Kubilay ile Prof. Dr. Hamit Coşkun’a Bolu Valisi Erkan Kılıç tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

    Yaratıcı Drama Topluluğu üyelerine ise Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him tarafından teşekkür belgesi verildi. Etkinlik toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

    Mevcut makalenin kısa URL'si : https://ajanda.ibu.edu.tr/blmg
    Önceki İçerikSelçuk Pehlivanlıoğlu’ndan Rektör Alişarlı’ya Ziyaret
    Sonraki İçerik“Arşiv Belgeleri Verileri Işığında Aşık Dertlinin Hayatına Dair Yeni Bilgiler” / Konferans