Deprem Bölgesinde Görev Alan Personellerimize Rektör Alişarlı’dan Teşekkür Belgesi

    Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, ülkemizi etkileyen yıkıcı depremlerin ardından kısa sürede bölgeye intikal ederek, arama-kurtarma, sağlık, yardımların dağıtımı ve hasar tespit çalışmalarına katılan 108 akademik ve idari personelimize, bölgenin yaralarının sarılması için gösterdikleri üstün gayretlerden dolayı teşekkür belgesi verdi.

    11 ilimizi etkileyen depremlerin ardından son haflarda Bolu’da da yaşanan ve vatandaşları tedirgin eden sarsıntılar sebebiyle deprem bölgesinde edinilen tecrübelerin paylaşımı ve yapılacakların görüşülmesi amacıyla Hukuk Fakültesi amfisinde bir program düzenlendi.

    Konuşmasına deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hayatta kalanlara acil şifa, yakınları vefat edenlere de Allah’tan sabır ve hayırlı, uzun ömürler dileyerek başlayan Rektör Alişarlı, “Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın; duamız bu. Sizlere de ne kadar teşekkür etsek yeterli gelmez; gayretlerinizi ve çalışmalarınızı maddi ya da manevi olarak karşılamak mümkün değil. Bölgede birçok şeyi yaşadınız, gördünüz. Hem teşekkür etmek hem de tecrübelerinizi paylaşmak için sizlerle bir araya gelmek istedim.” dedi.

    “Bölgede Bir Kıyamet Yaşandı.”

    Bölgede yaşananları sadece deprem diyerek tanımlamanın mümkün olmadığına dikkati çeken Rektör Alişarlı, özetle “Sizler de gördünüz tamamen bir kıyamet. İnsanın tamamen aciz kaldığı ve bunu hissettiği bir durum. Böyle bir ortamda uzun süre orada gayret gösterdiniz, çalıştınız, emek verdiniz. Bolu’da da son günlerde yaşanan depremler tedirginliğe yol açıyor. Bolu’da bir deprem bölgesi. Ancak alacağımız tedbirlerle bu sıkıntıları en az hasarla atlatabiliriz. Üniversite olarak nasıl bir hazırlık yapmamız lazım? Bununla ilgili cevaplarınızı duymak istiyorum. Bunları not etmenizi ve tekrar toplandığımız zaman bizlerle paylaşmanızı istiyorum.” diye konuştu.

    “Ne Kadar Çok Ekip Kurarsak O Kadar Çok Faydasını Görürüz.”

    Rektör Alişarlı, deprem bölgesinde faaliyet gösteren birçok STK olduğunu ve üniversitemizde görev yapan bazı personellerimizin bu kuruluşlara öncülük ettiğini ve üye olduklarını kaydederek, özetle “Bolu’da da bu STK’ların çalışmalarına benzer faaliyetler yoksa, örneğin arama kurtarma ekipleri kurulmamışsa bunları motive edelim diye düşünüyorum. Bu konuda destek vermek istiyorum. Ne kadar çok ekip kurarsak o kadar çok faydasını görürüz. Bunu sizler de gördünüz. Sahaya hemen intikal eden bu ekipler oldu ve aktif bir şekilde çalışarak büyük fayda sağladılar. Amacımız, buradaki STK’ları da personel ve ekipman noktasında donanımlı ve hazır hale getirmek. Örneğin Allah korusun Bolu’da bir deprem olursa, bir anda mesela 20 donanımlı STK sahada çalışıyor olacak. Yine başka bir ilimizde deprem olursa, 20 STK’yı bu ile göndermiş olacağız. Bu şekilde bir hazırlık olması gerektiğini düşünüyorum. Ben de Van’da GEA’da arama kurtarma eğitimi almıştım. Bütün bunları tecrübe edinmiş, faydasını görmüş bir insan olarak söylüyorum. Yeterli akademik ve idari personelimiz var. Yani ekibimiz güçlü. AFAD’dan eğitim almış personellerimiz var; eğitim verebilecek personellerimiz de var. Bunu bir fırsata dönüştürebileceğimizi düşünüyorum.” vurgusunu yaptı.

    Rektör Alişarlı, Deprem Öncesi ve Sonrası Yapılacaklarla İlgili Önerilerde Bulundu; Bölgeye Giden Personellerimizle Görüş Alışverişi Yaptı

    Deprem öncesi ve sonrasında yapılabilecek çalışmalar hakkında akademik ve idari personele önerilerde bulunan Rektör Alişarlı, özetle şunları ifade etti:
    “Biliyorsunuz geçen yıl BATIKAF’ı düzenlemiştik. Bu fuarda 52 telsiz kullanıldı ve bunların çok faydasını gördük. Yaklaşık 300 personele verilecek eğitimle bu telsizlerin nasıl kullanılabileceğini hızlı bir şekilde öğretebiliriz. Sizler de sahada görmüşsünüzdür, telsizle iletişim çok daha hızlı ve etkili oluyor. Çünkü cep telefonlarının çekmediği durumlar olabiliyor. Aynı zamanda bir kişinin telsiz konuşmasını tüm personel duyabiliyor ve önlem alabiliyor. Bu cep telefonunda yok. Telsizlerin kullanımı kolay ve kapsayıcı. Ayrıca daha fazla telsiz cihazı da sağlayabiliriz. Yine depremin ilk 72 saatinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili kapsamlı çalışmalar hazırlayıp personellerimizi bilgilendirelim. Yaşam üçgeni kavramının önemli olduğunu gördük. Özellikle evlerde yaşam üçgenleri oluşturulacak alanların belirlenmesi gerekiyor. Örneğin kitaplarımızı kolilere koyup belirli yerlere koyalım. Bunun sağlam olduğu söyleniyor. Buzdolabı gibi eşyaların yanının güvenli olduğu söyleniyor. Bunlarla ilgili yine personellerimizin bilgilendirilmesini istiyorum. Bunun dışında muhtarlarla bazı çalışmalarımız olmuştu. Bununla ilgili yeni bir adım attık. Afetler konusunda muhtarlarla birlikte çalışacağız, bilgilendirme toplantılarımız olacak, eğitim vereceğiz. Belli lokasyonlarda arama kurtarma ekibi ve ekipman kurmaları gerekiyor. Belli noktalar belirleyip buraları korunma alanları olarak belirlemek gerekiyor. Bolu’da birkaç ay önce gece sularında 5.9 büyüklüğünde deprem olduğunda kampüse gelmiştik, Öğrencilerimizin dışarıda olduğunu gördük. Ne bulduysa giyip dışarı çıkmışlar. Hiçbirinde battaniye yoktu mesela. Demek ki dışarıda battaniye stokunun olması gerekiyor. Buna benzer ihtiyaçları zarar görmeyecek alanlarda depolamak gerekiyor. Deprem bölgesindeki Rektörlerle de görüşmüştüm. İhtiyaçları belirlemeye çalışmıştık. Mesela fırıncılar da depremi yaşadığı için ekmek büyük bir ihtiyaçtı. Su büyük bir ihtiyaçtı. Hızlı bir şekilde bu ihtiyaçlar giderilmeye çalışıldı. Tırsan’dan birkaç dorse temin ettik. Bunu mobil fırına dönüştüreceğiz. Mobil mutfak kurmak istiyoruz. Dorsenin konteynere göre daha işlevsel ve kolay taşınabilir olduğunu biliyoruz. Maksadımız deprem bölgesine hizmet götürebilmek ama Allah korusun ilimizde de deprem olursa hızlı bir şekilde bunların hizmet vermesini sağlamak istiyoruz. Bu sebeple siz değerli çalışma arkadaşlarım tarafından beyin jimnastiği yapılsın istiyorum. Bölgeyi gördünüz, zorluklarını az çok yaşadınız. Sahada çalışmak, kağıt üzerinde alınan kararlardan farklıdır. Bunları aşmış oldunuz. Bunları faydalı bilgilere dönüştürüp bir el kitapçığı hazırlayalım. Böyle bir ekip kolay bulunmuyor. Bilgiler tazeyken birkaç toplantıyla bunu hazır hale getirelim.”

    “Depremler Tüm Türkiye’yi Derinden Etkiledi.”

    Depremlerin tüm Türkiye’yi derinden etkilediğine vurgu yapan Rektör Alişarlı, özetle “Depremin acılarını beraber yaşadık. Bizlerin de o bölgede hem öğrencileri hem çalışma arkadaşlarımızın yakınları vardı. Onlar içerisinde vefat edenlerin veya yaralı kurtulanların haberlerini aldık. Sadece üniversitemiz için değil Türkiye’nin birçok üniversitesi için de aynı durum söz konusu. Bu nedenle depremden dolaylı olarak herkes etkilendi.
    Ülkemiz deprem bölgesinde olduğu için her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bundan kaçışımız yok. Tedbirleri hızlı bir şekilde alalım istiyoruz.” diye konuştu.

    Rektör Alişarlı, Deprem Bölgesinde Görev Yapan Personellerin İzlenimlerini Dinledi

    Rektör Alişarlı, konuşmasının ardından, yıkıcı depremlerin hemen ardından bölgeye intikal ederek yaraların sarılmasına yardımcı olan akademik ve idari personelin bölgedeki izlenimlerini ve tecrübelerini dinledi; yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Bu kapsamda düzenlenen ilk programın sonunda Rektör Alişarlı, deprem bölgesinde arama kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına katkı sağlayan 108 personelimize teşekkür belgesi takdim etti. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

    Mevcut makalenin kısa URL'si : https://ajanda.ibu.edu.tr/ayuz
    Önceki İçerikErasmus+ Gastronomi Hareketlilik Konsorsiyumu Personel Eğitim Alma Hareketliliği Başvuru Sonuçları
    Sonraki İçerikKimya Mühendisliği ve Biyoteknoloji Semineri